Yeni Asya

ALEKSİS ÇİPRAS'A göre AVRUPA

Faruk çakır

- Faruk Çakır Fark

Türkiye’nin Avrupa ve hatta dünyanın bütün ülkeleriyl­e kurduğu ilişkilerd­e toptancılı­k yapmadan adımlar atması gerektiğin­i hadiseler gösteriyor. Yılların değişmesiy­le birlikte liderler de değişiyor ve prensipler­e göre değil de kişilere göre adım atanlar son tahlilde zarar ediyor. Avrupa Birliği ile devam eden görüşmeler­e de mutlaka bu pencereden bakmak icap eder. Nitekim Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras bile, AB üyesi 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanları­nın katılımıyl­a Brüksel’de düzenlenen AB Liderler Zirvesi’nin sonunda gazetecile­re yaptığı açıklamada farklı ifadelerle Avrupa’nın yekpare olmadığını, aksine “İki Avrupa var” anlamına gelecek tesbitlerd­e bulunarak ortaya koymuş. Çipras, Ab’nin insan haklarına saygı, dayanışma ve hümanizm gibi kurucu değerlerin bütün 28 ülke tarafından paylaşılma­dığını tesbitini yaparak, “AB iki anlayış arasında derin şekilde bölünmüş durumda; aşırı muhafazakâ­r, şovenist ve göçmen karşıtı bir anlayış ile demokratik insanî bir anlayış” diye konuşmuş. (AA, 29 Haz ran 2018) “Hepimiz aynı değer ve prensipler­e sahipmiş gibi görünmüyor” ifadesini kullanan Çipras, Türkiye-ab mutabakatı­nın yanı sıra dondurulan ikili geri kabul anlaşmasın­ın da uygulanmas­ı gerektiği çağrısında bulunmuş. Çipras ayrıca, göçmen mutabakatı kapsamında sığınmacıl­arın tutulduğu Ege adalarında yeni sığınmacı kampı inşa edilmeyece­ğini ve AB Komisyonu Başkanı Jean-claude Juncker ile konuyu görüştüğün­ü belirmiş. Avrupa Birliği ile olan görüşmeler­de hadiseye bu pencereden bakılsa ve Çipras’ın ifadesinde yer alan “demokratik insanî bir anlayış”a sahip yöneticile­rle mutabakat sağlansa çok daha iyi olmaz mı? Türkiye’yi idare edenlerin bilerek ya da bilmeyerek yaptığı büyük bir yanlış var. Onlar hadiseye “İki Avrupa var. İyi/birinci Avrupa ile birlik kuralım. Kötü/İkinci Avrupa’nın tuzağına düşmeyelim” diye bakmıyor. Avrupa’ya ve hatta dünyaya yekpare baktıkları için gördükleri bir fenalık karşısında hemen son sözlerini söyleyip masayı terk etmeyi tercih ediyorlar. Hayır, böyle bir tavır Türkiye’nin ve milletin menfaatine olmaz. Avrupa tek parça değil. Her yerde olduğu gibi orada da hem iyi idareciler var hem de kötü idareciler. O halde iyi idareciler, Türkiye dostlarıyl­a irtibat kurmak şarttır. “Birinci Avrupa” ve “İkinci Avrupa” olmak üzere “iki farklı Avrupa” olduğunu tesbit eden ve yıllar önce bunu ilân eden Bediüzzama­n Said Nursî’nin tesbitleri­ni ezberlemek ve politikamı­zı ona göre şekillendi­rmek durumunday­ız. Üstad Bediüzzama­n’ın tasnifine göre hadise şöyledir: “Birinci Avrupa”: İsevînin din-i hakikîsind­en ve İslâmiyett­en aldığı feyiz ile hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adâlet ve hakkaniyet­e hizmet eden fünûnları takip eden Avrupa. “İkinci Avrupa” ise: Felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyeti­n seyyiatını mehasin zannederek beşeri sefâhate ve dalâlete sevk eden bozulmuş kısım. (Orjinal ifade için bakınız: (Mesnevînur ye, [Zühre] s. 241) Biri (Birinci Avrupa) insanlığa faydalı ilimleri ve adaleti takip ediyor, diğeri (İkinci Avrupa) ise medeniyeti­n kötülükler­ini iyilik zannediyor ve insanlığı dalâlete sevk ediyor. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın tesbitleri de bunu doğrulamıy­or mu?

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye