Meslek EĞİTİMİ YETERLİ Mİ?
Hangi meselede olursa olsun çarenin eğitimden geçtiğini her halde inkâr edemeyiz. Eğitim sistemini düzeltebilmiş milletler başka konularda da en ön safta yer alır. Çünkü eğitim, en büyük düşmanlardan biri olan ‘cehalet’i mağlûp eden bir kuvvettir.
Eğitimin önemli olduğunu hepimiz tekrarlıyoruz, ama bunun gereğini yapabiliyor muyuz? Ekonomik kalkınma ve zenginlik için de yol iyi eğitimden geçer. Kaliteli eğitim olmadan daha fazla üretim, daha fazla ihracat mümkün olur mu?
Çok ihmal edilen bir konu da meslek eğitimidir. Çok sayıda meslek lisesi vardır, ama bunların çoğu sanayi ya da ticaretle entegre ve uyumlu değil. Eğer bu uyum ve işbirliği sağlanabilmiş olsa kalifiye eleman açığı olur muydu?
Hangi meslek kuruluşuna bakılsa kalifiye ve yetişmiş eleman bulamamaktan yana şikâyetçidir. Oto tamircilerinden marangoz atölyelerine, ekmek fırınlarından tekstil atölyelerine kadar herkes ‘yetişmiş, kalifiye elaman’ arıyor. Peki, meslek liseleri memleket meselesi ise bu çelişkiyi nasıl izah edeceğiz? Niçin sanayi ve ticaretin talep ettiği sayıda ve kalitede eleman yetiştirilemiyor? Sistem nerede tıkanıyor ve bu noktadaki kriz nasıl aşılacak?
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki ASO Teknik Kolejinin 3. dönem mezunları için düzenlenen diploma töreninde yaptığı konuşmada şöyle demiş: “İçinde bulunduğumuz rekabet ortamında ne bildiğiniz değil, bildiklerinizle neler başarabildiğiniz değerli. Bu anlamda meslekî teknik eğitim çok önemli. Erciyes Üniversitesini kazanan ilk mezunlarımız burada almış oldukları CNC dersleriyle daha üniversitenin ilk yılında fabrikalara Cad/cam programları yaparak 100 lira yevmiyeyle iş buldular. İkinci yıllarında ise teknoparktan yer kiralayıp fabrikalara otomasyon sistemleri yaptılar. İşte biz tam da bunu istiyoruz. Sizlerin kendinize olan güveninizin çok yüksek olmasını istiyoruz. Çünkü iyi bir eğitim aldınız, iyi beceriler kazandınız. Bu becerilerinizi bir an evvel ülkeye, millete ve kendinize faydalı hale getirmenizi istiyoruz.” (AA, 4 Temmuz 2018)
Sanayi ve ticaret erbabı, yetişmiş eleman ihtiyacı noktasında söz sahibidir. Dolayısıyla meslekî eğitimin nasıl olması gerektiği öncelikle sanayi ve ticaretin içinde olanlara sorulmalı. Önümüzdeki yılları da hesaba katarak yapılacak bir değerlendirme bilhassa meslekî eğitime yön vermelidir. Sanayiden ve ticaretten kopuk bir meslekî eğitim sistemi olmamalı. Burada başlayacak beraberlik üniversite sisteminde de devam etmeli ki mezun olanlar da daha kolay iş bulabilsin.
ASO Başkanı Özdebir’in “Meslekî teknik eğitim çok önemli” ve “Bildiklerinizle neler başarabildiğiniz değerli” tesbiti dikkate alınmalı.
Şunu görmek durumundayız ki, eğitim meselesini yoluna koymadan pek çok konuda arzu ettiğimiz seviyelere gelmemiz mümkün değil. Daha zengin, daha adil, daha hür, daha demokrat, daha adil bir Türkiye’de yaşamak istiyorsak mutlak surette eğitimi rayına oturtmak mecburiyetindeyiz. İdarecilerimiz de eğitim konusunda sınıfta kaldığımızı itiraf ettiklerine göre geniş bir kampanya başlatarak eğitim sistemini masaya yatırmak durumundayız. Herkes fikrini söylesin ve ortaya çıkan doğrularla yola devam edelim. Eğitimi krizden kurtarmanın başka çaresi de yok...