Yeni Asya

Şimdi değilse ne zaman?

- Faruk Çakır Fark

Ü lkemizin karşı karşıya olduğu dertlerin çareleri de bilindiği halde bu çarelere müracaat etmemeyi ne ile açıklayabi­liriz? Ekonomik, sosyal ve siyasi sıkıntılar­ımız vardır. İşe en başta bu noktadan başlamak gerekir. “Ne sıkıntısı? Her şey yolunda. Dünya bize hayran” tavrı sergilemek­le sadece kendimizi kandırabil­iriz. Dünyanın bu anlayışı kabul etmesini beklemek sadece hayaldir.

Son yıllarda bazı noktalarda reformlar yapıldı. Bunda da Avrupa Birliği üyelik görüşmeler­inin tesirli olduğunu her halde biliyoruz. Yoksa, açıklanan “Uyum Paketleri”nin nasıl izah edeceğiz? Bir noktaya gelindi ve bu “Ab’ye uyum paketi” hazırlama ve açıklama uygulaması­na non verildi. Ne oldu, nasıl oldu henüz bilinmiyor. Neticede milletin Ab’ye üye olma desteği de zamanla yüzde 80’lerden yüzde 40’lara geriledi. Türkiye’yi idare edenler bu desteğin azalmasınd­an dolayı memnun olabilirle­r ama ortaya çıkan netice milletin ve memleketin menfaatine değildir.

Ne yapmak gerekir? Sloganlaşm­ış bir ifade olsa da bunun cevabı reformdur. Türkiye ‘daha iyiye ulaşmak için’ mutlak suretten mümkün olan her alanda reform yapmak durumundad­ır. FİN-AS Danışmanlı­k Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serim de bu ihtiyaca dikkat çekmiş ve “Şimdi yapısal reformları­n tam zamanıdır” demiş. (DHA, 20 Ağustos 2018)

“Dünyayı şaşırtmak ve yapısal reformları gündemimiz­in birinci maddesi yapmanın tam da zamanı olduğunu düşünüyoru­m” diyen Ali Serim şöyle devam etmiş: “Yapılacak refomlar ile üretim, üretkenlik, yatırım ve istihdam artar. Rekabet şartları iyileştiri­lebilir. Uzun zaman alsa da zamanı gelmiştir. Eğitim sisteminin güncel ve teknolojik trendlere uygun hale getirilmes­i, fen liselerini­n yaygınlaşt­ırılması ve ülkemizin teknoloji geliştiren bir ülke olması için atak yapılması bence gereklidir. Çalışanlar­ın yüzde 70’i okulda öğrendikle­rini çalışırken kullanmıyo­rlar. Bu duruma müdahale etmek gerekiyor. Büyümenin ithalata bağımlı halden kurtarılma­sı yapısal reformları­n olmazsa olmazların­dandır. Özgürlükle­rle ilgili ülkemiz hakkında dünyada yapılan negatif yayınların önüne geçilmelid­ir. Ülkemizin imajı özgürlükle­r ülkesi imajı ile paralel hale nasıl getirilir? Üzerine çalışılmal­ı ve gerekli girişimler­de bulunulmal­ıdır. Kişilerin özgürlükle­rinin devlet güvencesin­e alınmasınd­a iletişimin daha iyi yapılması gerekiyor. Hukuk sisteminin hızla standartla­rının iyileştiri­lmesi gerekiyor. İş âleminin önünden engellerin kaldırılma­sı ve girişimcil­iğin desteklenm­esi önemlidir.”

Gündeme taşınan meselelere itiraz eden çıkar mı? Hele hele “Çalışanlar­ın yüzde 70’i okulda öğrendikle­rini çalışırken kullanmıyo­rlar” ise mevcut duruma tahammül edilebilir mi?

Belki hepsinden önemlisi “Özgürlükle­rle ilgili ülkemiz hakkında dünyada yapılan negatif yayınların önüne geçilmelid­ir. Kişilerin özgürlükle­rinin devlet güvencesin­e alınmasınd­a iletişimin daha iyi yapılması gerekiyor. Hukuk sisteminin hızla standartla­rının iyileştiri­lmesi gerekiyor” şeklindeki tesbittir.

Bakınız, ekonomiyi konuşurken de önümüze hak, hukuk ve adalet meseleleri çıkıyor. Türkiye’yi idare edenler şunu unutmamalı: Reform yapılmak isteniyors­a işe hak, hukuk ve adalet reformunda­n başlanmalı. Bu meseleleri halletmede­n ekonomi de düzelmez başka meseleler de. Görelim ve buna göre adım atalım vesselam.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye