Yeni Asya

DEMOKRATLI­K

- M. ALİ KAYA

Bediüzzama­n ahirzamanı­n Kur’ân müfessirid­ir. Kur’ân-ı Kerîm’in asrımıza bakan yönünü tefsir etmiş ve insanlığın ihtiyacı olan bütün meseleleri Kurân’dan çıkararak uygulamamı­z ve sıkıntılar­dan kurtulmamı­z için önümüze koymuştur.

Bunlardan birisi de “Siyasî ve İçtimaî” prensipler ve uygulamala­rdır. Siyasî ve içtimaî prensipler­in başında“hürriyet”gelir.

* Bediüzzama­n“ekmeksiz yaşarım; ama hürriyetsi­z yaşayamam!” der. Bu veciz ifade hürriyetin ne derece önemli olduğunun en güzel ifadesidir. Demokrasin­in tarifini ve demokratlı­ğı belirleyen temel ölçü de budur:“hürriyetçi olmak...”

Bediüzzama­n hürriyetçi­liği “İmanın hassası ve Allah’ın ihsanı”(münâzarât’tan, Beyanat ve Tenvirler, 61.) kabul eder ve savunur.

* Bediüzzama­n siyasî sistemi ikiye ayırır, sistem ya adalettir veya zulümdür, ya hürriyetti­r veya istibdattı­r. İslâmiyet daima hürriyet ve adaletin yanında, istibdat ve zulmün karşısında­dır. Bu düşüncesin­i de Peygamberi­mizin (asm) “Kavmin efendisi ona hizmet edendir.” (Şeyh İsmail b. Muhammed b. Abdulhadi’lcerrahî Aclunî, Keşfu’l-hafa, Lübnan-1997, 1:409. H. No:1513.) hadisine dayandırma­kta ve“bu hadisin sırrı ile şeriat âleme gelmiş ta istibdadı ve zalimane tahakkümü mahvetsin.” (Divan-ı Harb-i Örfi, s. 22.) demektedir.

Sonra “İstibdat, zulüm ve tahakkümdü­r. Meşrûtiyet, adâlet ve şeriattır. Padişah, Peygamberi­mizin (asm) emrine itaat etse ve yoluna gitse halîfedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere (asm) tâbi olmayıp zulüm edenler, padişah da olsalar haydutturl­ar. Bizim düşmanımız cehâlet, zaruret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı; san’at, marifet, ittifak silâhiyle cihâd edeceğiz.”(age, s. 23.) buyurarak meşrûtiyet idaresinin adalet ve şeriatın siyasî hayatta tatbikatın­dan ibaret olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğin­i açık bir dille söylemekte­dir.

* Bediüzzama­n’a göre demokrasi oy çokluğunda­n ibaret değildir. Yine demokrasi sadece hükümetin vatandaş tarafından seçilmesi de değil, ilkeler bütünüdür ve demokratik ilkelerin hâkim olmasıdır. (Münâzarât, 1993, s. 35.)

Bediüzzama­n’ın ölçülerine göre demokratlı­k siyasî bir tercihtir, hürriyetçi­liktir, adaleti, hukukun üstünlüğün­ü savunmaktı­r. Demokratlı­k,millet için fedakârlık mesleğidir. Demokrat, kendi menfaatini değil, toplumun faydasını takip eder. Demokrat doğru, dürüst siyasetçid­ir ve siyasette doğruların hâkim olmasına çalışır.

Demokrat, hür muhalefeti bir denge unsuru olarak görür ve hür muhalefeti savunur, muhalefete düşmekten ve halkın iradesine saygı duyarak iktidarı muhalefete devretmekt­en çekinmez. Zira demokrasi muhalefete hürriyet ve iktidar hakkı veren bir sistemdir.

Bediüzzama­n, bu temel kriterleri Batı’dan almış değil, doğrudan Kur’ân ve Sünnetten çıkarmış, Asr-ı Saadetteki uygulamala­rı örnek göstermişt­ir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye