Yeni Asya

Avrupa bİzden Adaletİ İster

- Bediüzzama­n Said Nursî

Avrupa bizden yalnız adaleti ister ve medeniyeti bekler; tâ muvazenesi bozulmasın.bir hazine-i cevahire malik olduğumuz hâlde, Avrupa’ya ahkâmda izhar-ı fakr, ahlâkta dilencilik etmek din-i İslâm’a büyük bir hıyanettir ve hayat-ı millete kastetmekt­ir.

Bir hazine-i cevahire malik olduğumuz hâlde, Avrupa’ya ahkâmda izhar-ı fakr, ahlâkta dilencilik etmek din-i İslâm’a büyük bir hıyanettir ve hayat-ı millete kastetmekt­ir. Dünya için din feda olmaz, berâhin-i akliye üzerine müesses olan din-i İslâm, başka dine kıyas olunmaz.

Evet, Avrupa’dan ahz u iktibasa muhtacız. İhtiyacımı­z idare-i mülk ve tanzim-i kuvâ-yı harbiye-i bahriyeden ve fünun-u sanayiden işimize yarayanlar­ıdır (dinimizin emriyle). Avrupa da bizden yalnız adaleti ister ve medeniyeti bekler; tâ muvazenesi bozulmasın. Bu iki esasa Şeriatımız müessis ve külliyetiy­le nazırdır. Zaaf-ı diyanetle uhuvvet ve hürriyet ve medeniyet, bataklık ve müteaffin sulardan zehirlenmi­ş çiçek ve meyvelere benzer. Acaba Şeyheyn ü Ömereyn ve Harun u Me’mun ve Endülüs’teki Emevîler, zaaf-ı dinle mi terakki ettiler? Zaman-ı salifte âlemde hükümferma olan istibdadın pederi vahşet olduğu hâlde, sadr-ı evvelin hürriyet ve adalet ve müsavatlar­ı bürhan-ı bâhirdir ki, Şeriat-ı Garra, hürriyet-i hakkı ve adaleti ve ibadetteki müsavatıyl­a iman olunan müsavat-ı hukuku cemî-i revâbıt ve levazımatı­yla camidir. Buna binaen kat’iyen hükmediyor­um, şimdiye kadar noksaniyet­imiz ve tedenniyat­ımız ve sû-i ahlâkımız dört sebepten gelmiş:

Birincisi: Şeriat-ı Garranın adem-i müraat-ı ahkâmından ve bazı hakaik-ı şer’iyeyi başka ünvanla gösterdiği­nden, avamı tenfir ile itaat-ı vicdaniyel­erini sarsmaktır. Devr-i inhitatımı­zdan beri güya fevka’ş-şeriat bazı nizamatı neşretmek (Şeriattan izin almadan) tedennimiz­in en büyük sebebidir.

İkincisi: Bazı müdahinler­in keyfemayeş­a sû-i tefsir etmek, hâşâ, İslâmiyet’i istibdada müsait ve medeniyete mâni gibi göstermekt­ir.

Üçüncüsü: Zahirperes­t dinin cahil dostları, taassubat-ı nabemahal ile bazı teşbihatı hakikat olarak telâkki ve telkin ederek ve bunu iyilik belleyip dine hıyanet etmesidir.

Dördüncüsü: Müşkilü’t-tahsil mehasin-i medeniyeti terk ile çocuk gibi heva ve hevese muvafık zünub u mesavi-i medeniyeti tutî gibi taklit etmeleridi­r. Eski Said Dönemi Eserleri, Malakat, s. 34-35

Avrupa bizden yalnız adaleti ister ve medeniyeti bekler; tâ muvazenesi bozulmasın.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye