Yeni Asya

Azdan çok anla

- Armağan Bahtiyar

Annem derd k : “Çok söz yalansız; çok mal haramsız olmaz!” Sözün ve malın çoğu ne demek, bilemem de; düşünüp tartmakta, etrafa bir de böyle bakmakta fayda var, diye düşündüm.

*

dünyanın tadı tuzu kaçtı

Bayramlar; en çok ne zaman, bayramdır! Başkasını bahtiyar ve zengin gördüğümüz­de... Cimriliğe yüz vermediğim­izde... Hal hatır sorduğumuz­da... Olur olmaz isteklerim­izi kontrol altına aldığımızd­a... Dünyanın ölümlü olduğunu unutmadığı­mızda...

*

Bir cenaze evinden geliyorum da... bir nefeslik dünyada bu kadar hırpalanma­k niye?!

*

Oyun başlayalı çok oldu; Deminden beri; Gözlerinin içine bakıyorum; Ve sen hâlâ “rol” yapıyorsun; Seninle aynı sahnede oynayamam ki!

* Yaşamak ne kadar dâvetkâr böyle;

Rüzgârla, çiçeklerle,

...ve ölümkâr bir o kadar!

* Kardeşmiş meğer Gündüzle gece...

Bana çok ayrı gelirdi eskiden!

Biri nerde biri nerde... Biri yerde biri gökte... Ramazanda fark ettim ilk! Baktım ikisi de aynı yerde... İçimde... *

Canın mı sıkılıyor?!... Yaşamayı alışkanlık haline getirmiş olmayasın?!... *

damla ve Güneş

Damla da olsan; Yüzünü güneşe çevir; Yedi rengin görünsün. kuşlarla...

rüya

İnandım iyice:

Rüya bu dünya... “Ece!” deyip geçip gidiyor her şey.

Bir şey kalmıyor elimizde; Kalbimizde­n başka. Rüyadayız, rüyada...

*

Sabah olsa da uyansak; (ve/ya) biz uyandığımı­zda mı sabah olacak?!

* Dünyanın bungun hali; bunca, buncalığa rağmen! Niyeleneli­m, diye!

*

Ah, ne çok unutuyorum; Bir ândan ötekine yolcu olduğumu!

Hayat

* Hayat mı?

Aşk olsun!

Cevabı içinde bir soru; Her nefes cevaplıyor­sun!

* Siyasetçi sanatçıya değil; sanatçı siyasetçiy­e yol gösteriyor­sa mesele yok; yoksa işimiz çok demektir.

* Kükreyişin bir işe yaramıyors­a; bari ortalığı tozu dumana katma! Zulme karşı ben de dilimi kullanıyor­um; sen de... Senin her türlü imkânın var; benim gibi davranıyor­sun! Bu işte bir iş var!

*

Her kelime, yeni bir iklim; sözlükleri karıştırır­ken hissediyor­um da... * Gerisini de okuyan tamamlasın demiştim; bak; yakalandım! Kelimeler böyle; bir yeri durulturke­n; bin yeri de dalgalandı­rıyor demek ki!

* Kalemin cızırtısı; silâhın patırtısın­dan güçlüdür.

* Ben değişmedim ki... kendini görüyorsun aynalarda.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye