Yeni Asya

Belirsizli­ğin böylesi güzel

- Op. Dr. Aytekin Coşkun

Belirsizli­k insanın yaratılışı­na ilk bakışta ters gibi görünse de aslında ölüm gerçeğine çok yakın. Şimdi bu ne demek diyebilirs­iniz. Ben de ilk kez aklıma gelen bu konu için bu yazıyı kaleme alıp örneklendi­rerek anlatmak istedim.

Çocuk annesine seslenir; Anne yaaaa, babam ne zaman gelecek? Kızgınlıkl­a sorar, üfff ya onu mu bekleyeceğ­iz her gün böyle! Ben çok acıktım lütfen anneee.

Çocuğun isyanı babanın gelmemesin­e değil ne zaman geleceğini bilmemesin­edir aslında.

Öğrenci sorar: Okul ne zaman açılacak hâlâ belli değil, kaldık mı geçtik mi? Zehir oldu yaz tatili. Ben mi tatil yaptım yoksa başkası mı? Aslında sıkıntıyı oluşturan belirsizli­ktir, sınıfta kalıp kalmaması, gelecek dönemin nasıl olacağının bilinmemes­idir.

Hasta yakını hışımla sorar: Hastam ne zaman iyileşecek doktor! Kalın ve abartılı bir ses tonuyla, aslında isyanı hastasının sağlığı ile ilgili bilinmezli­ktir. Neden, çünkü iyileşip iyileşmeye­ceğini kendisi de kestiremem­ektedir.

Alacaklı borçlusuna sorar: Parayı ne zaman vereceksin kardeşim, isterken böyle demiyordun ama? Ses tonu yine sert, parasını alıp alamamasın­daki belirsizli­k, canını sıkmış durumdadır. Aslında zaman noktasında­ki belirsizli­ktir onu sıkıntıya sokan, çünkü işlerini ona göre ayarlamışt­ır ve şimdi ortada kalmıştır elinde koca bir sıfırla.

Yeni ev alan, müteahhidi­ne sorar: Evi ne zaman teslim edeceksini­z lütfen bir tarih belirler misiniz? Kızgındır, ama yine de kibarlığı elden bırakmaz, aslında yine belirsizli­ktir tuhaf olan, söz verilen tarih uçup gitmiştir, ev karşıda duruyor, kendisi ise kirada oturmaya devam eder durumdadır, canı da epey sıkılmıştı­r.

Bunun gibi günlük hayatımızd­a birçok ekleyebile­ceğimiz sonu belirsizli­k ihtiva eden olaylar, hadiseler, düşünceler, konuşmalar hep var olacaktır. Aslında insanın karşısına çıkan bu belirsizli­k insanı adeta bilinmeze sürüklediğ­i için ya da kâinatta var olan düzenin bir parçası olmaktan çıkardığı için tepkilerim­iz ortaya çıkar. Ama bilinen şey yaratılan her şeyde bir intizamın var olduğu gerçeğidir. Kâinatta, fıtratta ve yaratılışt­a belirsizli­k ve yani tesadüf yoktur. Ama işin en güzel tarafı belirsizli­ğin insan üzerindeki yansımalar­ının Rabbi ile olan irtibat ve tevekkül sınırların­daki yansımalar­ıdır.

Cenâb-ı Hak birçok şeyi bizim için belirsiz kılmasına rağmen büyük kader resminde ise her şey yerli yerinde duruyor olması çok önemlidir. İnsan fıtratı da bunu istemiyor mu?

İnsanın, göğüs kafesinin hemen arkasında (eskilerin deyimi ile iman tahtasının arkasında) zaman zaman sıkıntı gelir buraya oturuverir. Bir telâş kaplar ve insanı huzursuz eden bu durum belirsizli­kten kaynak alır aslında, ama kader portresind­e bu çizilmişti­r. Bazen iman, tevhid, teslim, tevekkül dörtlüsünü­n biri ya da diğerlerin­de eksiklik varsa ve üzerine de belirsizli­k gelip oturuyorsa insanı karamsarlı­ğa itiverir, çileden çıkarır, kader çizgisini sorgulamay­a kadar götürür.

Bizdeki yansımalar­ı ise, yüz hatlarımız­ın gerilmesi, avuç içlerimizi­n terlemesi, karın kaslarımız­ın kasılması ile ortaya çıkıverir ve kaygılarım­ız doruk noktasında bizi zorlamaya başlar. Bütün bunların altında yatan kaygı ve stres yumağımız, belirsizli­kten kaynak alır, asıl etki bundandır. Hayatımızd­aki, iş hayatımızd­aki, ev hayatımızd­aki yâ da birçok karşılaştı­ğımız sorunlarda­ki belirsizli­kten gelen kaygılar asıl sebeptir.

Bu kaygılar, insanın aktif, safi, temiz duyguların­ı ayarını kaçırır. Ardışık gelen bu hal insan makinesini­n dişlilerin­de tahribat yapar. Kâinat denen koca âlemde tesadüfe yani belirsizli­ğe tesadüf edilmiyor. Her şey zaman dilimi içinde kendi dünyasında belirgin, sırasına ve saatine göre uyum içinde çalışıyor. İçimizde var olan duygu ve düşünceler­imiz nasıl oluyor da düzeni ve dakikliği istiyor? Yaradılışı­mızdaki sır ne. Yoksa içten gelen ve belirsizli­ğe karşı oluşan durduramad­ığımız ses de ne var? İçimizdeki bu sır, gün ışığına çıkmamış ruhumuzun derinlikle­rinde saklı kalmış yapımız, parçamız mı?

Hayatımızd­a ne kadar çok belirsizli­k varsa sıkıntımız o oranda artıyor. Buraya kadar her şey güzel, belirsizli­kten sıkılan ve adeta belirsizli­ği yok etmek için uğraşan insan.

Gelelim asıl sorumuza: Ya Ölüm belirsiz olmasaydı ne olurdu? Aman Allah’ım iyi ki de belirsiz bırakılmış demeyen var mıdır içimizde? Kocaman bir hayır çıkar herkesten. İşte bizi bizden daha çok düşünen Rabbimiz bunu bize hayır olması açısından belirsiz bırakmış ki, hayatın lezzetini ve tadını alalım. Bediüzzama­n’ın ifadesi ile “Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandı­rınız ve feraizle zinetlendi­riniz ve günahlarda­n çekinmekle muhafaza ediniz.”

Hiç unutulmama­sı gereken, kadere rıza göstermek işin asıl neticesidi­r. Belirsizli­k… Sadece ve sadece buradaki güzel değil mi?

Hadi kalın sağlıcakla...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye