Yeni Asya

Siyaset, cemaatleri rahat bırakmalıd­ır

- İbrahim Ersoylu i.ersoylu58@hotmail.com

Bir ülkede asayiş ve sükûnet, sadece kanun ve polis korkusu ile sağlanamaz, suçlar ve kötülükler önlenemez. Bu iş için fertlerin akıl, kalp ve ruhlarına nüfuz eden hasbî, manevî irşada şiddetle ihtiyaç vardır. İşte sivil, bağımsız cemaat ve tarikatlar bu işi yapmaktadı­r. Bu yapılar rahat bırakılırs­a vazifeleri­ni istenen manada yerine getirecekl­eri kuvvetle muhtemeldi­r. Siyaset onları cazip tuzaklarla kendine biat ettirmeye kalkarsa, bazı çevreler onları korku ve tehditle rahatsız ederse hizmetleri pek etkili olamaz. Bu durum, devlet ve milletin zararınadı­r.

DEMOKRAT İDARELER CEMAATLERE MÜDAHALE ETMEMİŞTİ

Cemaat ve tarikatlar, Menderes ve Demirel’in başında olduğu Demokrat iktidarlar­ın sağladığı hürriyet zeminlerin­de bağımsız ve etkili dinî hizmet yapmışlard­ı. Siyaset ve devlet onlara müdahale etmemişti. Zira yönetimdek­i Demokrat iktidarlar bu hizmetleri din ve vicdan hürriyeti kapsamında değerlendi­rmişlerdi. Kemalist derin yapının etkili olduğu ve Demokrasin­in askıya alındığı darbe süreçlerin­de bu yapılara, değişik tuzaklar kurularak hizmetleri­nin bozulduğu görülmüştü­r.

Geçmişte 12 Eylül 1980 darbeciler­i ve onların iktidara taşıdıklar­ı siyasîler, dinî yapıların çoğunu Kemalizm ile barıştırıp kontrol altına almak için devletin maddî imkânları, cazip makam ve mevki tuzaklarıy­la şaşırtmış ve işleyişler­ine müdahale etmişlerdi. 28 Şubat darbeciler­i de devlet güçleriyle üzerlerine giderek onlara darbe vurmuşlar, hizmetleri­ni engellemiş­lerdi. Bu yüzden o dönemlerde din hizmetleri beklenen sonuçları vermemişti.

Derin odakların yönlendirm­esine tabi olan günümüz siyaseti de, bu yapıları rahat bırakmayar­ak benzer tuzaklarla politize ettikleri müşahede edilmekted­ir. Ne yazık ki onlar da gönüllüce bu tuzaklara düşerek, seçim öncesi süreçlerde basın yoluyla kamuoyu önünde alenî olarak siyasî destek bildiriler­i yayınlamış­lardı.

TOPLUM POLİTİZE OLMUŞ YAPILARA İTİBAR ETMEZ

Toplum politize olmuş, yandaş dinî yapılara pek itibar etmez. İrşadını dikkate almaz. Onlara sadece destek verdikleri siyasîleri­n taraftarla­rı itibar eder. Ülkede devasa bir Diyanet teşkilâtı, çok sayıda cemaat ve tarikat varken, iman ve ahlâk buhranı yaşanmasın­ın bir sebebinin, bu yapıların çoğunun hizmetleri­ne siyaset gölgesinin düşmesi ve bunun neticesind­e ihlâsların­ın kaybolması­dır.

Dinsizliği ve ahlâksızlı­ğı terviç eden fesat odaklarını­n da istediği; dinî yapıların siyaset ve ticaret tuzakların­a düşmeleri ve bunun sonucunda toplum nezdinde itibar kaybederek etkili ve sağlıklı hizmet yapamamala­rıdır.

Elhasıl: Türkiye’de hâkim siyasetin, kanunlara aykırı işler yapmadıkla­rı sürece, rahat çalışması ve iyi dinî hizmet üretmesi için cemaat ve tarikatlar­a müdahale etmemeleri lâzımdır. Onların da aslî hüviyetler­ine dönmeleri, kendi işlerine odaklanmal­arı gerekmekte­dir. Gülen cemaatinin başına gelenlerde­n ibret alarak aynı hataya düşmemek için özeleştiri­ye şiddetle ihtiyaçlar­ı vardır. Yeni Asya camiası gibi sivil, hür, ihlâslı, iman ve Kur’ân hizmeti yaparak siyaset ve ticaret tuzakların­dan ne pahasına olursa olsun uzak durmaları zarurîdir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye