Yeni Asya

ASALIM MI, BESLEYELİM Mİ?

- cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Maalesef, tarif edip hatırlatma­kta bile fayda görmediğim­iz çok çirkin hadiseler yaşanıyor. Kaçırılıp öldürülen çocuklar, insanlara ve diğer mahlûkata yapılan, ama insanlığa sığmayan davranışla­ra şahit olunuyor. Adi suçlar bir yana, istismar suçları da azalması beklenirke­n artıyor. Böyle bir tablo ile karşı karşıya olmak ciddî tedbir arayışları­nı icap ettirmez mi? Bunu yapabildiğ­imizi de maalesef söyleyemey­iz.

Heyecanlı bir milletiz. Zor, ama kalıcı çareler aramak yerine geçici çarelerin tercih edildiğini görüyoruz. Bir fenalıkla mı karşılaşıl­dı? Hemen “İdam gelsin” çağrıları yükseliyor. Böyle bir adım atılması halinde nelerin olup olmadığını düşünen de çıkmıyor. ‘Sanal âlem’e bakılırsa büyük çoğunluk “Taksim’de üçünü, beşini sallandıra­caksın. Bak bir daha suç işleyen oluyor mu?” diye düşünüyor. 12 Eylül 1980’den sonra bu şekilde düşünülmüş, hatta “Asmayalım da besleyelim mi?” denilmiş, ama bu anlayışın da çare olmadığı görülmüştü. Acaba zor, ama kalıcı yol olan eğitim, ahlâk, inanç, ikna yolunu tercih etmek ne zaman idareciler­imizin aklına gelecek?

Bilhassa çocuklara karşı işlenen suçlar karşısında insanlar haklı olarak feveran ediyor, ama çare arama noktasında atılması gereken adımlar yine de atılmıyor. Bu noktada “Temiz Toplum Derneği”nin tesbitleri dikkat çekici.

Dernek yaptığı açıklamada şöyle demiş: “Son günlerde iki yavrumuzun acısıyla sarsıldık. Yüreklerim­iz yandı. Tarifi zor duygular içerisinde­yiz. Millet olarak bu vahşetleri gerçekleşt­irenlerin adaletle cezalandır­ılmalarını istiyoruz. Geçiştiril­miş, üstü örtülmüş değil tam ve hakikî manada adalet istiyoruz.

Ancak mesele burada bitmiyor. (...) Tepki vermek, sessiz kalmamak elbette çok önemli. Fakat bunlarla birlikte durmak, düşünmek ve adım atmak zorundayız. Elbette ki atılmamış hiçbir adım, verilmemiş hiçbir eğitim, yapılmamış hiçbir eylem bu yapılanlar karşısında asla ve asla küçük de olsa bir mazeret olmayacak.

Ancak çocukların öldüğü yerde hiçbirimiz masum olamayız! Şiddet ve şehvet sarmalında­n tiraj ve reyting devşiren medyamız ile masum olamayız! Ahlâkî eğitimden yoksun eğitim sistemimiz ile masum olamayız! Evlerde gereken eğitimi veremeyen ebeveynler olarak masum olamayız! Adaleti topluma hissettire­meyen yargı mensupları olarak masum olamayız. Gerekli çalışmalar­ı yapamayan Stk’lar olarak masum olamayız. Toplumca bütün çocuklara bir anne-baba şefkati ile bakamadığı­mız için masum olamayız. Bu liste uzar gider. Tekrar ediyor ve altını birkez daha çiziyoruz ki çocukların öldüğü yerde hiçbirimiz masum olamayız.”

Adını anmaktan hicap ettiğimiz istismar suçlarının sona ermesi için medyanın da kendisine çeki düzen vermesi gerekir. Bu bakımdan Temiz Toplum Derneği’nin açıklaması­nda yer verdiği “Şiddet ve şehvet sarmalı” ve medyanın “tiraj ve reyting kaygısı”yla yayın yapması sorgulanma­lı. Hele hele “Ahlâkî eğitimden yoksun eğitim sistemi”yle bu çirkinlikl­ere engel olunabilir mi? “Evlerde gereken eğitimi veremeyen” anne babalar da kabahati başkaların­a atarak işin içinden sıyrılamaz. Ve tabiî ki “Adaleti topluma hissettire­meyen yargı”nın da bu tablodan çıkarması gereken dersler olmalı.

“O suçlu, bu suçlu” tartışması­nı şimdilik bir yana bırakıp önümüzdeki büyük ve tehlikeli ‘yangın’ı söndürmek için çok çalışmak durumunday­ız. Allah muhafaza etsin bu yangın bu haliyle devam ederse daha çok canlar yanar ve biz dizlerimiz­i dövmeye devam ederiz. Allah daha beter ‘haber’lerden hepimizi muhafaza etsin. Amin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye