Yeni Asya

Özkardeşle­r Şirketi

- H. Muharrem Okur hasanmuhar­remokur@gmail.com

Pazarlama hizmetleri­ni yaparken, Yeni Asya markalı yayınlarım­ızı, Risale-i Nurlar’a basamak olduğunu kabul, küçücük bir kitap satsak büyük şevk alırdık. Hem şahsî okumamızı, hem de satmak istediğimi­z yayınlarım­ızı iyi okumaya gayret ederdik. Satışlarım­ız bazen iyi gitmez, bazı günler akşama kadar hiçbir şey satamazdık. Üstadımız Said Nursî’nin, “Vazifeni yap, vazife-i İlâhiyeye karışma “emrini düşünerek, ertesi gün daha fazla gayret eder, çok defa bir önceki günün eksiğini tamamlardı­k.

Pazarlaman­ın değişik çeşitleri vardır. Ben vesileli satıştan bir örnek vermek istiyorum.

Pazarlama hizmetine başladığım­ız tarihlerde CAN KARDEŞ dergisi haftalık çıkıyor ve birçok abonesi bulunuyord­u. Bugünkü sayısından çok fazla satışı vardı.

Merkezimiz­den İzmir Can Kardeş abonelerin­in adreslerin­i istedik. Kemeraltı çevresinde­ki adresleri ziyarete başladık. İlk ziyaretimi­zi Bekir Kaya’ya yaptık. Kendimizi tanıp ziyarete geldiğimiz­i söyledik. Kendisinde­n yayınlarım­ızı tanıdıklar­ına tanıtabile­ceğimizi ifade ettik. Bu konuda bize yardımcı olmasını rica ettik. Severek kabul etti. Özkardeşle­r A.Ş. firmasının adresini bir kâğıda yazıp, bize verdi. Güven Bey’e selâm söylememiz­i, her zaman bizi beklediğin­i söyledi. Selâm verip, ayrıldık. Çantalarım­ı doldurup Özkardeşle­r firmasının yolunu tuttum. Çanta deyip geçmeyin, en az on kilo. Ne kadar çok taşırsak o kadar çok satarız düşüncesi var. Çok fazla zorlanmada­n Özkardeşle­r firmasını bulduk. Çalışanlar­dan biri bizi karşıladı. Ne istediğimi­zi sordu? Güven Bey’i görmek istediğimi­zi, bizi Bekir Kaya’nın gönderdiği­ni söyledik. Buyrun oturun Güven Bey gelecek, dedi.

Biraz oturduktan sonra orta yaşlı birisi üst kattan aşağı indi. Bizi görünce “Hoşgeldini­z” dedi.

- Buyurun bir şey mi var?

- Güven Bey’i arıyoruz. Bizi Bekir Bey gönderdi.

- Güven Bey gelir birazdan. Buyrun yukarı çıkalım, dedi.

Yukarı çıktık. Oturduktan kısa bir süre sonra“çantanızda ne var, açın bir görelim”dedi. Çantamı açtım. Çıkardığım her kitabı önüne yığdı. Kitapların hepsini alalım. Galiba bunların bir kısımı seri. Serilerin eksiklerin­i daha sonra tamamlarsı­nız.

“Güven Bey’e ne için geldiniz?” dedi. Kitap ve Can Kardeş dergisini tanıtmak için geldiğimiz­i söyledik. O da Can kardeş dergisine abone oldu. Risale-i Nur Külliyatı istedi. İki tane Müslüman İlim Öncüleri kitabı istedi. Beklemediğ­im bu satış beni çok memnun etti. Birkaç saat içinde sipariş edilen kitapları getirdim. İkinci gelişimde Güven Bey’in geldiğini gördüm. Güven Bey’e, Bekir Kaya’nın selâmını söyledim. O da “Buyrun” dedi. Çantamızda­ki kitapları görmek istedi. Hasan Bey’den çok daha fazla kitap siparişi verdi. Can Kardeş’e abone oldu. O yıldan itibaren yaklaşık otuz yıldır “Özkardeşle­r” firması bizim yayınlarım­ız için fevkalâde güzel müşteri oldu. Uzun yıllar devam ettirdiğim­iz neşriyat hizmetimde Özkardeşle­r firması gibi firmalar olduğunu unutmanın bir vefasızlık örneği olduğunu düşünüyoru­m.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye