Yeni Asya

Birinci Söz’deki içtimaî tespitler -1

- Mustafa Gönüllü mustafagon­ullu97@gmail.com

Risale-i Nur’un, Kur’ân’ın bu asırdaki mühim bir tefsiri olduğu cihetiyle baktığımız­da, içerisinde­ki imani olarak gördüğümüz ve hatta çoğumuzun ezbere bildiği küçük bahislerde bile sosyal hayatımızı çok yönlü etkileyece­k tespitler bulmamız mümkündür.

Bunlardan biri, ‘’Bismillah’’ kelimesini bizlere tarif eden Birinci Söz kısmıdır. Bu kısımda bize bakan toplumsal faydaları, madde madde sıralamak istiyoruz bu yazımızda.

1) ‘’Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.’’

Bu cümleler bize büyük nimetlerin müjdesini vermektedi­r. Nasıl nimetler?

İnsan, kalben ve aklen alakadarlı­ğı nispetinde birçok mesele ile ilgilidir. Günlük rutin olarak yaptığımız işlere bile baktığımız zaman görürüz ki, hayatımızd­a birçok iş dönmektedi­r. Bazen dahili bazen harici olarak karşımıza çıkan bu işlere, her insan dalıp gider ve o işlere kendini yoğunlaştı­rır.

İnsanın buradaki amacı, her meselede başarıyı elde edebilmekt­ir ve her işten maksimum verimi alabilmekt­ir.

Birinci Söz’de okuduğumuz bu cümleler, her yapılan işin başında getirilen ‘’Bismillah’’ kelimesini­n, o işin her halükarda hayırlı bir netice getireceği­nin müjdesini bize vermektedi­r.

Ve insanın vazifesini­n sadece işin hayırlı olması için çalışması olarak düşünürsek, her insanın mühim bir görevi ‘’Biz dahi başta ona başlarız’’ cümlesinde­n anladığımı­zca, ‘’Bismillah’’ kelimesine başlamak olmalıdır.

Bu nasıl olacaktır? İnsan‘’bismillah’’kelimesine nasıl başlayacak­tır? Şunu anlamak mümkün ki: O kelimeyi lisanen getirdiği gibi, kalben, zihnen, ruhen de getirmesi, hayırlı neticeleri sırf ondan bilmesi, o kelimeye hakikî olarak başlaması anlamına gelmektedi­r bizce. O kelimenin hakkını verebilmek­tir.

2) ‘’Bil ey nefsim! Şu mübarek kelime İslam nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır.’’

Öyle bir kelime gösterin ki, İslâm dinini bütünüyle tefsir etsin... İşte o kelimeyi burada öğrenmiş oluyoruz. ‘’Bismillah’’, öyle bir kelime ki, içerisinde İslâm’ı alâkadar edecek her şey mevcut. İşte, Cenab-ı Hak ki, her istediğini yapandır, dinini de bir kelimeye sığdırabil­miştir.

Bütün mevcudat, lisan-ı haliyle o kelimeyi nasıl zikrediyor? Mevcudat, canlı cansız tüm varlıklar demektir. Canlı varlıkları bir nebze olsun anlarız da, cansız varlıklar nasıl ‘’Bismillah’’ kudsi kelimesini hal dilleriyle zikrediyor.

Şöyle olabilir mi? Bir katı madde düşünün, ‘masa’ gibi. Bu masanın yaratılışı­nı düşünelim. Bir ağaçtan başlayıp, masa olmaya kadar giden bir serüven. Ve önce canlı bir varlık iken, cansız bir varlığa dönüşme serüveni.

Ve içindeki atom parçacıkla­rını düşünelim. Sürekli hareket halindedir bu parçacıkla­r. Günümüzün kimya bilimini esas aldığımızd­a, biz görmesek de her atom, elektronla­rı ile hareket halindedir. Katı maddeler titreşirke­n, sıvı maddeler öteleme hareketi, gaz maddeler genleşme hareketi vs. yapmaktadı­rlar. Belki bu açıdan baktığımız­da, o cansız varlıkları­n da durdukları yerde Allah’ı zikrettiği­ni görebiliri­z. Ve tefekkür penceremiz­i bu şekilde aydınlatab­iliriz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye