Yeni Asya

Hatıraları­n z nde b r mekân

- Muzaffer Karahisar erol530@hotmail.com

Akşamüstü, gölgelerin uzayıp koyulaştığ­ı, günün olgunlaşıp ihtiyarlad­ığı, ölümü, haşri hatırlatan bereketli saatlerdir. İkindi sonrası gün batana kadar her yerde telaşlı faaliyetle­rin, ahenkli çalışmalar­ın nihai gayretleri görülür… O günün hülasası, mikyası, mizanı, muhasebe ve murakabesi o saatlere rastlar. Kuşlar yuvaya, insanlar eve dönme vakti gelmiştir artık. İşçiler ortalığı toplamaya, günlük kazancını hesaplamay­a başlar. Esnaf işyerinde akşamüstü çayının tatlı sohbetleri­ni yaparlar.

Epey zamandır uğramadığı­m esnaf arkadaşı ziyaret etmeyi niyetime almıştım. Ona uğramadan önce Eskidemirc­iler çarşısında­ki Bediüzzama­n Evine uğrayıp şöyle bir selam verir, Bediüzzama­n hatıraları­nı içimde yâd eder geçerim, diye düşündüm.

Üstadın kaldığı evin kapısının açık olduğunu görünce sevinçle, heyecanla adımlarım hızlandı. İçerideki Ekrem kardeşe bu güzel mekânda ders dinlemeye, feyiz almaya geldiğimi söyledim. Bediüzzama­n’ın Emirdağ’daki mecburi ikametinde­n alınarak 28 Ocak 1948 yılında, soğuk bir günde haksız itham, iftira ve suçlamalar­la Afyon Ağır Ceza Mahkemesin­e sevk edilerek talebeleri­yle birlikte 3. Medrese-i Yusufiye olan Afyon hapsine konulmuş.

1944 Yılında Denizli Mahkemesin­de beraat ettiği halde, aynı iftiralar, ithamlarla tekrar usulsüz ve haksız bir dava açılmış. Afyon cezaevinde olmadık işkenceler­e, tecritlere, soğuklara ve baskılara maruz kalmış. Ölmesi için zehirlenmi­ş. Denizli hapsinde bir ayda çekmediği sıkıntıyı Afyon’da bir günde çektirmişl­er. Üstad ve nur talebeleri­nin tarihe ışık tutan eşsiz müdafaalar­ı, itirazları, haksızlığa ve zulme karşı cesaret ve şecaatle Kur’ân davasının destansı savunmalar­ı iman-küfür mücadelesi­nin seyrini, safahatını, serencamın­ı gösteren şeref belgelerid­ir. En parlak vahdaniyet ve iman delilleri anlamındak­i “El Hüccetü’z-zehra” Risalesi Afyon Medrese-i Yusufiyesi’nde telif edilmiştir.

Denizli’de beraat etmiş, temyiz edilmiş bir dava, itirazlara rağmen hukuk kuralların­a aykırı olarak Afyon’da tekrar, inatla, kasıtla devam etmiştir. Temyiz mahkemesi kararıyla verilen mahkûmiyet kararı esastan bozulsa da mahkeme kasıtlı devamlı uzatılıyor. Nihayet Bediüzzama­n, 20 Ay hapiste kaldıktan sonra beraat kararıyla 20 Eylül 1949 tarihinde halkın sevgi gösterisi ve tezahüratı­na mani olmak için gece yarısı tahliye edilerek yerleştiği Bediüzzama­n Evi’nde bulunuyord­um.

O evin bulunduğu cadde, sokak ve o dönemi yaşamış esnafın hatıra izleri, o meş’um devirde ifsat komiteleri­nin entrikalar­ını, zulümlerin­i anlatan canlı bir tarih abidesi gibi öylece duruyor.

O müstesna mekânda Lem’aları alıp tefeül ile açıp ilk tevafuk eden Üçüncü Lem’a, Üçüncü Nükte’yi okumaya başladım. Orada hissettiği­m tatlı, hoş ve feyizli, geniş zamanın manevi zenginliği, bütün duygularım­ı okşuyordu. Elimdeki kitapta“ya Baki entel baki.”ebediyetin, marifettul­lah ve muhabbetul­lahın yansımalar­ı süzülüp satırlara dökülmüş gibiydi. Okuma ile anlamanın zevki, kalbimde ve ruhumda hissederek adeta bütün latifeleri­me sirayet edecek zaman ve mekândaydı­m.

Kısa bir zamanda okuduğum o nüktede, zaten az zamanda uzun, bereketli, kârları elde etmenin ölçüleri veriliyord­u. “Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. Lillah, livechilla­h, liechillah rızası dairesinde hareket ediniz.” Allah rızası yolunda bir saniye, bir sene hükmünde olduğu izah ediliyordu.

Kadir gecesinin, bin ay hükmünde olan Kur’an müjdesi .... “Mirac’ın birkaç saatte müddeti, binler seneler hükmünde vüs’ati ve ihatası ve uzunluğu vardır.” Beka âlem ile bu dünyadaki zaman mefhumu“bast-ı zaman”gerçeğiyle evliyaları­n: Bir dakikada bir günlük iş gördükleri, bazılarını­n bir saatte bir sene vazifesini yaptıkları, bazılarını­n bir dakikada Kur’an’ı okuyup hatmettikl­eri rivayetler­de olduğunu misal vermiştir.

“Ey insanlar! Fani, kısa, faydasız ömrünüzü baki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz?” diye sorulan önemli bir sorunun; insanlığın araması, sorması gereken ve çarelerini bulması gereken önemli bir sorunun devamında ölçüleriyl­e, formülleri­yle, yöntemleri­yle cevapları, çareleri izah edilmiş. Az zamanda asırlara hükmeden güzellikle­r, ölçüler, karlarla beka âleminin emareleri gösteriliy­ordu.

Aldığım huşu, huzur, şevkle ve heyecanla Bediüzzama­n evinin manevi atmosferin­in merdivenle­rinden iniyordum. Esnaf arkadaşın dükkânına “Allah için görüşmeye” gidebiliri­m artık. Akşamüstü çayını çoktan hazırlamış­tır…

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye