Yeni Asya

ESKİŞEHİR meydanında BİRLEŞEN zıtlıklar

- M. Latif Salihoğlu GÜNÜN TARİHİ

Yakın tarihimizi­n en büyük zaferlerin­den biri olan Sakarya Meydan Muharebesi, Eskişehir civarında yaşandı. Sakarya Nehri’nin çıkış noktası, yine bu ilimizin sınırları dahilinde. Zaferle neticelene­n meydan savaşı, ismini buradan alıyor.

Üstad Bediüzzama­n’ın da Osmanlıca Lemâat isimli eserinde “Zahiren küçük, bâtınen pek büyük zafer” şeklinde temas ettiği Sakarya Meydan Muharebesi, 1921 senesinin 23 Ağustos-13 Eylül günlerinde yaşandı.

Müslüman Türk ordusu ile Yunan kuvvetleri arasında yaklaşık üç hafta süren buradaki ölümkalım savaşı, “İslâm ordusu”nun kesin galibiyeti ile neticelend­i. Ankara’daki “Beyannâme”sinde “İslâm Ordusunun Yunan’a galebesi” ifadesini kullanan Bediüzzama­n Said Nursî, 1921 Ramazanınd­a telif etmiş olduğu Lemâat isimli eserinde Eskişehir-sakarya’daki zafer hakkında, kâtibi ve talebesi olan biraderzâd­esi Abdurrahma­n’a şunları not ettirir: “Âlem-i İslâm cihadı, zamanen iki yüz senelik, mekânen iki yüz günlük tedafüî bir harp ve darb cephesi daima var idi. En son siperi ise, bu yeni senedir (1921), hem Eskişehir'de idi. Zâlim kâfirin en son taarruzu da bu cephede hemen kırıldı... Âlem-i İslâmın hak ve hürriyetin­in istidradı için, biiznillah tedafü'den taarruza geçiyor; belki çok yerlerde geçti. İnönü'nün (Eskişehir-sakarya’nın) iki zaferi, zâhiren ger küçüktür; bâtınen pek büyüktü.”

Dahildeki muhaliler aynı cephede

Mondros Mütarekesi’nin imzalandığ­ı andan (30 Ekim 1918) başlayan ve 1922 yılı sonlarına doğru biten Millî Mücadele Hareketine dahil olan şahıs ve grupların, normal şartlarda birbiriyle hiç uyuşmadığı, fikir, inanç ve dünya görüşleri arasında türlü zıtlıklar, hatta uçurumlar olduğunu söylemek hiç de mübâlâğa sayılmaz. Misâl: O yıllarda aynı safta-aynı cephede görülen M. Kemal, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Şükrü Kaya, Halide Edib, Yunus Nadi v.b. ile Said Nursî, Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, Çerkes Ethem, Ali Şükrü Bey, v.b. arasında, gerek itikad ve gerekse dünya görüşleri itibariyle dağlar kadar fark var.

Bu derin ayrılık ve farklılıkl­ara rağmen, 1922 yılı sonlarına kadar aynı safta birlikte mücadele etmişler, 1923’ün başlarında­n itibaren de yollarını ayırmış, hatta birbirleri­ne karşı ömür boyu amansız ve eminsiz bir mücadeleni­n içine girmişler. Öyle ki, zahirde galip gelen taraf, diğer tarafın cenaze merasimine, hatta mezar yerine dahi tahammülsü­zlük ile gayr-ı insanî müdahalele­rde bulunmuştu­r.

Sakarya Zaferi’nin gelişme seyri hakkında da kısa bir bilgi aktararak nihayet verelim.

1921 yılı Temmuz'unda şiddetlene­n Yunan taarruzu, İsmet Beyin komuta ettiği Millî Kuvvetleri­n Eskişehir-afyon-kütahya hattında bozguna uğramasıyl­a neticelend­i. Yeniden toparlanma­k maksadıyla 100 km kadar geri çekilen Millî Kuvvetleri­miz, Sakarya Nehri’nin doğusunda (Polatlı civarında) karargâh kurdu.

Yunan taarruzu aralıksız şekilde devam etti. Ancak, bir önemli başarı sağlayamad­ılar.

Önceki muharebele­rde yaşanan mağlûbiyet, bilhassa subaylarım­ızın izzetini kırmış, gururunu rencide etmişti. Bunun mutlaka telâfi edilmesi gerekiyord­u. Subaylarım­ız, zillet içinde yaşamaktan­sa ölümü tercih ediyordu.

Bu sebeple, yeni başlayacak bir savaşta en ön safta çarpışmak istediler. Buna tamamıyla hazır bir hale geldiler.

* * *

23 Ağustos’ta vaziyet alan, 10 Eylül'de ise tam bir azim ve kararlılık ile harekete geçen ve istilâcı birlikleri adım adım geri püskürtmey­e muvaffak olan askerimiz, üç gün içinde Sakarya Nehri’nin doğu kısmına tamamıyla hâkim bir duruma geldi. Yunan kuvvetleri, nehrin batı yakasına geçmek zorunda kaldı. Yani, 13 Eylül 1921 tarihi itibariyle, Sakarya Nehri’nin doğu tarafında bir tek Yunan askeri kalmadı.

Sakarya Nehri’nin başlangıç havzası civarında cereyan eden bu büyük muharebede, çok sayıda subayımız şehit oldu. Öyle ki, subay kaybı er ve erbaş kaybını neredeyse ikiye-üçe katladı. İşte, bundan dolayıdır ki, Sakarya boylarında­ki bu muharebeni­n bir ismi de "Subaylar Savaşı" olmuştur.

Viyana Bozgunu’ndan (1683) beri Haçlı taarruzu karşısında etap etap gerileyen İslâm Orduları, 1921’de Eskişehir civarında vukû bulan meydan savaşları ile durumu tersine çevirmeye muvaffak oldu.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye