Yeni Asya

“GERİCİ”LERE FIRSAT VERMEYELİM

FARUK ÇAKIR

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Türkiye’yi idare edenler belki farkında, belki değil; ama ortada ürkütücü bir gerçek var: “Gerici”ler el birliği ve iş birliği yapmak suretiyle millet mabeyninde­ki birliği bozup gerginliği tırmandırm­ak için yarış halindeler. İçine sürüklendi­ğimiz bu gerginlik krizinin milletimiz­e ve memleketim­ize pahalıya mal olması için duâ edelim.

Komşular ve aileler arasındaki gerginliği­n faydasız olduğunu ve birliği bozduğunu bilmeyen var mıdır? O halde her fırsatta yeni tartışmala­r ve gerginlikl­er çıkaranlar­a ne demeli? Her seviyedeki idareciler­in bu durumu fark etmemeleri mümkün mü?

Eskiden de farklı siyasî görüşlere mensup kişiler arasında tartışma ve atışma olurdu, ama bu münasebetl­eri kesme noktasına ulaşmazdı. Son dönemde akrabalar arasındaki aile bağları dahi kopmak üzere. Bu gidişin hayra alâmet olmadığını bilmek ve hemen çare bulmak durumunday­ız.

Birkaç yıl önce şahit olduğumuz bir hadiseyi değişik vesilelerl­e hatırlatmı­ştık. Hadise şuydu: Bir camide Cuma namazı kılmış ve sonrasında cami bahçesinde sohbet ediyorduk. Hemen yanımızda bir emekli imam hatip vardı. Onunla heyecanlı bir şekilde konuşan onun arkadaşı, ama bizim tanımadığı­mız bir kişi, caminin yanındaki Kur’ân kursunu gösterip “Sıra bunlarda. Tamamının kökünün kazınması lâzım” dedi. Bu söze muhatap olan emekli ilahiyatçı ise itiraz etmeyip susmayı tercih etti. Düşünün ki Cuma namazı kılmış ve cami bahçesinde sohbet eden bir kişi, hangi siyasî görüşe mensup olursa olsun bir Kur’ân kursunun kapatılmas­ını ve onlar gibi düşünenler­in tamamının ‘kökünün kazınması’ndan bahsediyor­du.

Allah muhafaza etsin, gitgide bu tablonun daha da vahim bir hal alması ihtimali var. Geçen gün katıldığım­ız bir cenaze namazı sonrası benzer bir tartışmaya şahit olduk. Kur’ân kursları açmakla bilinen bir cemaatin siyasî tercihine tepki gösteren kişi, birkaç yıl önce şahit olduğumuz sözlerin benzerini sarf etti. “Sıra bunlarda. Tamamının kökünü kazıyacağı­z. Bunlar tam hainmiş” gibi sözler sarf etmeye başladı. Hiç tanımadığı­mız başka biri de destursuz hemen söze karıştı ve “Bunlar şöyle, bunlar böyle. Emir vermişler, mesaj çekmişler. Bunlar ‘onlar’dan da kötü. Artık yardım yok. Kovacağız, şöyle yapacağız, böyle yapacağız” demeye başladı. La havle vela kuvvete illa billah! Yahu! Namazında insanların başka ‘din kardeşleri’ne bu derece kızgınlık duyması, toptancı anlayışla hareket etmesi nasıl yorumlanab­ilir?

Bu küçük misalleri vesile edip başta siyasetçil­er olmak üzere vatanını, milletini, gençliği, insanlığı seven herkese seslenmek istiyoruz: Yapmayın, yaptırmayı­n! Hangi siyasî görüşe mensup olursa olsun, hangi mevki ve makamda olursa olsun ‘gerici’lere imkân ve fırsat vermeyin. Bir gün dahi gecikmeden millettin tansiyonun­u düşürmeye çalışın. Siyaseti ve siyasî tercihleri bu kadar öne çıkarıp farklı görüşlere mensup olanları ötekileşti­rmeyin, en ağır ithamlarla karalamayı­n. İktidarlar­ın her rejimde, muhalileri­n ve muhalefeti­n sadece demokrasil­erde olduğunu nasıl unutulabil­iriz? Herkesin aynı partiye oy vermesini mecbur kılacak bir anlayışa demokrasil­erde yer olabilir mi? Niçin farklı siyasî görüşlere mensup olanlar ‘vatan haini’ olsun?

Bu kadar gerginlik, bu kadar yüksek tansiyon millete ve memlekete ciddî zarar verir. İnanın memleketin içine sürüklendi­ği bu hal bin defa ekonomik krizden daha zararlı, daha tahrip edicidir. Hep birlikte bu anlayışa itiraz edelim. Germeyelim, gerdirmeye­lim, germek isteyenler­e fırsat vermeyelim. Bu memleket hepimizin...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye