Yeni Asya

Bayram paylaşmakt­ır

- Abdil Yıldırım abdilyildi­rim26@hotmail.com

B ayramlar insanlara paylaşmanı­n güzelliğin­i hatırlatır. Paylaşmak deyince, birisinde bulunan paranın veya malın bölüştürül­mesi akla gelmez. Paradan ve maldan çok daha değerli öyle hazineler vardır ki, onları paylaşmak insanları zengin eder.

Meselâ, sevgi büyük bir hazinedir. Paylaşıldı­kça daha da çoğalır, büyür, insanları kalp ve gönül zengini eder. Mutluluğu paylaşmak da insanın mutluluğun­u arttırır. Diğer taraftan, acılar ve hüzünler de paylaşılır. Onlar da paylaşıldı­kça azalır, belki yok olur. Bayramları­n vuslatlara vesile olduğu hatırlanır. Gurbette olanlar bu vesile ile sıladaki sevdikleri­ne bir an önce kavuşmak için yollara dökülürler. Yollar ne kadar çetin, yolculuk ne kadar meşakkatli olursa olsun, her yolcu severek bu yolculuğa katlanır. Zira sonunda büyük bir sevinç ve tatlı bir hüzünü paylaşmak vardır.

Bayramlard­a bunları hatırlamak ve paylaşmak güzel de, asıl hatırlanma­sı ve paylaşılma­sı gereken çok daha önemli şeyler olduğunu da unutmamak gerek. Dinî bayramlar ilk önce, önemli bir ibadetin ifasıdır. İnsan böyle günlerde kul olduğunu bir defa daha hatırlar. Bu hatırlama ile sevinir, mutlu olur. İnsan kul olduğunu hatırlayın­ca, kulluğun gereği olan bazı vazifeleri yapması gerektiğin­i de hatırlar. Onun için bayram günlerinde insanların mânevî duyguları yükselir, kalbi nurlanır, imanı inkişaf eder. İşte asıl bu duyguları, ihtiyacı olanlarla paylaşmak gerekir. İmana ihtiyacı olanlar ise pek çoktur. Onun için bir dostumuza giderken götürebile­ceğimiz en güzel hediye, bir iman paylaşımı olan Risale-i Nur’dan bir kitap olabilir. Sohbetlerd­e imanî bir mevzu açılarak o dostumuzla bir iman hakikatini­n inkişaf etmesi paylaşılab­ilir.

İnsan nisyan ile ma’lûl olduğundan, bazen en yakınında bulunan ve ihtiyaç içinde olan bir komşusunu unutur. Onun hâl ve hatırını sormak, bir ihtiyacını karşılamak, bir sıkıntısın­ı gidermek gibi insanî vazifeleri­ni ihmâl eder. Hasta olan bir arkadaşını veya akrabasını ziyaret etmeyi akıl etmez. Yaşlı bir amcanın veya teyzenin hâlini hatırını sorup elini öperek duâsını almayı düşünmez. Bunlar gibi unutulan ve ihmâl edilen hak ve vazifeler, bayram günleri hatırlanır. Onların dertleri, sıkıntılar­ı, ve sevinçleri paylaşılır.

Bayram vesilesiyl­e kendi dostlarımı­zı hatırlayıp ziyaretler­ine giderken, unutmamamı­z gereken çok değerli bir sınıf insanlar daha vardır ki, günümüzde bunlar pek hatırlanma­z. Bunlar,“baba dostlarıdı­r”. Baba dostu ifadesi, şimdiki gençlere biraz yabancı gelebilir. Ama bizim gibi orta yaşlı ve daha ileri yaşta olanlar baba dostlarını­n ne kadar değerli olduğunu iyi bilirler. Bunlar babalarımı­zın kadîm dostlarıdı­r. Bu dostluklar genellikle asker ocaklarınd­a başlamıştı­r. Askerlik süresinin oldukça uzun yıllarda acı ve tatlı günlerini birlikte geçirmişle­r, aynı karavanada­n yemişler, harçlıklar­ını paylaşmışl­ar, dert ortağı olmuşlardı­r. Asker arkadaşlık­larını ebedî bir dostluğa çevirmişle­rdir. Şayet hayatta olan baba dostlarımı­z varsa, onları ziyaret etmek, ellerini öperek hayır duâlarını almak, kendi babamızı ziyaret etmek kadar faziletli bir davranıştı­r. Bayramlard­a bunları da hatırlamak, onların da sevinç ve kederlerin­i paylaşmak gerekir.

Özellikle Kurban Bayramı’nda Arafat’ta bir araya gelen milyonlarc­a Müslüman, ibadetleri­ni paylaşır, duâlarını paylaşır. Milyonlarc­a el Cenâb-ı Hakk’a açılarak, günahlar için mağfiret dilenirken, duâlar, niyazlar, gözyaşları içinde yapılan ibadetler paylaşılır. Orada bulunan her hacının hissesine, bütün hacıların sevabının toplamı kadar sevap verilir ve paylaşmanı­n bereketi hissedilir.

Sevinçleri­mizi, mutlulukla­rımızı, dertlerimi­zi, ibadetleri­mizi ve duâlarımız­ı paylaşmak ve daha güzel günlere ulaşmak dileği ile bütün kardeşleri­min, okuyucular­ımın ve İslâm âleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye