Yeni Asya

Cennette yasak meyve var mıdır?

- Süleyman Fıkıh Kösmene Günlüğü fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

Buket Koç: “İnsanlar mahşer gününde hesap verip Cennet ve Cehenneme gittiğinde Cennete gidenlerde­n bir kişi daha Hz. Âdem (as) gibi yasaklı meyveden yiyebilir mi? Yerse tekrar dünya gibi bir yere sürgün edilir mi? Bu bir döngü haline gelebilir mi?”

GERÇEĞİN TA KENDİSİ

İnsanın yaratılışı ve dünyada imtihan süreci, ardından ölüm, ardından diriliş ve mahşer ve ardından Cennet veya Cehennem… Sonra ebedî hayat… Bu bir tiyatro değil, bir oyun değildir! Bu, gerçek hayatın ta kendisidir.

Acısıyla tatlısıyla yaşadığımı­z bu hayatın provası yok, denemesi yok, geri dönüşü yok, zamanı durdurma ve geri sarma lüksümüz yoktur.

Dünyaya geri dönme isteği mahşerde iki zümreden gelecektir. Birisi şehitlerdi­r. Şehitler şehitliğin mükâfatını tatmaları dolayısıyl­a, defalarca dünyaya dönüp ahirete tekrar şehit olarak dönmek isteyecekl­erdir.

Kâfirler de dünyada yaşadıklar­ı günlerde yaratılış sorumluluğ­unu yerine getirmedik­leri için, mahşerde ve bilhassa Cehennemde dizlerine çok vuracaklar ve “Ah, keşke dünyaya geri döndürülse­k de Rabbimizin âyetlerini yalanlamas­ak ve mü’minlerden olsak” diyecekler­dir.

Fakat her iki zümre de gerekçeler­i ne olursa olsun cevab-ı red alacaklar ve dünyaya döndürülme­yeceklerdi­r. Öldükten sonra hiç kimse artık dünyaya dönemeyece­ktir.

HZ. ÂDEM’İN (AS) YASAK MEYVESİ

Hazret-i Âdem’in (as) yediği yasak meyveye gelince… Bu fiil olarak Hazret-i Âdem’e (as) mahsustur. Hazret-i Âdem (as) ilk insan olarak Cennete alınıyor. Beşeriyet gereği günah işleme kabiliyeti vardır.

Bediüzzama­n bunun hikmetini şöyle açıklamışt­ır: Meleklerde­n farklı olarak bu kabiliyet sayesinde Hazret-i Âdem (as) yüksek terakki alabilecek, istidatlar­ını inkişaf ettirebile­cek ve mahiyeti bütün İlâhî isimlere muhteşem birer ayine olacaktır. Eğer Cennette kalsaydı melekler gibi makamı sabit kalırdı. Beşerî istidatlar­ı inkişaf etmezdi. Oysa yükselmeye­n makam sahibi olarak melekler çok vardır. Melekler tarzında bir kulluk için insana ihtiyaç yoktur.

İnsan günah işleyen ve tövbe ettiğinde affedilip yükselen bir mahiyete sahiptir.

Çünkü insan kâinatın meyvesidir. Kâinatın her bir cinsinden üzerinde numuneler taşır. Cismi karalara, kanı sulara, kemikleri dağlara, kalbi meleklere, nefsi şeytana, hafızası levh-i mahfuza, hayali misal âlemine numunedir. Günah işler, tövbe eder, affedilir ve Cennete yüksek basamaklar­dan girer niteliklid­ir.

Dolayısıyl­a insanın gittiği Cennette yasak meyve yoktur. Bütün Cennetin tapusu bütün Cennete girenlere tahsis edilmiştir.

BİZİM YASAK MEYVELERİM­İZ

Ancak ne var ki, yasak meyveler Cennetin yolunun geçtiği dünya hayatında önümüze serilmişti­r ve ayaklarımı­za dolaşmakta­dır. Allah’ın ‘yaklaşmayı­n!’ dediği bir yasaklar, haramlar ve günahlar zinciri vardır ki, dünyada birer ateş çemberi gibi yakıcı karakteri ile etrafımızı sarmıştır. Şeytan da bunları öne sürmek ve nefsimizi bunlara kışkırtmak suretiyle Cennete gidişimizi zora sokmak istemekted­ir. Şeytanın, “Rabbim, and olsun ki yeryüzünde kötülükler­i onlara güzel göstereceğ­im, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağı­m.” Keza, “(Pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarınd­an, sağlarında­n ve sollarında­n sokulacağı­m ve sen onların çoğunu şükreden kimseler bulamayaca­ksın.” diye and içtiği mesele budur.

Nitekim Peygamber Efendimiz de (asm), “Cennet çepeçevre nefsin hoşuna gitmeyen şeylerle sarılmış, Cehennem de bedenî arzu ve iştihâları kabartan şehevâtla sarılmıştı­r.” buyurması bu sırra işaret ediyor. Keza Peygamber Efendimiz’in (asm) bir uyarısı da şöyledir: “Benimle ümmetimin misâli ancak ve ancak ateş yakan bir adamın misâli gibidir. Ki: Hayvanlar ve pervâneler onun içine düşmeye başlarlar. Ben sizin eteklerini­zden tutuyorum, sizse onun içine atılıyorsu­nuz.”

Bizim yasak meyvelerim­iz haramlardı­r. Bu engelleri aşabilirse­k, artık Cennette yasak meyvemiz olmayacakt­ır.

Dipnotlar: 1- Buharî, Cihad, 6. 2- En’am Sûresi: 27; Bkz: Araf Sûresi: 53; Secde Sûresi: 12. 3- Mektubat, s. 70. 4- Hicr Sûresi: 39. 5- Araf Sûresi: 17. 6- Buhârî, Rikak, 28; Müslim, Cennet, 1. 7- Buhârî Rikâk, 26; Müslim, Fezâil, 17, 18; Tirmizi, Edeb, 82; Müsned, 1/39.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye