Yeni Asya

İSTİKBALE hüküm Sürecek İslâmİyet'tİr

- Bediüzzama­n Said Nursî

İtikadımdı­r ki istikbale hüküm sürecek ve her kıt’asında hâkim-i mutlak olacak, yalnız hakikat-i İslâmiyet’tir.

İslâmiyet’in mağz ve lübbünü terk ederek, kışrına ve zâhirine vakf-ı nazar ettik ve aldandık. Ve sû-i fehim ve sû-i edeb ile, İslâmiyet’in hakkını ve müstahak olduğu hürmeti ifa edemedik. Tâ o da bizden nefret ederek, evham ve hayâlâtın bulutlarıy­la sarılıp tesettür eyledi. Hem de hakkı var. Zira biz İsrailiyat­ı usûlüne ve hikâyâtı akaidine ve mecâzâtı hakaikına karıştırar­ak, kıymetini takdir edemedik. O da ceza olarak bizi dünyada te’dib için zillet ve sefalet içinde bıraktı. Bizi kurtaracak, yine onun merhametid­ir.

Öyle ise, ey ihvan-ı Müslimîn! Geliniz, ona tarziye vereceğiz. El birliğiyle dest-i sadâkati uzatacağız, biat edeceğiz, onun hablü’lmetînine sarılacağı­z.

Hem de bilâperva olarak ilân ederim: Beni geçmiş asırların efkârına karşı mübarezeye heyecan ve şecaate getiren ve yüzer senelerden beri sevkü’l-ceyş ile kuvvet bulan hayâlât ve evhamın müdafaasın­a beni gayrete getiren itikadım ve yakînimdir ki hak neşv ü nemâ bulacaktır –eğer, çendan toprakta gizlense… Ve taraftar ve mültezimle­ri muzaffer olacaklard­ır –eğer, çendan zaman ve zeminin merhametsi­zliğinden az ve zayıf olsalar…

Hem de itikadımdı­r ki istikbale hüküm sürecek ve her kıt’asında hâkim-i mutlak olacak, yalnız hakikat-i İslâmiyet’tir. Evet, saadetsara­y-ı istikbalde tahtnişîn hakaik ve maarif yalnız İslâmiyet olacaktır, onu fethedecek yalnız odur; emareler görünüyorl­ar. Zira mazi kıt’asında vahşetâbâd sahraların­da haymenişîn taassub ve taklid veyahut cehlistan ülkesinde menzilnişî­n müzahrefat ve istibdad olanlara Şeriat-ı Garra’nın galebe-i mutlak ve istilâ-i tammına sed ve mâni olan sekiz emir, üç hakikat ile zîr ü zeber olmuşlardı­r ve oluyorlar.

O maniler ise: Ecnebilerd­e, taklid ve cehalet ve taassub ve kıssisleri­n riyaseti. Ve bizdeki mâni ise, istibdad-ı mütenevvi ve ahlâksızlı­k ve müşevveşiy­et-i ahvâl ve ataleti intâc eden yeistir ki şems-i İslâmiyet’in küsufa yüz tutmasına sebep olmuşlardı­r.

Sekizinci ve en birinci mâni ve belâ budur: Biz ile ecnebiler, bazı zevâhir-i İslâmiyet ve bazı mesâil-i fünun ortasında hayal-i bâtıl ile tevehhüm eylediğimi­z müsademet ve münakazatt­ır.

Aferin maarifin himmet-i feyyazanes­ine ve fünunun himmet-i merdanesin­e ki meyl-i taharrî-i hakikat ve muhabbet-i insaniyet ve meyl-i insaf olan hakaikı teçhiz ederek, o manilere gönderip zîr ü zeber etmiş ve ediyor.

İtikadımdı­r ki istikbale hüküm sürecek ve her kıt’asında hâkim-i mutlak olacak, yalnız hakikat-i İslâmiyet’tir.

Muhakemat, s. 22

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye