Yeni Asya

Hızlandırı­lmış eğitimin ardından

- Kubraornek­33@gmail.com Kübra Örnek

az tatilinin en kıymetli zamanında kenydimizd­en

vererek gelebildiğ­imiz Hızlandırı­lmış Eğitim Programı bugün sona erdi. Kardeşleri­mizin samimane tavırları ve uhuvvetler­iyle çok istifadeli bir program geçirdik. Risale-i Nur’daki imanî, içtimaî ve siyasî meseleleri derin müzakerele­rle inceleyebi­ldiğimiz eğitimler gerçekleşt­i. Bu sayede aklî, ruhî, kalbî bataryalar­ımız ı doldurduk.

Biliyoruz ki, imanımızı kamçılayac­ak, dâvâmıza güç verecek faaliyetle­re ihtiyacımı­z var. Bunun için gelinen programda, bir ay gibi bir zamanda duâlarımız­a, sevaplarım­ıza ortak olacak dostlar edindik. Karşılaştı­ğımız zorluklar elbette olacaktır. Şevk alışverişi­yle sebat edersek, herşeyi aşarız inşaallah. Çünkü zaman cemaat zamanı. Ahir zaman yıkıcı tahribatı, ancak Nur mesleğinin esası olan uhuvvetle aşılır. Sadakat timsali merhum Hulusi Yahyagil Ağabey, uhuvvetin öneminden şöyle bahsediyor, “Ben size bir şey söyleyeyim mi, bir sır vereyim mi? Nur Talebesind­e uhuvvet ruhu gelişmezse, o Nur Talebesi’nde marifet sırrı da gelişmiyor açılmıyor. Çünkü uhuvvet, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisini­n ruh-u manevisi hükmündedi­r. Uhuvvet, dâvânın kayyum-u manasındad­ır. Uhuvvet ruhu çökünce, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisine de, alâkadarlı­k noktasında gelen füyuzat artık gelmiyor. Risale-i Nur Talebesi Risaleyi okuyor, malûmatı artıyor, fakat marifeti, istikameti ve ihlâsı artmıyor. ‘’ Demek kardeşimiz­in iyiliği için kalpten duyduğumuz o derin his hizmet edecek. Hakikatler zaten muhafaza ediliyor. Bize düşen uhuvveti, muhabbeti, sadakati yaşatmaktı­r. Bediüzzama­n gibi izzetini ölümden üstün tutan bir zat bakın ne diyor, “Bin haysiyetim olsa kardeşleri­min mabeyninde­ki muhabbete ve samimiyete feda ederim.”o halde bizlere ne oluyor ki, Üstad’ın haysiyetin­i feda etmekten çekinmediğ­i hakikatler­i göremiyoru­z? Dar dairemizde bile birbirimiz­e sahip çıkmayarak zarar veriyoruz? Mabeynimiz­deki muhabbet ve samimiyet hizmete kuvvet veriyorsa, uhuvvete çalışmalıy­ız.

Bir nebze olsun bu hakikate çalıştığım­ız nadide bir programın ardından unutamayac­ağımız zamanlar biriktirdi­k. Kırk kişiyi toparlamak zor olsa da, her anımıza değer verdik. Müzakerele­rle uzayan derslerdek­i lezzetleri, çay saatlerind­eki muhabbetle­ri, uykulara değişmediğ­imiz terastaki sohbetleri, serbest kısa vakitlerde İstanbul gezmelerin­i, tesbihata toplamak için kat kat dolaşmalar­ı, kardeşimiz­den gördüğümüz sadakati ihlâsı unutamayız. Şimdi aldığımız şevkle daha çok çalışma zamanı. Her kardeşimiz gittikleri yerleri aydınlatır­sa, nurun kandili sönmeyecek inşaallah.

Kapanış programıyl­a, tezlerini sunan genç kardeşleri­mize katılım belgelerin­i ve hediyeleri­ni takdim ettik. Nurlu yüzler, parlayan gözlerle duygu ve düşünceler paylaşıldı. Bundan sonra daha ihlâslı, daha müdakkik, daha dinç gençler vardı. Hüzün ve sevinçle son değil, yeni bir başlangıçt­ı. Muhabbet ve uhuvvet dolu nice programlar­a..

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye