Geç kalmadan başlayalım

Kur’ân tefsirlerini okumak, Risale-i Nurlar’ı okumak ve anlamak; kudsî manalara ulaşabilmek ve hayatımızda bunları tatbik ederek muvaffak olabilmek… Evvelâ Cenâb-ı Hakk’ın avn ü inayetiyle olduğu gibi yine O’nun ikram ve ihsan edeceği cehd, azim ve çalışma ile olabilir. Burada önemli olan çalışma aşkı, isteği, ümid ve şevki, gayreti daima bir ayna gibi Cenâb-ı Hakk’ın rahmet ve inayetine doğru daima açık, parlak ve alıcı olarak tutabilmektir.

İfade edebildiğimiz tarzda eğer Kur’ân okumalarına, Risale-i Nur okumalarına muvaffak olabilirsek; anlamanın verdiği hazzı, lezzeti ve dünyevî, uhrevî mükâfatların haberlerini idrak edebilir, görebilir, yaşayabilir ve anlatabiliriz.

Yeter ki gayemiz, hedefimiz Kur’ân’ın ve muhteşem tefsirleri olan Risale-i Nurlar’ın manalarını anlayabilmek ve hayatımızda tatbik edebilmek olsun.

Bahar bitiyor, yaz mevsimi gelmişse; her mevsimin okumalar için fırsatları olduğu gibi bu mevsimin de fırsatları, okuma, anlama ve anlatma imkânları olur. Takip edeceğimiz işlerimizin arasında, ziyaretlerimizde, seyahatlerimizde, tatillerimizde zihnimiz, aklımız, fikrimiz ve hayalimizin bir köşesine muhakkak okumayı, Kur’ân ve Risale okumalarını yerleştirebilmeli, planlamalı ve uygulamaya koyabilmeliyiz.

Elli senede, kırk senede de manevî hayatımızın içerisinde Kur’ân ve Risale okumaları olsa; tekrar tekrar ve yeniden karşılaştırarak, müzakere ederek, not alarak ve hatta bazı kısımları ezberleyerek okumak ve anlamak bir ihtiyaçtır ve muhakkak bir surette tatbik edebilmelidir.

İfade edebilmeye çalıştığımız mevzu sıradan ve basit bir iş değildir. Belki, Kur’ân ve Risale okumaları kâinatın en önemli ve en büyük işidir, meselesi ve mevzuûdur.

Eğer yaz okumalarına başlamamışsak Bismillah diyelim ve Cenâb-ı Hakk’a tevekkülle anlamak, anlatmak ve yaşamak için Kur’ân ve Risale-i Nur okumalarımıza başlayalım inşaallah.