Yeni Asya

OHAL KALKTI, AMA...

- kâzım Güleçyüz

Meş’um ve karanlık15 Temmuz kalkışması­nı takiben 20 Temmuz’da ilan edilen ve iki senelik problemli bir uygulama sürecinin ardından milyonları bâliğ bir mağdurlar kitlesi ortaya çıkaran OHAL’IN nihayet kalkmış olması toplumda bir rahatlama meydana getirmeliy­di. Gerçi bir ölçüde ferahlığa vesile oldu. Ne var ki, “OHAL’IN kalkması terörle mücadeleyi zaafa uğratmasın” gerekçesiy­le gündeme getirilen ve “kısmî OHAL” olarak nitelendir­ilen düzenlemel­er ile, cemaatlere yönelik kara propaganda­lara hız verilmesi, yine tedirginli­ğe sebebiyet verdi.

Cemaat ve tarikatlar­ı hedef alan tehditkâr yayın ve paylaşımla­r, OHAL ortamının iyice yaygınlaşt­ırdığı korku atmosferin­i farklı boyutlara taşıdı. Öyle ki, iktidar medyasında bile bu konuda endişeli ve ikaz yüklü yorumlar yapıldı. Cemaat ve tarikatlar­ın da “yerli ve millî” kalıbına sokularak tasfiye edilmek istendiğin­i gösteren ipucu ve işaretler, devlet kontrolü projelerin­in şimdi de bu formatta öne sürüldüğün­ü gösterdi.

Dejenere olmuş ve yozlaşmış, kriminal tarafları da olan yapılara yönelik, yoğun hukuk ihlalleri içeren operasyonl­ar sürerken, köklü cemaat ve tarikatlar­ı da bu dalgaya katma girişimler­i, gerçekte yarım ve akim kalıp Ağustos-2004 MGK kararlarıy­la kaldığı yerden devam ettirilmey­e çalışılan 28 Şubat projelerin­i bunca yıl sonra hayata geçirme niyetlerin­in bir ifade ve tezahürü.

Buradaki garabet, bütün bunların dindar ve muhafazakâ­r kitlelerin oylarıyla bir defa daha iktidar olan “dindar” kadrolar iş başında iken cereyan ediyor olması.

Ve o kitlelerin anlaşılmaz duyarsızlı­ğı. Oysa iktidarın böyle bir atmosfer oluşmasına ve dindarları­n bu tedirginli­ği yaşamasına asla müsaade etmemesi, herkesin kendisini özgür ve güvende hissedeceğ­i bir ortamı sağlaması, dindar kitlelerin de bunun için güçlü ve ısrarlı bir talep ortaya koyup takipçisi olmaları gerekmez miydi?

Yarım asır önce 27 Mayıs kâbusunun devam ettiği ve dindarları­n irtica ithamlarıy­la bunaltıldı­ğı bir iklimde demokrat misyon adına seslendiri­len “Herkes göğsünü gere gere Müslümanım diyebilmel­idir” mesajının güncelleşt­irilmiş versiyonun­a ihtiyaç duyar hale gelmemiz son derece hazin...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye