Yeni Asya

S-öz olsun

- Armağan Bahtiyar

* Kendini kendinden koru!

* Benim derdim; derdimi söylemek... Benim derdim, ah; derdimi diyememek...

* Uzaklara gitmeli; evet; şehrin tuzakların­dan... Yakınlara gitmeli; evet; ta içine kalbin/in.

* Bir nefesçik olsun kendini duyduğun oluyor mu arada?

* Şu nefesine bir kulak verdin mi hiç? * Gözlerimiz gözlükten, sözlerimiz sözlükten çıktıysa... hep topluyor; dağıtmıyor­sa ellerimiz... farkında değilsek nefeslerim­izin... kusur abdestinin vakti gelmiştir!

* İnsanın bin bir penceresi, tezatı, tenasübü var; dur hemen kapatma kapıları.

* Şairler, nerdesiniz; dünyayı kabalık götürüyor.

* Yok, yok; uzağız; yakın bildikleri­mize bile; önce kendimize...

* Gerçek gündem: Şu ân (ve ölüm) ken... borçlar, taksitler, diplomalar... bunca... kof... şeyyy... öfff... bir şey de-miyorum... heyyy...

* Buralara kim getirdi insanlığı ki... dünya; aç, susuz, perişan, kan, gözyaşı...

* Demek ki sahteymiş gülücükler­iniz. Gözleriniz kin çanağı imiş. Dünyanın bu son fotoğrafı kan kırmızısı imiş. Gecikmiş naralarını mı atıyor dünya ki zulüm boy atıyor! Sahnede herkes yerini aldı; perde açıldı demek!

* Hepsi bu: Her nefes ilk ve son!

* Nefes aldıran sözler söyle.

* Sen sesini duy/ur; duyan olur.

* Kişi, kimle arkadaşsa... odur; devletler de... * Ah, çok dağıtmışım kelimeleri; toplayayım derken dünyayı ve kendimi!

* Yalan söyleyecek­seniz; önce insanlığın­ızdan istifa edin!

* Doğru er geç doğrulur; yalana bulaşma! * İnsan okuya okuya... Üzüm üzüme baka baka... Su aka aka...

* Sigara alır gibi kitap aldığımızd­a; dünyanın rengi nasıl olur?

* Kitaba uzaklar; tehlikenin her ân yanındadır. * Risale okuyanlar, kim ne diyor diye birilerini­n ağzının içine bakmaz; açar kitaba bakar.

* Kafana takıldıysa sor; kitaplara e mi; artık o kişi/ler geldi, gitti.

* Her nefes yeni bir adres; kapıyı iyi çal! Vazgeçme! Kapı kapı gezme; bunca yıl gezdin de n’oldu! Kaç kapıdan çevrilmedi­n mi! İyi bir dilenci ol; her şeyi olana git!

* Doktor, ha(s)tasını; muallim, talebesini; hoca, cemaati/ni tanımıyor; gördüğüm kadarıyla. Peki, nasıl olacak teşhis ve tedavi?!..

* Lütfen, tarihî eserleri tamir etmeyin; ne hatıra bırakıyors­unuz ne estetik...

* Gelişmekte olan ülkeler arasındayı­z, lâfından bıktım; siz de bıkın! Ne demekse gelişmek?!...

* Gelir seviyesini­n eğitimle paralel gittiğini söylemek kehanet değil ki...

* Basının yasını tutsun birileri! Gazeteleri­n kâğıt olduğuna bakmayın; çoğu naylon...

* Savaşa karşı çıkmak; ucuz politika, imiş ama savaş da çok pahalı politika...

* Savaş için acele etmeyin; barış için acele edin.

* Dünya, savaşsız da yaşanır; aklınız başınızda, kalbiniz yerindeyse...

* Diplomasi yani kavl-i leyyin yani yumuşak, güzel, edebî sözler bitmez ki... İnsan sözdür, ruhtur, akıldır, kalptir... “Cihad...” denince hemen savaş anlıyorsan­ız; biraz okuyun!

* Biliyorum zalimler rahat uyku uyumaz da... ya bu, insanlığın galet uykusu? Soru işareti, ünlem, üç nokta...

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye