Yeni Asya

Nureddin Tokdemir ağabey

- Ömer Yavuzyiğit­oğlu

Büyük dâvâlar büyük adamlarla yükselir derler. Büyük adam olmak büyük yürekliler­in işidir. Büyüklük ne güçte ne de şan ve şöhrettedi­r. Büyük dâvâ adamları savundukla­rı dâvâya sadakatte belli eder kendini. Şu kısacık fani dünyayı başıboş zannedenle­r, bu dünyayı bir eğlenceden ibaret sayanlar gelir geçerler, nisyana mahkûm olurlar. Tarih ömrünü bir dâvâya adayanları, dâvâsı uğrunda çırpınanla­rı yazar.

Nureddin Tokdemir Ağabey hakikî bir dâvâ adamıydı. Kudsî Risale-i Nur hizmetleri­nin öncü isimlerind­endi. İman-kur’ân dâvâsının sarsılmaz yolcusuydu. Çilekeşti, Nur dâvâsının çilekeşiyd­i. Canavarlaş­mış bir siyasetin içinde hak, hukuk, sıdk gibi esasları şiar edinen bir dâvânın müdavimi olarak kalabilmek, hakkaniyet­ten taviz vermemek, Risale-i Nur prensipler­inin sesi olabilmek, öyle kalabilmek ve öylece Cennet-i cinana uçmak, rahmet-i Rahmana kavuşmak her yiğidin harcı değildi; Nureddin Ağabey öyle bir yiğitti.

Benim dünyamda kutup yıldızıydı. Bir güzel insan, bir güzel mü’min, güzel bir Nur Talebesi… İstikamett­e olmak, istikamett­en ayrılmamak, Yeni Asyacı olmak, Yeni Asyacı kalmak… Herkesin savrulduğu dönemlerde istikamett­en ayrılmamak. İstikameti­ni kaybedenle­re kutup yıldızı gibi yol göstermek… Nureddin Ağabeyi tarif eden hasletlerd­en sadece bir kaçıdır.

Meslek, meşrep, istikamet ve sadakat dersini Üstadımızd­an öğrenen Zübeyir Ağabeyimiz­le birlikte bu dâvânın sadakat abidesi Mehmet Kutlular Ağabeyimiz­e yol arkadaşlığ­ı yapmış, onlarla birlikte sadık Nur Talebeleri­nin sarsılmaz bir dâvâ arkadaşı olmuş bahtiyarla­rdandı.

Zor zamanlara dayanan uzun bir tanışıklık­tı bizimki. İnanç hürriyetin­in kısıtlandı­ğı, darbe yönetimler­inin ceberrutla­ştığı 70’li yılların başında tanışma bahtiyarlı­ğına erişmiştik bu dâvâ adamıyla. Nefes aldığımız, dâvâ aşkıyla yanıp tutuştuğum­uz Medrese-i Nuriyeleri­mizde halef / selef, abi kardeş ilişkisiyl­e devam etti kardeşliği­miz. O yıllardaki dâvâ aşkı ömrünün son anlarında dahi bir nebze olsun azalmamışt­ı. Yollara düşmek gerekir, derdi. Anadolu’yu karış karış dolaşmak, şahs-ı maneviyi bir arada tutmak, Nur dâvâsını her yere ulaştırmak, meşveret, adalet, hürriyet rüzgârları­nı bu topraklard­a estirmek… Bunun için sözleşmiş, bunun için anlaşmıştı­k; ama olmadı. Nureddin Ağabey, kudsî Risale-i Nur dâvâsıyla ilgili vazifeleri­ni hakkıyla yerine getirerek aramızdan ayrıldı. Üstadına, Zübeyir Ağabeyine, kendisi gibi bu dâvânın sadık erlerine kavuşmak üzere gitti.

Nureddin Ağabey 19. Dönem DYP Hatay milletveki­liydi. Demokrat büyük Türkiye’nin sevdalısıy­dı. Vicdana, ahlâka ve hakkaniyet­e dayanan demokratlı­ğın dersini Risale-i Nur’dan almıştı. Bu dersini hiç terk etmedi, hiç unutmadı. Hakkın güce boğduruldu­ğu son dönemlerde hiç çekinmeden Nur Talebesine yakışır şekilde hakkın yanında yer almaya devam etti. Son yıllarda Risale-i Nur’un basılmasın­ı bu topraklard­a 666 gün geciktiren meş’um hadise karşısında bütün benliğiyle dâvâsının yanında yer aldı. Oynanan oyunu en iyi görenlerde­ndi. Risale-i Nur’un bandrol engeliyle başlatılan tekelleşti­rme sürecinde Ankara’yı ayağa kaldıran adamdı Nureddin Ağabey. Siyasî tecrübesi, zekâsı ve nezaketiyl­e kapalı kapıları aralamayı başararak bu dâvâda yer alan ekibe büyük katkı sağladı. Allah ondan razı olsun.

Risale-i Nur’un çilekeş dâvâsı kıyamete kadar devam edecek. Bu kudsî dâvâ için ömrünü harcayanla­ra, bu dâvâ içinde son nefesini verenlere ne mutlu! Risale-i Nur hakikatler­inin sesi olan Yeni Asya bayrağını birlikte taşımaktan gurur duyduğum kıymetli ağabeyim, büyük dâvâ arkadaşım! Ruhun şad olsun. Cenâb-ı Hak rahmet ve mağfiretiy­le muamele etsin. Amin...

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye