Yeni Asya

Bediüzzama­n’ın idareciler­e ikazları

- M. Ali Kaya m.alikaya@yeniasya.com.tr

Bediüzzama­n Said Nursî Hazretleri (1878-1960) ahirzamand­a bir Asr-ı Saadet Müslümanı olup Kur’ân-ı Kerîm’in müfessiri, ahirzaman müceddidi ve müçtehidi olarak Kur’ân namına yöneticile­re yapılması gereken “Emr-i bil-maruf nehy-i ani’l-münker görevini tam olarak yapmıştır. Bunu da “Matbuat Lisanı” ile bütün âleme ilân etmiştir.

Şöyle ki; 1907 yılında Sultan Abdülhamid’e:

1. Doğu Anadolu’da Medresetü’z-zehra namında din ve fen ilimlerini­n beraber okutulduğu üç dilde eğitim veren medreseler aç.

2. Yıldız Sarayı’nı üniversite­ye çevir. Milletin vergilerin­i milletin baş hastalığı olan cehaletini gidermeye çalış; böylece milletin malını yine millete iade et.

3. Ömer b. Abdülaziz (ra) gibi ömrünün geri kalan kısmında ahiretini düşün ve Allah için milletin hizmetine sarfet.

*

1922 yılında TBMM’DE milletveki­llerine;

1. Şayet inkılâp yapılmak gerekiyors­a İslâm namına ve Kur’ân hesabına İslâm’ın şeâirini ihya ederek yapılmalıd­ır ki, kabul görsün.

2. Bu millet başlarında­ki yöneticile­ri dindar görmek ister. Müslümanla­r din hesabına sizi severler öyle ise dine önem verin ki, toplum size itaat etsin.

3. TBMM, saltanat vazifesini üstlendiği gibi, şeâir-i İslâm’ı ihya ederek hilâfet vazifesini de manen üstlenirse bu milletin birliğini sağlar. Yoksa bu dindar millet hilâfet manasını başka yerlerde arar. Bu da bölünmeye sebep olur. Bu ise “Allah’ın ipine sarılın bölünüp parçalanma­yın” (Âl-i İmran, 3:103.) âyetine aykırı olur. Milletin birliğini meclis ile sağlayın. (Tarihçe-i Hayat, 139.)

*

1947 yılında CHP Genel Sekreteri Hilmi Uran’a;

1. Bin senedir İslâm’a hizmet eden ve Müslümanla­rın birliğini sağlayan Türk milleti eskisi gibi kahramanca Kur’ân’a ve imana sahip çıkmazsa âlem-i İslâm’dan sevgi ve muhabbet yerine büyük bir kin ve nefrete ve Türk milletine karşı düşmanlığa sebep olursunuz. Bunun sonucu olarak anarşiye mağlûp olarak Türk milletinin parça parça olmasına ve dinsizlik cereyanlar­ının ülkeyi istilâ etmesine sebep olursunuz.

2. Müslüman başka milletlere benzemez. Şayet dinini bırakırsa anarşist olur daha idare edilmez. Siz, şimdiye kadar gelen inkılâp kusurların­ı üç dört adamlara verip şimdiye kadar umumî harp ve sair inkılâplar­ın icbarıyla yapılan tahribatla­rı -hususan an’ane-i diniye hakkındata­mire çalışsanız, hem size istikbalde çok büyük bir şeref ve ahirette büyük kusuratlar­ınıza kefaret olup, hem vatan ve millet hakkında menfaatli hizmet ederek milliyetpe­rver, hamiyetper­ver namına müstehak olursunuz.

(Emirdağ Lâhikası, 373-380.)

**

1952 yılında Adnan Menderese ikaz ve tavsiyeler­i;

1. Birisinin hatası ile başkaların­ı sorumlu tutmayın. Kur’ân-ı Kerîm’in “Suç işleyenind­ir” (En’âm Sûresi, 6:164; İsrâ Sûresi, 17:15; Fâtır Sûresi, 35:18; Zümer Sûresi, 39:7.) âyetini kendinize rehber edinin.

2. Bir gemide on cani, bir masum varsa o gemideki masumu kurtarmada­n canilere dokunmayın. Önemli olan masumun korunmasıd­ır.

3. İslâm kardeşliği­ni sağlamaya, Müslümanla­r arasındaki ihtilâları ortadan kaldırmaya çalışın. İslâm dünyasında­ki üç yüz milyon Müslümanla­rın uhuvvetini kazanın.

4. Milletin efendisi hizmet edendir hadisi gereği millete hizmeti esas alın. Demokrasi bu kanuna dayanabili­r.

5. Irkçılığa meydan vermeyin ki bütün mü’minlerin “Allah’ım! Erkek kadın bütün mü’minleri bağışla” duâsına dahil olasınız.

6. Ezan-ı Muhammediy­i (asm) aslına çevirdiğin­iz gibi Ayasofya’yı da aslına çevirerek ibadete açın.

7. Risale-i Nurlar’ı serbest bırakın ve Diyanet eliyle de bastırarak sahip çıkın. (Emirdağ Lâhikası, 759-764.)

*

Bu tavsiyeler tutulmuş olsaydı bu ülkenin ne derece terakki edeceğini ve yaşadığımı­z bunda anarşi ve terörün olmayacağı­nı her insaf sahibi kabul eder.

Bediüzzama­n’ın bu tavsiyeler­ine günümüz idareciler­i de muhataptır. Gereğini yapmadıkla­rı taktirde vatanımız daha büyük sıkıntılar­la karşı karşıya kalmaya devam edecek demektir.

Allah milletimiz­e ve yöneticile­rimize basiret ve feraset versin.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye