Tl’nin dolar karşısında değeri
Haftanın ilk günü paramızın kıymetinin artışıyla uyandık. Dolar kurunun düşmesi politik, sosyal, ekonomik gelişmelerin rayına girme yolunda olduğunu mu gösteriyor?
2001 yılı krizinden sonra Türkiye dalgalı kur sistemini benimsemiş ve arz ve talep şartları tarafından bu kur sistemi belirlenmiştir. Bu sistemi etkileyen faktörler arasında en önemli iki neden olan, ekonomik ve politik gelişmelere bakarsak, para arzı, enlasyon oranı, işsizlik oranları gibi gelişmeler her ülkenin parasını etkilediği gibi Türk lirasının değerini de etkilemektedir.
Bir ülkede para arzının (piyasada dönen para), ihtiyaç üzerinde artması durumunda enlasyonist bir baskıya yol açar. Bu enlasyonist baskı paranın satın alım gücünü düşürecektir. Bir iki sene önce elli kuruşa aldığımız ekmeği bu gün 2 tl’ye aldığımız gibi...
Eğer enlasyon yaşayan bir ülke, parasının değerini diğer paralar karşısında düşürmemekte direnirse, ihracatı azalabilecek ve ithalatı da artabilecektir. Sonuçta dış açığın artması, ülke parasının değerinin düşmesine kadar giden bir süreç yaşatabilir.
Diğer ekonomik faktörlerden biri olan işsizlik oranına bakarsak, vergi oranlarındaki değişimler gibi ekonomik göstergeler, bir ülkenin performansını iyi ya da kötü yönde etkileyebilmektedir. Azalan işsizlikle beraber istihdamın artması enlasyonu başlangıç seviyesine getirecek ve ülke parasının kıymetini koruyacaktır. Ülkemizde kur sistemi belirleyicisi Merkez Bankası bünyesindedir. Normal şartlarda fiyatlar ekonomik gelişmelerle değişiklik gösterir. Siyasî belirsizliğin, iktidara olan güvensizliğin ve politikada görülen hareketlilik döviz kurunu yukarı yönlü etkilemektedir. Bugün düşüşle başlayan döviz kuru bu faktörlerden bir veya bir kaçının etkisiyle değişiklik göstermiş diyebilir miyiz? Dolar kuru 4.85’leri görmüş günümüz Türkiye’sinde, “ekonomik gelişmelerin yanında siyasî gelişmelerin daha çok etkisinde kalmıştır” demek daha doğru olacaktır.