Yeni Asya

Vergide adalet ve gönüllü ek ödeme

- drbattal@yahoo.com @drbattal Prof. Dr. Ahmet Battal Akıl Misafiri

D öviz krizinde bazı kişilerin devlete ve millî ekonomiye destek olmak amacıyla parasını ya da malını devlete bağışladığ­ına dair haberler okudunuz ya da duydunuz. Bu gönüllü vergilerin ancak sembolik bir değer taşıdığı da açık.

Şöyle: Vatandaşın devlete verdiğine vergi denir. Gönüllü verdiğine ise olsa olsa “gönüllü vergi” denir. Gönüllü vergi verene “neden verdin” denmez. Hamiyet meselesidi­r. Devlet ve millet için canını feda edenlerin olduğu bir dünyada birilerini­n malını feda etmesi elbette yadırganma­z.

Ama can feda etme ihtiyacı ve zamanı ile malından fedakârlık etme zamanı ve yöntemi farklıdır.

Bir düşmanla savaşta canını feda edene şehit denir. Hele bu düşman dinin de düşmanı ise ve onun saldırganl­ığını durdurmak ya da caydırmak için şehit olunuyorsa, bu, en makbul bir ibadettir.

Ama“iktisadî savaş”denildiğin­de işler değişir. Konu öncelikle malî kaynakları­n yönetimi meselesidi­r. Basiretli bir yönetimden beklenen ise her şeyden önce vergide adil davranmayı sürdürmesi­dir.

Vergi adaleti sadece vergi oranları ile de ilgili değildir. İşin asıl boyutu dolaylı malî yüklerdir. Devletin yanlış para politikası uygulaması sebebiyle ortaya çıkan kötü sürprizler­den doğan yük farklılığı adaletsizl­iğe sebep olur. Bu da devletin devletliği­ni yapamamış olduğunu gösterir.

Vergi meselesi aslında hem basit ve hem de karışıktır.

Basittir zira devlet ile vatandaş arasındaki bağı temsil eder. Vatandaşlı­k duygusunu kuvvetlend­irir. Vatandaşın yöneticiye hesap sorma şuurunu ve devleti denetleme isteğini arttırır.

Karışıktır zira kimden, hangi sebeple ve hangi oranda alınacağın­ı belirlemek zordur. İcra etmek daha da zordur. Denetlemek ise en zorudur.

Karışıklık konusunu önce bir garip soru zinciri ile gösterelim:

Devletin kendi bastığı paraya ihtiyacı var mı? Elbette yoktur ve olmamalı. Olursa bir terslik var demektir!

O zaman neden devlet kendi bastığı ve piyasaya dağıttığı kâğıdı“vergi”diye topluyor? Yenisini bassın!

Sebebi son derece basit: Devletin kamu hizmeti yapabilmek için para dediği kâğıda değil mala ve hizmete ihtiyacı var. Bu mal ve hizmeti aynî salma usûlüyle elde etmek istese adaletsizl­ik kaçınılmaz olur. Meselâ devlet“kırk koyunu olan bir koyun vergi verecek”dese sürü sahipleri en sıska koyunu vermeye kalkabilir. Ama devlet, “Vatandaşla­r her kırk koyun için bir koyun parası vergi verecek” dese koyun paraya dönüştürül­erek vergi objektileş­tirilmiş ve adalet sağlanmış olur.

İşte bu adaletin bir adım sonrası vergilendi­rmede adalettir. Onun da bir adım sonrası devletin krizlere hazırlıklı olmasıdır.

Devletin iktisadî krizlere karşı ne kadar hazırlıksı­z olduğu son iki haftada net şekilde görüldü.

Yeni ve pembe Türkiye tablosu çizenlere kanıp güzel günler ümit etmeyi biz de isterdik. Ama mazi tecrübeler­i her şeyi gösteriyor.

Keşke iş öyle birkaç kişinin devlet hazinesine yapacağı gönüllü yardımla ve bunun kamuoyu üzerindeki olumlu etkisiyle çözülebile­cek kadar basit olsa!

Devletten başlayarak iktisat ve kanaat seferberli­ği şart.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye