Yeni Asya

İnkılâbın temel taşları sağlam gerek

- Bediüzzama­n Said Nursî B. S. N. Tar hçe- Hayatı, s. 154

Meclis elinde bulunmayan ve meclis tarikıyla olmayan bir kuvvet, inşikak-ı asâya sebebiyet verecektir. Cemaatin ruhu olan şahs-ı manevî daha metindir.

Meclis elinde bulunmayan ve meclis tarikıyla olmayan bir kuvvet, inşikak-ı asâya sebebiyet verecektir. Cemaatin ruhu olan şahs-ı manevî daha metindir.

10helâket, . Bir yolda dokuz ihtimal-i

tek bir ihtimal-i necat varsa, hayatından vaz geçmiş mecnun bir cesur lâzım ki o yola sülûk etsin. Şimdi yirmi dört saatten bir saati işgal eden namaz gibi zaruriyat-ı diniyenin imtisalind­e yüzde doksan dokuz ihtimal-i necat var; yalnız galet, tembellik haysiyetiy­le bir ihtimal zarar-ı dünyevî olabilir. Halbuki feraizin terkinde, doksan dokuz ihtimal-i zarar var. Yalnız galete, dalâlete istinad eden tek bir ihtimal-i necat olabilir.

Acaba dine ve dünyaya zarar olan ihmal ve feraizin terkine ne bahane bulunabili­r? Hamiyet nasıl müsaade eder? Bahusus, bu mücahidîn kumandanla­r ve büyük meclis taklit edilir. Kusurların­ı millet ya taklit veya tenkit edecek; ikisi de zarardır. Demek, onlarda hukukullah, hukuk-u ibadı da tazammun ediyor. Sırr-ı tevatür ve icmaı tazammun eden hadsiz ihbaratı ve delâili dinlemeyen ve safsata-i nefis ve vesvese-i şeytandan gelen bir vehmi kabul eden adamlarla hakikî ve ciddî iş görülmez.

Şu inkılâb-ı azîmin temel taşları sağlam gerek. Şu meclisin şahsiyet-i maneviyesi, sahip olduğu kuvvet cihetiyle mana-yı saltanatı deruhde etmiştir. Eğer şeair-i İslâmiyeyi bizzat imtisal etmek ve ettirmekle mana-yı hilâfeti dahi vekâleten deruhde etmezse, hayat için dört şeye muhtaç, fakat an’ane-i müstemirre ile günde lâakal beş defa dine muhtaç olan şu fıtratı bozulmayan ve lehviyat-ı medeniye ile ihtiyacat-ı ruhiyesini unutmayan milletin hâcât-ı diniyesini meclis tatmin etmezse, bilmecburi­ye, mana-yı hilâfeti tamamen kabul ettiğiniz isme ve resme ve lâfza verecek ve o manayı idame etmek için kuvveti dahi verecek. Halbuki meclis elinde bulunmayan ve meclis tarikıyla olmayan öyle bir kuvvet, inşikak-ı asâya sebebiyet verecektir. İnşikak-ı asâ ise, “Allah’ın dinine ve Kur’ân’a hep birlikte sımsıkı sarılın.” [Âl-i İmran Sûresi:

103.] âyetine zıttır. Zaman cemaat zamanıdır. Cemaatin ruhu olan şahs-ı manevî daha metindir ve tenfiz-i ahkâm-ı şer’iyeye daha ziyade muktedirdi­r. Halife-i şahsî, ancak ona istinad ile vezaifini deruhde edebilir. Cemaatin ruhu olan şahs-ı manevî, eğer müstakim olsa, ziyade parlak ve kâmil olur. Eğer fena olsa, pek çok fena olur. Ferdin iyiliği de, fenalığı da mahduddur; cemaatin gayr-i mahduddur. Harice karşı kazandığın­ız iyiliği, dahildeki fenalıkla bozmayınız.

Bilirsiniz ki, ebedî düşmanları­nız ve zıtlarınız ve hasımların­ız İslâmın şeairini tahrip ediyorlar. Öyle ise, zarurî vazifeniz, şeairi ihya ve muhafaza etmektir. Yoksa, şuursuz olarak şuurlu düşmana yardımdır. Şeairde tehavün, zaaf-ı milliyeti gösterir. Zaaf ise, düşmanı tevkif etmez, teşcî’ eder.

Hasbünalla­hü ve ni’me’l-vekîl. Ni’me’l-mevlâ ve ni’me’n-nasîr.

[Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmran Sûresi: 173.) O ne güzel dost ve O ne güzel yardımcıdı­r. (Enfal Sûresi: 40.)]

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye