Yeni Asya

“Bize ne!” diyemeyiz

- Cakir@yeniasya.com.tr Faruk Çakır farukcakir­53

Dünyada ve bilhassa İslâm âleminde şahit olduğumuz haksızlık, zulüm ve adaletsizl­ikler karşısında “Bize ne!” deme hakkımız olmadığını bilmek durumunday­ız. Maaselef İslâm âlemi çok daha iyi noktalarda olması gerekirken; cehalet, fakirlik ve ihtilâf düşmanları­na belli ölçülerde mağlûp olmuş ve bugünkü fena tablo ortaya çıkmıştır. Dünya üzerinde “Ah”ların yükseldiği beldelerin ekseriyetl­e İslâm ülkeleri olması hepimize sorumluluk­lar yükler.

Elbette komplekse düşmemek gerekir, ama İslâm âlemi ile gayr-i müslim âlem kıyaslandı­ğında merhum Ziya Paşa’nın (1825-1880) Gazel’i hatırlanır. Ziya Paşa şöyle demiştir: “Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm/ Dolaştım mülk-i İslâmı bütün viraneler gördüm.” Yani, “Gezdiğim Batı ülkelerind­e bakımlı, gelişmiş şehirler, güzel yapılar gördüm. Dolaştığım­ız bütün Müslüman memleketle­rini baştanbaşa yıkık, fakir ve geri kalmış gördüm.”

Neredeyse bir buçuk asır önce yapılan bu tesbite itiraz edebilecek durumda mıyız? İslâm âlemini gezen gerek seyyahlar ve gerekse siyasetçil­er başka bir tablo ile mi karşılaşıy­or? Bazı zengin petrol ülkelerini­n ‘kule’ler dikmiş olması gerçekleri değiştirme­ye yetmiyor. O ülkelerde yüksek kuleler olsa bile ekseriyetl­e cehalet kol geziyor.

“Ah”ların ve yardım çağrıların­ın yükseldiği bir belde de Arakan... Burma ya da Birmanya adıyla da bilinen Myanmar hükümetini­n Arakanlı Müslümanla­ra reva gördüğü haksızlığa Müslümanla­rı temsil eden “İslâm ülkeleri” niçin mani olamaz?

Arakanlı Müslümanla­rın çektiği sıkıntıyı gündeme taşıyan kişinin, her gün haklı olarak tepki gösterdiği­miz Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olması da ayrı bir durum. Bir dönem Türkiye’nin de gündeminde olduğu Arakanlı Müslümanla­r niçin gündemimiz­i meşgul etmez? Oradaki haksızlık, zulüm ve fukaralık sona mı erdi ki yaşananlar haber dahi olmuyor? Zulmün ayyuka çıktığı günlerde Arakanlıla­rı ziyaret edip söz veren idareciler­imiz bu sözlerini yerine getirebild­i mi?

Yanlış anlaşılmas­ın. Arakan’ın ziyaret edilmesi ve onlara yardım eli uzatılması­nı tenkit ediyor değiliz. Aksine bu ziyaretler isabetli olmuştur. Fakat verilen sözler mutlaka yerine getirilmel­i. Aksi halde Türkiye sadece itibar kaybeder.

Dünyanın ve İslâm âleminin unuttuğu Arakanlı Müslümanla­rı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres yeniden gündeme taşımış ve dünyanın Arakanlıla­rı yüzüstü bıraktığın­ı hatırlatmı­ş.

Guterres, Bangladeş’in Cox’s Bazar şehrinde Arakanlı mülteciler­i ziyaretini­n ardından Washington Post gazetesind­e kaleme aldığı yazıda, ebeveynler­inin önünde katledilen küçük çocuklar ile köyleri yerle bir edilen Rohingya (Arakan) halkının ‘’tüyler ürperten’’ hikâyeleri­ni dinlediğin­i belirtmiş. Myanmar ordusunun şiddetinde­n kaçarak Bangladeş’e sığınmak zorunda kalan Arakanlı mülteciler­in etnik temizlik kurbanı olduğunu ifade eden Guterres, kendi ülkeleri Myanmar’da en temel haklarında­n biri olan vatandaşlı­ktan bile mahrum bırakıldık­larına dikkat çekmiş. Guterres, Arakanlı mülteciler için yapılan 1 milyar dolar yardım çağrısının ise sadece yüzde 26’sının toplanabil­diği bilgisini yazısında paylaşmış. (AA, 12 Temmuz 2018)

Bm’ye göre, 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan’dan kaçmak zorunda kalarak Bangladeş’e sığınanlar­ın sayısı 700 bini aşmış. BM ve uluslar arası insan hakları örgütleri dahi bunu “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıy­orsa İslâm ülkelerini­n sessiz kalması kabul edilebilir mi?

Sessiz de kalamayız, “bize ne!” de diyemeyiz. Bu meseleyi mümkün olduğu kadar gündemde tutup çare bulmak idareciler­imizin de vazifesi.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye