ŞOOFEERLERİMİZ…
Bip Bipçiler:
Şehiriçi minibüsçülerin bir adı da bip bipçidir. Seyir halinde iken yol kenarında gördüğü her canlıya (!) korna öttürürler. Amaçları arabaya binip binmeyeceklerini öğrenmektir. Ama araba içindeki yolcuların, etraftaki yaşlıların, hastaların, uyuyanların beyinlerinde derin bir iz bıraktıklarından ve onları sinir ettiklerinden pek haberleri yoktur veya pek umursamazlar.
Yamuklar:
Direksiyon başında kesinlikle düzgün oturmazlar. Sırtları genellikle koltuk yerine kapıya dayanır. Bir kolları camın dışında diğer kolları ile hem direksiyonu tutarlar hem de gerektiğinde (!) vitesi değiştirirler. Belki de koltuk arkalarında bir iğne olması dolayısıyla o şekilde oturuyorlardır veya tek kolları felçlidir, bilinmez ki!
Bitirimler:
Trafik dünyasının en kabadayı, en afilli, en iyi şoförleridir kendilerince. Süsleri genellikle bir direkle veya duvarla sarmaş dolaş olduklarında son bulur. Felsefeleri 'Hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı kalsın' olarak söylenir.
kamyoncular:
Karayollarımızın en fedakâr, en yorgun, en kadirbilir (!), bazen de en hırçın şoför tiplerindendirler. Ekmek parası uğruna pek uykuya ehemmiyet vermezler. Bundan dolayı da, genellikle kendinden küçük arabaları seyir halinde iken pek görmezler. Onların nazarında yollar çok dar yapılmıştır.
Gönüllü Dj'ler:
Bu tipler kendilerini pek iyiliksever sayarlar. Yol boyunca seyir halinde iken günün son şarkılarını yol kenarında yürüyen yayalara, evlerinde dinlenen insanlara, hastanelerde yatan hastalara, uyuyanlara uyanması için dinletmekle zorunlu sayarlar. Bunun için de olmayan ve büyük resmi görüp oyunları bozma hevesinde olan sade vatandaşlar ne yapmalıydı? Misal, dolara karşı duruşumu belli etmek için dolarını bozdurmak isteyen herkese yardımcı olup kendilerinden satın alacağımı ve dolar kurunu 4 Tl’de sabitlediğimi söylesem olur muydu?
ABD mallarına Boykot!
- Üniversite sınavları ÖSS, LYS, YGS vs kaldırdılar da iyi oldu azizim. Gençlerin psikolojisi bozuldu bozulacaktı.
Hayır, sınavları kaldırmadılar isimlerini kaldırıp, üniversitelerin için boşaltıp sınavın kıymet-i harbiyesini kaldırdılar. Röportajdaki gencin dediği belirttiği gibi sınav, hedef ve bilgileri ölçen bir imtihan olmaktan çıktı, kafaya takılmaması gereken hafta sonu faaliyeti olarak hayatımızdaki yerini aldı. Sınav isimlerini yazdıkları yerlere ışıklı tabelâ koyup alfabede kalan diğer sessiz harler ile sürekli değişen kısaltma isim oluştursalar daha renkli olur.
- Bunların yemesi bitmedi mi daha? Az kala ülkeyi kurutacaklar bayım.
İşte aynen belirttiğiniz gibi. Bunlar iyice yediler, doymak üzereler. Şimdi bir yenisi gelseydi; aç, sefil. O da sıfırdan kendi ve çevresi ile yemeye başladılar mı bir o kadar daha yiyeceklerdi. Bu saatten sonra bunların kalması iyidir! Yemekten yoruldular. Tatlılarını da yiyip kalkarlar birazdan sofradan. teyplerini en son ses kademesinde açarlar, bir de 1000-2000 watt'lık kolon koydular mı, deymeyin keyilerine.
kuralcılar:
İşte memleketimizin medar-ı iftiharı sürücüler bunlardır. Kitapta okudukları bütün kuralları noktasına, virgülüne kadar uygularlar. Hiçbir şekilde durumun nezaketine uygun hareket edip vaziyeti (veya birkaç insanı) kurtarmanın yoluna bakmazlar. İşleri kurallara uymaktır. Fakat bazen kurallara uymak daha tehlikeli olabilmektedir. Bazı marketler, iphone’leri ithal etme satış yapma yöntemi konusunda Apple firması ile mahkemelik olduğundan satışını durdurduğu halde, boykot çağrısına uymuş gibi bunu duyurdu. Hızını alamayan bazı köşe yazarları, yakında iphone kullanan kişilerin sadece teröristler olacağını ilân etti. Iphone’lar için boykot ilân edildi ya, havuz medyası her an “bütün iphone’larda ‘Bykot’ isimli bir yazılımın yüklü olduğu” haberini yayabilir. Yakında Apple kelimesinin abla ile benzerliği, “Mac”lube, i-mam gibi kelimelerin bu firmanın ürünleri ile aynı yapıda olduğu vurgulansa ve buradan yürüyüp bütün iphone kullanıcıları tutuklansa hiç şaşırmayacağım. Bekle ki, Ali Aktaş gibi bir avukat çıksın, Bylock meselesinde on binlerce masum insanın kurtulmasına vesile olduğu gibi iphone sahiplerinin de beraatini sağlasın.
Dolar’ın ateşi Söndü mü?
Gösterge faizinin yükseltilmesi, swap işlemlerine kısıtlama getirilmesi gibi bir takım tedbirlerle Merkez Bankası dolar yangınına müdahale etti, ama etkilerinin ne kadar süreceği belli olmaz. Ne zaman inme başlamışsa gerilimi tırmandıracak sözler ve davranışlarla aniden yükselmesini sağlamak ve keskin iniş çıkışlarla zikzak çizilmesini sağlamak akıllarda soru işareti bırakıyor; bu iniş çıkışlar kimin işine yarıyor, kimler bu durumdan ne kadar kazandı? Yakında, alım gücü azalmasının tetiklediği enlasyon ve her üründe görmeye başladığı zamlarla, yüksek gösterge faizleri ile devletin aldığı borçların ödenmesi için arttırılacak vergilerle vatandaşın kazanmadığı ortada...