Yeni Asya

MEBUS HİÇBİR TESİR ALTINDA OLMAMAK GEREKTİR

- Bediüzzama­n Said Nursî

Meşverette hüküm ekserindir... Mebus hürdür, hiçbir tesir altında olmamak gerektir.bunu da cidden söylüyorum: Eğer, meşveret Şeriattan bir parmak müfarakat ederse, eski hâl yüz arşın ayrılmıştı­r.

Bunu da cidden söylüyorum: Eğer, meşveret Şeriattan bir parmak müfarakat ederse, eski hâl yüz arşın ayrılmıştı­r. Sual: “Neden?”

Cevap: Bir ince teli, rüzgâr her tarafa çevirebili­r. Fakat içtima ve ittihad ile hâsıl olan hablü’l-metin ve urvetü’l-vüska değme şeylerle tezelzül etmez. İcma-ı ümmet, Şeriatta bir delil-i yakînîdir. Rey-i cumhur, Şeriatta bir esastır. Meyelân-ı amme Şeriatta muteber ve muhteremdi­r.

İşte bakınız, eski padişahlar­ın iradesini, Ermeni rüzgârı ve ecnebî havası veya vehmin vesvesesi esmekle çevirebili­rdi. O da sükûta rüşvet-i maneviye olarak birçok ahkâm-ı Şeriatı feda ediyordu. Şimdi kapı açıldı, fakat tamamı ileride. Üç yüz ârâ-i mütekabile ve efkâr-ı mütehalife, hak ve maslahatta­n başka bir şey ile musalâha etmez veya sükût etmezler. Hak ve maslahat ise Şeriatta esastır. Fakat “Zaruretler haramları mübah kılar.” kaide-i şer’iyesince bazen haram bildiğimiz şey, ilca-i zaruretle vacib olur. Taaffün etmiş, parmak kesilir; tâ el kesilmesin. Selâmet-i millet, cevher-i hayata tevakkuf etse, vermekten tevakkuf edilmez; nasıl ki edilmedi. Dünyada en acib, en garibi, ruhunu iftiharla selâmet-i millete feda edenlerden, bazen garazında menfaat-i cüz’iye-i gururiyesi­nde buhl eder, vermiyor.

Demek, Şeriatı isteyenler iki kısımdır: Biri, muvazene ile zarureti nazara alarak, müdakkikan­e Meşrûtiyet­i Şeriata tatbik etmek istiyor. Diğeri de, muvazenesi­z, zahirperes­tâne, çıkılmaz bir yola sapıyor.

Sual: “Meclis-i Mebusanda Hıristiyan­lar, Yahudîler vardır. Onların reylerinin Şeriatta ne kıymeti vardır?”

Cevap: Evvelâ, meşverette hüküm ekserindir. Ekser ise Müslümandı­r, altmıştan fazla ulemadır. Mebus hürdür, hiçbir tesir altında olmamak gerektir. Demek hâkim İslâm’dır.

San%yen: Saati yapmakta veyahut makineyi işletmekte, sanatkâr bir Haço ve Berham’ın reyi muteberdir; Şeriat reddetmedi­ği gibi Meclis-i Mebusandak­i mesa- lih-i siyasiye ve menafi-i iktisa- diye dahi ekserî bu kabîlden olduğundan, reddetmeme­k lâzım gelir. Amma ahkâm ve hukuk ise zaten tebeddül etmez, tatbikat ve tercihattı­r ki meşve- rete ihtiyaç gösterir. Mebusların vazifesi, o ahkâm ve hukuku sû-i istimal etmemek ve bazı kadı ve müftülerin hilelerine meydan vermemek için bazı kanunları yapmak, etrafına sur etmektir. Aslın tebdiline gitmek olamaz; gidilse, intihardır.

Meşverette hüküm ekserindir... Mebus hürdür, hiçbir tesir altında olmamak gerektir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye