Kâbe YOLLARI ve İTTİHAD-I İSLÂM
İş ve hizmetlerimizde başarıya mı ulaşmak istiyoruz? Formülleri Kâbe yollarında ve kurbanda. Hac, bütün menasikiyle bize diyor ki: Sabredin, tevekkül edin, teslimiyet, azim, sebat ederseniz âkıbet sizin.
Hz. İbrahim (as) erkek evlât için (125 yaşında) duâ eder ve Rabbine adar. Cenâb-ı Hak da Hz. İsmail’i (as) ihsan eder. Hz. İbrahim (as), hanımı Hacer validemizle oğlu İsmail’i (as) Mekke’ye götürüp ıssız, susuz bir yere bırakıp dönerken şu soruya muhatap olur: “Bizi yalnız başımıza buraya bırakmanı Allah mı emretti?”
“Evet!”
“Öyle ise git!”
Tam teslimiyet karşısında, tam bir teslimiyetle arkasına bakmadan yürür gider.
Eğer onlar gibi yapabilirsek, çağın hastalığı yalnızlığın ıssızlığından ve susuzluğundan kurtulabiliriz.
Yalnız başına kalan Hacer validemiz, önce Safa, sonra Merve tepesine çıkar. İkisi arasında 7 kere gider gelir koşuşturarak. En son İsmail’i (as), zemzemin yanında bulur.
Teslimiyetin ardından yapılan sözlü ve destekleyen fiilî duânın harika meyvesidir zemzem... Su hayattır, su rahmettir, su berekettir. Issız ve susuz çöl sulandı, şenlendi, bereketlendi.
Hacer Annemizin bize verdiği ders: “Bir işe koyulduğunuzda, bir iki deneyip hemen vazgeçmeyin. En az yedi kez araştırın, koşuşturun. Bu gayret ve aramaların sonucunda gelecektir zemzem, âb-ı hayat, yardımcı, destekçiler!”
Tıpkı, büyük bir çekirdeği yüklenip bir duvardan aşırarak yuvasına götürürken, 69 sefer düşen karınca gibi. 2, 3, 7 ve en nihayet 69’ncu denemede vazgeçebilirdi. O takdirde başaramazdı. 70. denemesinde duvarı aştı. Israrla, kararlılıkla ve azmederek deneyelim. Kimbilir, belki 7’inci, belki 70’incide saklı başarımız. İşimiz, 69’ncu da olsa vazgeçmemek! Israrla talep etmektir. Sonucu yaratan O. Başlangıcı da yaratan O. Gelişmeyi de yaratan O. Hz. İbrahim (as), bir zaman sonra döner Mekke’ye. Rüyasında Hz. İsmail’i (as) kurban etmesi istenir: “Oğlu İsmail kendisiyle beraber iş yapacak yaşa gelince İbrahim (as) ona dedi ki: ‘Oğlum, ben seni rüyamda kurban ettiğimi gördüm. Sen buna ne dersin?’ İsmail: ‘Babacığım’ dedi. ‘Sana ne emrediliyorsa yap. İnşâallah beni sabredenlerden bulacaksın...’
Sonunda Hz. İbrahim (as), Hz. İsmail’i (as) kurban edecekken gökten bir koç indirildi: “Ve ona şöyle seslendik: ‘Ey İbrahim! Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin. İşte Biz güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız.’ “‘Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı’ dedik.”
“Ve ona oğlu yerine büyük bir kurbanlık koç gönderdik.” 1
İşte tam bir teslimiyet, sadakat, duâ ve tevekkülün muhteşem mahsulü: Hayırlı akıbet ve muvaffakıyet.