Birinci Söz’deki içtimaî tesbitler - 2

Bu serimizin ilk yazısında, Birinci Söz’ün ilk paragrafını iki madde halinde yorumlamaya çalışmıştık. Üçüncü maddeden devam ediyoruz.

3) “Bismillah, ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne çok bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle.”

Her insanın bu zorlu hayat şartlarında o anki halini ve geleceğini temin edebilmesi için gerekli olan uğraşları vardır. Bu uğraşları yerine getirebilmesi içinde maddî ve manevî olan ve süreklilik icap edecek bir kuvvetinin olması gerekmektedir.

İşte Bismillah kelimesinde öyle bir kuvvet gizlidir ki, insana gereken maddî-manevî kuvveti temin eder. Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi, sadece adet yerini bulsun diye söylenen ‘Bismillah’ kelimesinin insana ne kadar kuvvet getireceği tartışılır. Ama inanarak, kalpten ve samimî bir şekilde tekrarlanan ‘Bismillah’ın, insan için tükenmez bir kuvvet olacağı tartışılmaz bir gerçektir.

Bismillah’ın bize kazandırdığı büyük nimetlerden biri de ‘Bereket’tir. ‘Bereket’ kavramı günümüzde daha çok yiyecek içecek gibi somut kavramlar üzerinde anlaşılıyor. Oysaki ‘Bereket’i daha geniş alanlarda anlayabiliriz.

Meselâ, zamanın bereketli olması, sevginin bereketli olması, söylenen sözlerin bereketli olması gibi...

Zaman kimler için su gibi akar? Her adımında Rabb’ini hatırlayıp, her an O’nun rızasını arayan ve her işinde samimî bir şekilde halen ve lisanen ‘Bismillah’ diyenler için mi, yoksa Allah’ı unutup galet sarhoşluğu içinde dolaşıp duranlar için mi?

Zaman o kadar mühim bir kavramdır ki, insan, ihtiyaçlarını tamı tamına karşılayabilmek için zamanı çok verimli bir şekilde kullanması gerekmektedir. Zamanı, ‘Zaman’ı Yaratan’ı hatırlayarak ve O’nun adını anarak kullanandan daha kârlı kim vardır?

Ya da sevgi... İnsandaki sevgi yeteneği sonsuzdur. Her insan her şeyi sonsuz bir şekilde sevebilir, bunun ölçüsü yoktur.

Ama insan çoğu zaman sevgisini yanlış yerde kullanabilmektedir. Bu da sonsuz olan sevgi kapasitesini küçücük kaplara sığdırmaya çalışmaktır.

Kalp, sonsuzu arar, sonsuzu ister. Kalp fâni kaplara sığmaz. Ona sonsuz gerekir.

İşte insan, sevgisini her zaman sonsuz kudret ve kuvvet sahibi olan Allah’ın rızasına uygun kullandığı takdirde sevgisini doğru kullanmış olur. Bir nesneyi, bir eşyayı, bir insanı severken de, o sevgisini sonsuza mal edebilmelidir. Baki hayat için Baki sevgiler gerekmektedir.

İşte insan, sevgisini kullanırken de halen ve lisanen ‘Bismillah’ diyebilmelidir ki, sevgisi berekete nail olabilsin. İşte bereketli bir sevgi, Allah’ın hatırlandığı bir sevgidir.

Ve kelimeler.. İnsan kelimelerle iletişimi gerçekleştirir. Bazen bu kelimeler insanları incitebilirken, bazen de insanları etkileyebilir. Kelimelerin doğru kullanılması bu sebeple çok önemlidir.

Birine karşı kullandığımız bir kelime, o kişinin dosdoğru yola iletilmesine vesile

olabilir.

Bunun için kelimelerimize bereketin iştirak etmesi gerekir. Her kelimesinde Rabb’ini hatırlayan birinin söylediği sözlerin tesirli olmaması ihtimali var mıdır? Ya da Allah’ı değil de dünyevî başka faydaları hatırlayarak bu kelimeleri kullanan biri, insanı ne kadar etkileyebilir ki?

İşte bereket, soyut somut her şeyde geçerli bir kavramdır. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz.