‘Kurb’ yet n sırrı

Bayramlarımız hep çocuk tadında kalsın. Çocukluğumuzun bayramını şimdiki çocukların yaşadığı gerçeğini kabullenelim.

Kapımıza gelen minik misafirlerin ceplerine şekerle birlikte harçlık da sıkıştıralım. Korkmayın fakir olmazsınız. Zira, sadaka veren, asla fakir olmaz. Tam tersi kazancı bir iken, bine katlanır. Yaşayan bilir. Gerçi bilen de söylemez.

*

Kurban eti bekleyenlere mutlaka verin. Vermelisiniz de. Madem,“komşusu aç iken tok yatan bizden değildir”diyen şefkat kahramanı Efendimiz’in (asm) ümmetiyiz. O halde, üzerimize düşen, Resulullah’ın (asm) çağrısına uyarak hakiki manada ümmet bilinci ile hareket etmek olmalıdır.

*

Kelamların en güzeli Kur’ân’ın birçok ayetinde kurban kesimine dair işaret bulunmaktadır.

Kurban kesmek bir ibadet olduğu kadar bir imtihan vesilesidir.

Öyle ki; Hazreti İbrahim (as) ile Hazreti İsmail’in (as) Cenab-ı Hak’kın emrine mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı bir sınavın öyküsüdür bu.

Böylelikle biz de kurban keserek benzer bir itaate hazır olduğumuzu sembolik olsa da göstermiş oluruz.

*

Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini korumuş olur. Mü’minler her kurban kesiminde Hazreti İbrahim ve oğlu Hazreti İsmail’in hatırasını tazelemiş olur.

Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar.

Ha bir de sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur.

Nasıl mı?

Özellikle et satın alma imkânı bulamayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür.

Zengine malını Allah’ın rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah’a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.

Böylelikle bizi yaratan Yaratıcı’ya daha fazla yakınlaşır ve günahlarımızın bağışlanmasına sebebiyet veririz.

*

Kurban Bayramı’nda aynı zamanda İslamın beş şartından biri olan hac ibadeti de yerine getirilir. Bu maksatla yıl boyunca mukaddes topraklara milyonlarca mü’min akın edip, kardeşliğini pekiştirmektedir.

Allah bizi kurban ettiğimiz hayvanın,“burak”olarak Sırat köprüsünden geçirmek nasip etsin.

**

Şimdi bazı minik arkadaşlarımız, kurban edilen hayvanlara üzülebilir.

Şu gerçeği hatırlatmak da fayda var; Allah’ın nihayetsiz kudretinden uzak değil ki; nasıl görev başında vefat eden bir kişi, “şehitlik” mertebesine ulaşır, aynen öyle de kurban edilen bir koyun veya büyük baş hayvanlar da ahirette cismani bir vücud verilerek, Sırat köprüsü üstünde sahibine “Burak” gibi bir bineklik mertebesi ile mükafatlandırılacak.

Öyle ya; öteki ruhlar gibi hayvanların dahi, kendilerine mahsus Allah tarafından verilen fıtri görevleri var ve vazifelerinden dışarı çıkmayıp itaat ettikleri için adeta öteki tarafta ücretlendiriliyor. Allah’ın hazinesi tükenmez ve sonsuzdur.

Minik arkadaşlarıma diyorum ki; o halde o hayvancıkların bu dünyadan gitmelerine incinmeyelim ve hatta memnun olalım.

*

Bu vesile ile Kurban bayramınızı yürekten kutluyor ve tebrik ediyorum.

Dualarınızda unutulmamak duasıyla.