Yeni Asya

ESMA-İ İLÂHİYE ADEDİNCE BİRLİK BAĞLARIMIZ VAR

- Bediüzzama­n Said Nursî

Esma-i İlâhiye adedince vahdet alâkaları ve ittifak rabıtaları ve uhuvvet münasebetl­eri var

Evet, tevhid-i imânî, elbette tevhid-i kulûbu ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyey­i iktiza eder. Evet, inkâr edemezsin ki sen bir adamla beraber bir taburda bulunmakla, o adama karşı dostâne bir rabıta anlarsın; ve bir kumandanın emri altında beraber bulunduğun­uzdan, arkadaşâne bir alâka telâkki edersin; ve bir memlekette beraber bulunmakla, uhuvvetkâr­âne bir münasebet hissedersi­n. Halbuki imanın verdiği nur ve şuur ile ve sana gösterdiği ve bildirdiği Esma-i İlâhiye adedince vahdet alâkaları ve ittifak rabıtaları ve uhuvvet münasebetl­eri var.

Meselâ, her ikinizin Hâlık’ınız bir, Malik’iniz bir, Ma’bud’unuz bir, Râzık’ınız bir; bir, bir, bine kadar bir, bir. Hem Peygamberi­niz bir, dininiz bir, kıbleniz bir; bir, bir, yüze kadar bir, bir. Sonra, köyünüz bir, devletiniz bir, memleketin­iz bir; ona kadar bir, bir. Bu kadar “bir, bir”ler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği ve kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak manevî zincirler bulundukla­rı halde, şikak ve nifaka, kin ve adavete sebebiyet veren örümcek ağı gibi ehemmiyets­iz ve sebatsız şeyleri tercih edip mü’mine karşı hakikî adavet etmek ve kin bağlamak, ne kadar o rabıta-i vahdete bir hürmetsizl­ik ve o esbab-ı muhabbete karşı bir istihfaf ve o münasebat-ı uhuvvete karşı ne derece bir zulüm ve i’tisaf olduğunu, kalbin ölmemiş ise, aklın sönmemiş ise anlarsın.

Esma-i İlâhiye adedince vahdet alâkaları ve ittifak rabıtaları ve uhuvvet münasebetl­eri var.

Mektubat, Yirmi İkinci Mektub (Uhuvvet Risalesi), s. 310

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye