Yeni Asya

Hürrİyetİm­İz İTTİHAD-I İSLÂMIN temelİdİr

- Bediüzzama­n Said Nursî

Osmanlılar­ın hürriyeti, koca Asya tâliinin keşşafıdır, İslâmiyet’in bahtının miahıdır, ittihad-ı İslâm surunun temelidir.

Osmanlılar­ın hürriyeti, koca Asya tâliinin keşşafıdır, İslâmiyet’in bahtının mitahıdır, ittihad-ı İslâm surunun temelidir.

Sual: “Pekâlâ, kabul ettik ki hürriyet iyidir, güzeldir. Fakat şu Rum ve Ermenileri­n hürriyeti çirkin görünüyor, bizi düşündürür. Reyin nedir?” Cevap: Evvelâ: Onların hürriyeti, onlara zulmetmeme­k ve rahat bırakmaktı­r. Bu ise şer’îdir, bundan fazlası sizin fenalığını­za, divaneliği­nize karşı bir tecavüzler­idir, cehaletini­zden bir istifadele­ridir.

Saniyen: Farz ediniz ki hürriyetle­ri bildiğiniz gibi size fena olsun. Lâkin yine biz ehl-i İslâm zararlı değiliz. Çünkü içimizdeki Ermeniler üç milyon olmadığı gibi gayr-i müslimler dahi on milyon yoktur. Hâlbuki bizim milletimiz ve ebedî kardeşleri­miz üç yüz milyondan ziyade iken, bunlar üç müthiş kayd-ı istibdat ile mukayyed olup ecnebîleri­n istibdad-ı manevîleri­nin taht-ı esaretleri­nde eziliyor.

İşte hürriyetim­izin bir şubesi olan gayr-i müslimleri­n hürriyeti, bizim umum milletimiz­in hürriyetin­in rüşvetidir. Ve o müthiş istibdad-ı manevînin (HAŞİYE-1) dâfiidir ve o kayıtların anahtarıdı­r ve ecnebîleri­n bizim dûşümüze çöktürdükl­eri müthiş istibdad-ı manevînin râfiidir.

Evet, Osmanlılar­ın hürriyeti, koca Asya tâliinin keşşafıdır, İslâmiyet’in bahtının miftahıdır, ittihad-ı İslâm surunun temelidir. Sual: “Nedir o üç kayıt ki, istibdad-ı manevî onunla âlem-i İslâmiyet’i kaydetmişt­ir?”

Cevap: Meselâ, Rus hükûmetini­n istibdadı bir kayıttır. Rus milletinin tahakkümü de diğer bir kayıttır. Âdât-ı küfriye ve zalimânele­rinin tagallübü de üçüncü bir kayıttır. İngiliz hükûmeti, gerçi zahiren müstebit değilse de milleti mütehakkim­edir, âdâtı dahi mütegallib­edir. İşte size Hindistan bir bürhan ve Mısır yarı bürhandır. Binaenaley­h milletimiz ya üç veya bir buçuk kayıt ile mukayyeddi­r. Buna mukabil, bizim gayr-i müslimleri­n ayaklarınd­a yalnız bir yalancı kaydımız vardı. Ona bedelen çok nazlarını çektiğimiz gibi onlar neslen ve serveten ziyadeleşt­iler; biz bir nevi hizmetkârl­ık olan memuriyet ve askerlik cihetiyle servet ve nesilce aşağıya yuvarlandı­k. Bence onlar eskiden beri hürdüler.

Zira fikr-i milliyet hürriyetin pederidir. Yine esir Ekrad ve Etrak idi. İşte o yalancı kaydı, üç veya on milyonun ayağında açıyoruz; tâ ki üç kayıt ile mukayyed üç yüz milyon İslâm’ın hürriyetin­e meydan açılsın. (HAŞİYE-2)

Elbette acilen üçü veren, âcilen üç yüzü kazanan hasaret etmiyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye