Davûd-el Antakî’den reçeteler (9)

KARANFİL: Arap ülkelerinde, benzerliğinden dolayı mismar (çivi) olarak adlandırılır. Kısa boylu bir ağaçta yetişir. Devamlı yeşil olan bu ağaç, çok verimlidir. Güzel çiçekleri, zamanla değişerek, çivi şeklini alır. Faydalarına gelince; 5-6 tanesi, nebat şekeri ile karıştırılıp, toz haline getirilirse veya suyundan birkaç damla, sindirim sistemi fonksiyonlarına rahatlatıcı rol oynar. Sindirim sisteminde bir problem olmazsa dahi, alınmasıyla sindirim fizyolojisi, fonksiyonlarını en mükemmel halde devam ettirir. Sinir sistemini güçlendirir. Kana karışarak, bütün dokulara destek verir. Hekimler, karanfilde kalbe ve mideye kuvvet veren bir cevher olduğunu bulmuşlardır. Ayrıca koku ve aroması, kalbi kuvvetlendirir. Karaciğeri ve diğer organların fonksiyonlarını destekler. Sindirim sisteminde biriken gazların atılmasını sağlar. Diş etlerini güçlendirir, ağız kokusunu güzelleştirir. Karın boşluğunda biriken suların (ASSİT) atılmasında, karaciğere enerji sağlar. Özellikle bütün baş ağrılarına, güçlü bir devadır. İdrar yollarında üşütmelerden dolayı, meydana gelen zorlukları rahatlatır. Rahim hastalıklarında, güçlü destek sağlar. Baştaki ve vücudun diğer bölgelerindeki yaraların kapanmasını hızlandırır. Sar’a hastalığına (EPİLEPSİ) faydalıdır. Vücuttaki zehirli atıkların atılmasını sağlar. Diş ağrılarını keser. İshal ve kusmalarda faydalıdır. Suda kaynatıldığında, yaraları temizleyen bir dezenfektan elde edilir. Karanfil yağı, ağrıyan çürük dişlerin ağrısını rahatlatır.

ISIRGAN OTU: İçinde cildi yakan maddeler bulunur. İdrar söktürücüdür. Kanı atık maddelerden temizler. Vücudu dinlendirerek, ferahlatır ve dengede tutar. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliğinden dolayı meydana gelen yüksek tansiyonu düşürüp, dengede tutar. Sinir sistemi ile sindirim sistemi fonksiyonlarını düzenler. Burun akıntısında, pamuğa ısırgan otunun sıkılmasıyla elde edilen suyundan emdirilerek, burun içine yerleştirilir. Saçları güçlendirmek için; bir kabın içine bir litre su konur, içine de 200 gram iri doğranmış ısırgan otu konduktan sonra, ayrıca yarım litre ev sirkesi ilâve edilir. 30 dakika kaynatılır. Süzüldükten sonra kullanılmak üzere, bir cam şişede muhafaza edilir. Hazırlanan bu su ile, saçlı deri bölgesi günde bir defa masaj yapılarak, saç sağlığına destek sağlanır. Taze olarak, salatalarda kullanılırsa, kanı zararlı atıklardan temizler. Mide ve bağırsak salgılarını düzenler. Basur (HEMOROİT) ve diğer damar hastalıklarına fayda sağlar. Kansızlık (ANEMİ) hastalığında vücudun kan yapımını destekler. Böbrek sancılarında ve idrar söktürücü olarak; ısırgan otu köklerinden, her bardak için büyük bir kaşık miktarında alınıp, 10 dakika kaynatılır. Ilık halde içilir.

ADAÇAYI: Eskilerin bir deyişi, halk arasında şu şekilde yayılmıştır: ‘Bahçesinde adaçayı bulunan kişi, nasıl olur da ölür!’adaçayı yaprak ve çiçeklerinden iki tutam, bir litre kaynar suyun içine konur. Bekletilip, süzüldükten sonra, yemeklerden 2 saat geçince, bir bardak içilir. İçilen bu adaçayı, vücuda ferahlık ve kuvvet verir. Sindirimi kolaylaştırır. Psikolojik dengeyi huzura kavuşturur. Bir litre suya, iki tutam adaçayı koyup, kaynatılır. Süzüldükten sonra, yüz yıkanarak cilt güzelliği sağlamada, rahim (UTERUS) hastalıklarında, el ve ayak banyolarıyla, cilt çatlakları ve diğer cilt hastalıklarına fayda sağlar. Adaçayı, mide ve bağırsak faaliyetlerini güçlendirir. Kusma ve ishalde faydalıdır. İdrar zorluğunu kolaylaştırır. Emziren annelerin süt salgılarını, bereketlendirerek arttırır. Eklem ağrıları ve romatizmaya faydalıdır.

BUĞDAY: İnsanın tanıyıp, tükettiği ilk gıdalardandır. Bundan dolayı, eski tıp kaynaklarında değerli bir yeri vardır. Buğdaydan yapılan kepekli, esmer ekmek en faydalı ve en değerli bir gıdadır. Kepeği alınmış undan yapılan ekmek, besin değerinden büyük kayıplara uğrar. Kaliteli buğdaydan elde edilen kepekli esmer undan yapılan ekmek, kemik dokusunun inşasını, saç sağlığını, sindirim sistemi fonksiyonlarında dokuların ve sindirimi sağlayan maddelerin yapımını güçlendirir. Buğday kepeğinin kaynatılması ile elde edilen çay, öksürüğü sakinleştirir. Nezle ve gripte faydalıdır. Hazırlanan bu çaya, bal karıştırılıp, içilirse; mide ülserine ve kabızlığa fayda sağlar. Bal karıştırılmadan içilirse, ishali keser. Buğday kepeği kaynatılarak, elde edilen su ile yüz yıkanırsa, cildi güzelleştirir ve çilleri yok eder. Buğday kepeği, sirke ile yoğurulur, bir temiz beze yayılır ve ağrıyan eklemlere sarılırsa, fayda sağlar. Kepekli buğday unu yoğurulup, yumuşak bir hamur elde edilir. Travma sonucu meydana gelen, şiş ve ağrılı yerlere konarak, akşamdan sabaha kadar sarılı bekletilir. Romatizmal ağrıları dindirmek için; 1 kg. buğday kepeği, 5 litre suyun içinde 30 dakika kaynatılır. Kepekler sıkılarak süzülen bu su, banyo suyuna karıştırılır ve ağrılı yerlere hafif masajlarla yapılan dinlendirici bir banyo, ağrıların kesilmesine fayda sağlar.

Ekmek, insanların vazgeçemeyeceği değerli bir gıdadır. Buğdaydan iyice faydalanabilmek için, yapılan ekmeğin iyice çiğnenmesi gerekir. Kuru ekmeğin sindirimi, yumuşak ve taze olanına göre daha kolay ve faydalıdır. İlmen belirlenmiştir ki; kepekli buğday ekmeği sindirim sistemini ve beyin fonksiyonlarını güçlendirir. Kan yapımını ve kemik gelişimini hızlandırır. Diş sağlığına ve saçların güçlenmesine destek verir. İç salgı bezlerinin fonksiyonlarıyla, sindirim sistemi salgılarını düzenli hale getirir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun birçok hastalıktan korunmasını sağlar, aynı zamanda dinçlik ve huzur verir.

SAĞLICAKLA KALIN.