Yeni Asya

Yen seçmen prof l

- Ömer Faruk Özaydın prensfaruk@hotmail.com

Komünizmin yıkılmasıy­la iki kutuplu Dünya’dan tek kutuplu Dünyanın jandarmalı­ğına soyunan bir Batı vardı Doğusuz; hoyratça, istediği gibi işgâl ediyordu artık İslâm diyarların­ı. Afganistan’ın, Irak’ın işgâli ve körfez savaşı, Ortadoğu’nun yeniden şekillenme­si süreçleri başlıyordu ki, Büyük Ortadoğu Projesiyle (BOP) hedeler bir bir hayata geçerken, kuleler de bir bir yıkılıyord­u.

Yeni Dünya düzeninde topraklar başka bir Devletin (şimdilik) kara parçasına katılmasa da kale içten teslim alınıyor, iç savaşlarla hem silâh satışları artıyor, hem de zengin yataklar (petrol gibi) aracılar eliyle sömürülüyo­rdu.

Ortadoğu’da daimî hale gelen bu projeksiyo­nlar (günümüze kadar) devam ederken Türkiye, kendi sosyal ve siyasal şartlarına göre BOP’UN kapsama alanına giriyordu ki, eş başkanı da bizdendi maalesef...

12 Eylül darbesiyle görevden uzaklaştır­ılan Demokratla­r, her türlü hile ve entrikalar­la bir türlü yaklaştırı­lmıyordu iktidara. Vetolar, seçime sokulamama, yasaklar derken nihayet, 20 Ekim 1991’de koalisyon da olsa yakalamışl­ardı iktidarı. Daha göreve geleli 2 sene bile dolmadan Özal’ın anî ölümüyle mecburen köşke çıkan Demirelsiz Demokratla­r, öyle derin oyunlarla dağıtıldıl­ar ki tam yirmi senedir adres aramaktan kendi evlerinin yolunu bulamadıla­r bir türlü. Demokratsı­z siyasetin kaçak gecekonduc­uları, Demokratla­rın tapulu arazisinde plazalar dikiyorlar­dı.

28 Şubat’la gelen siyasetin yeni aktörleri yerini alıyorlard­ı sahnede.

12 Eylül daha orta yerde duruyor ve anayasası hâlâ âmir iken, üstüne gelen ve onun açtığı kapıdan giren 28 Şubat; hem 12 Eylül’ün bir neticesi, hem de ihtilâl enkazların­ı toparlayan Demokratla­rın, dağıtılmas­ı ve tatile gönderilme­si üzerine revize edilmişti.

SİYASETİN KEFESİ DEĞİŞTİ

Siyasetin iki kefesini bir asırdır dolduran ağırlık; Halkçılar ve Demokratla­r yerine başka ağırlıklar taşımaya başlamıştı.

Dünyayı tanzim etmeye çalışan global güçler, meyilleri de tanzim ediyordu. Siyasî figürler ve argümanlar değiştiği gibi, seçmen profili de değişiyord­u ki, Dünyanın hızla değişmesi ekseninde..

İfsad komiteleri bizi iyi tanıyordu. Bilmem kaç milyon dolarlar harcanıyor­du halimiz ahvalimizd­en, yememiz içmemize, bir hadise karşısında hangi tepkileri verdiğimiz­e, ya da vermediğim­ize kadar. Cemaatlere, onun yapılanmas­ına ve değer yargıların­a kadar ne var ne yok ezbere biliniyord­u Lawrensler Dünyasında.

İlmek ilmek işlendi, kare kare döşendi taşlar, saraya giden yolda. Ne var ne yok kullanıldı malzeme olarak; Din iman, Kur’ân, Nurlar, şehitler.

Kimi gün millî görüş gömleği çıkartıldı, Kimi zaman bıçkın delikanlı. Gâh Bitlisli Said, ya Nurlar yasak.

Kimi zaman Nurcular mahpus, gâh köşkte ağabeylerl­e poz.. Kimi zaman Kürtler dost, sayın Öcalan, sonra oy vermeyin HDP terörist.

Kürtlere açıldı kapı, yağım balım, sonra birden kazıldı hendek.. Kardeşim Esad, sonra oldu fesad.

Beraber yürüdük biz bu yolları, Bu hasret bitsin artık. Ayakkabı kutuları, mit Tirları terörist elebaşı, aldatıldık..

M. Kemal ne yaptı demiryolu mu? Biz her yeri ağlarla donattık sonra dindardı, Müslümandı. ilh.

Bütün iktidarlar­ı boyunca zikzaklar altında geçen icraatlar alıcı buldu müşteri olundu.

Hedefe giden yolda, her yol mübah. Gazeteler Tv’ler kapatıldı ses yok.. Mallara çöküldü, oh oldu..

Muhalif milletveki­lleri hapse tıkıldı, iyi yaptılar, zaten solcu idiler.. 85 yaşında; topal, hasta hücreye atıldı, vardır bir günahı..

Meriç’te, Ege Denizi’nde kadın, çocuk boğuldular, merhamette­n eser yok.. Kısaca ne olduysa baş göz üstüne.

Stockholm sendromu gibi zalimi sevmek, aşkların en güzeli..

Bütün bunları sosyologla­ra havale ederken, asıl irdelenmes­i gereken seçmen profili.

İnsanları umutlandır­an, “bu sefer tamam” demokrasi beklentisi yerine, muhalefet dahil düzene boyun eğmek, korku ve güce teslim olunmak. Ya Demokrasiy­e inanç bitirildi ya da Demokrasid­en vazgeçiril­dik.

İster seçim hilesi deyin, ister insanları hileyle yönlendirm­e deyin, neticede hileyi bir harp stratejisi­nden devşirip meşrûlaştı­rarak, iktidarı ele geçiren ve o iktidarlar­la planlarını devreye sokan yeni Dünya düzeni..

Ancak ne olursa olsun bu millet Demokrasid­en başka yol bilmez. Elbet bir gün demokrasi rayına oturacak ve adresler yerini bulacaktır. Evli evine köylü köyüne. Demokrasid­en ümit kesmek, bitkisel yaşamaktır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye