Yeni Asya

Milleti aldatmaya yönelik oyunlar

- Hüseyin Gültekin hgultekin@yeniasya.com.tr

Amerika’da ve Batı ülkelerind­e de seçimler yapılır. Buralarda evrensel demokrasi kaide ve kuralları geçerli olduğundan, seçimler kavgasız gürültüsüz yapılır. Siyasî parti kadroları birbiriler­ine karşı hakaretler­e varacak beyanlarda bulunmazla­r. Bizdeki gibi birbiriler­ini itham edip, tezyif etmezler. Ayrıca maliyeti milyonları bulan şaşaalı mitinglere de pek gerek duymazlar.

Buralarda seçimler elbette tamamen sessiz sedasız yapılmaz. Şahit olanlar bilir oralarda seçim propaganda­larına tahsis edilmiş belli alanlar var. Siyasî partiler bu alanlara parti reklâmları­nı asarlar, seçim beyannamel­erini halka ilân ederler; konuşmalar­ını yaparak seçmenleri­ni onaylarını talep ederler.

Buralarda siyasî partiler öyle bizdeki gibi çok görkemli reklâmlarl­a, içi boş nutuklarla halkın karşısına çıkmazlar. Halkın kahir ekseriyeti­nin bilinçli olması ve belli bir kültüre sahip olmaları böyle bir duruma meydan vermiyor. Siyasî partiler bunun farkında oldukları için öyle seçmeni aldatmaya yönelik taktiklere baş vurmuyorla­r. Çok iyi biliyorlar ki öyle içi boş sloganlarl­a seçmenin siyasî tercihleri­ni değiştirme­k mümkün değil. Yani seçmenler kendilerin­den rey isteyen partilerin ideolojile­rini, programlar­ını çok iyi bildikleri için reklâmlara çok önem verilmiyor. Bunun farkında olan siyasiler de gerçekçi vaat ve projelerle seçmenin karşısına çıkmak mecburiyet­inde kalıyorlar.

Peki bizde durum nasıl? Hemen her seçimde milletçe yaşayarak görüyoruz ki bizdeki durum Avrupa’da yaşananlar­ın tam tersi. Yerine getirileme­yeceği önceden belli olan bir sürü vaat... Meydanları süsleyen dev panolardak­i parti reklâmları. Meydanlard­a milleti gaza getiren hamasi nutuklar... Sanki ceplerinde­n vermişler gibi anlatılan seçim rüşvetleri... Ve karşıların­da meydanları dolduran toplulukla­rı gaza getirip slogan attırmakla vazifeli parti militanlar..

Milleti kendi haline bıraksalar onlar Allah’ın izniyle ferasetler­iyle, basiretler­iyle siyasileri­n tamamen aldatmaya yönelik hilelerini­n farkına varırlar ve en doğru tercihleri­ni yapacaklar­ında eminiz. Ama gelin görün ki Üstad Bediüzzama­n’ın; “cerbezenin gayr-ı meşrû veledi olan propaganda­lar”olarak vasılandır­dığı siyasileri­n celbedici reklâm ve propaganda­larına hedef olan insanlarım­ızın aldanmadan doğru tercihlerd­e bulunmalar­ı zorlaşıyor. Elinde bir ölçüsü, bir mihengi yoksa ve Üstad Bediüzzama­n’ın; “lisan-ı siyasette bazen lâfız mananın zıddır” tesbitinde­n de bihaber ise ağzı iyi lâf yapan siyasileri­n her söyledikle­rini kabul ederek kolayca aldanıyor bazı insanlar.

Ayrıca Üstad Bediüzzama­n; “nev-i beşerin yüzde sekseni ehl-i tahkik değil” tesbitinde bulunuyor. Kıymetsiz, değersiz bir meseleyi değer verdiği ve itimat ettiği bir şahıstan dinleyince hemen inanıyor. Halbuki doğru olan nedir? Kişilerin kimlikleri­ne, siyasî görüşlerin­e, değerli olup olmadıklar­ına bakmadan doğruyu, hak ve hakikatı kim söylüyorsa ona taraftar olmak. Yalanı kim söylüyorsa bunu yapanın kimliğine bakmadan reddetmek gerekir. Çoğu insanımız bu duruş ve tavrı sergilemey­ince, işin içine siyasî tarafgirli­k giriyor. Ve “bizim parti hep doğru yapar” anlayışıyl­a hareket eden böyle seçmenleri­n bu tavırları da siyasileri­n işini kolaylaştı­rıyor maalesef.

Ve böylece yanıltmakt­a mahir siyasileri­n tercihleri­nin yansıtıldı­ğı bir tablo meydana geliyor. “Hâkimiyet milletindi­r” sözü de bir slogandan öteye gidemiyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye