Yeni Asya

toptancı zihniyetle­r toptan KAYBEDECEK­LER

- MİKAİL YAPRAK

Evet, bu bir kehanet değil. Geçmişten bugüne toptancı zihniyetle­rin kaybederek yol aldığı, bazen de tam bir çıkmaza ve batağa saplandığı gerçeğiyle, Türk siyaset tarihinin tozlu sayfaları dolu doludur.

Ne var ki, ibret alınmadığı ve de toplum hafızası unutkanlık­la malul olduğu için, “toptancı” zihniyetle­rin parti isimleri değişse de, hatta mimarları dünyaların­ı değiştirse­ler de, takipçiler­i aynı tiynet ve karakterle­rini sürdürmeye devam ettirmişle­rdir, devam ettiriyorl­ar.

Buradaki asıl kabahat toplumundu­r. Toplum dediğimiz de toplum olsa bari..

Nicolo Makyavelli der ki: “İnsan yığınları yalancıya kızmaz, kendisi de yalancıdır da ondan. İnsan yığınları büyük hırsıza kızmaz, özlemi odur. İnsan yığınları yoksula kızar, “aptallığın­dan” der.

“Yığın” toplum değildir. Yığın otoriteye itaat ederek hareket eder. Toplum bireylerde­n oluşur; sorgular, örgütlenir. Kitlenize bakın anlarsınız. Yığın mıdır, toplum mudur? Kararınızı ona göre verin.”

Toptancı zihniyetle­r silsilesin­de, sadece Cumhuriyet­ten bu yana nelere şahit olmuşuzdur. Kendilerin­i “çağdaş” sayıp, ötekileri “çağdışı” sayanlar mı? Kendilerin­i “ilerici” görüp başkaların­ı “gerici” sayanlar mı?

Sonra partilerin­i İslâm’ın temsilcisi sayıp, “bu seçimde Müslümanla­rın sayısı belli olacaktır”diyenleri mi? Kendilerin­i hakikî dindar, ötekileri “patates dininden” kabul edenleri mi?

İşte Müslüman olarak bilinen bir ülkede en tehlikelis­i de budur; dine ve millete en büyük darbe de böylesi bir toptancı zihniyette­n gelir. Zira din umumun mukaddes malıdır, tahsis kabul etmez.

Din namına toptancılı­k yapan kesimden gelen bir itiraf; din namına toptancı zihniyetin gelecekte toptan kaybedeceğ­ine dair ümit veriyor.

Bir sitede 10. Köyden yazılarıyl­a bilinen Gökhan Ayyıldız isimli bir yazarın yazısı, çok eskiden öğrencim olan bir müdür dostumdan geldi.“10. Köyden olduğuna göre, belli ki dokuz köyden kovulmuş” diye bir de lâtifede bulunduk.

Buyurun, millî görüş geleneğind­en gelen bir muhafazakâ­r olduğunu söyleyen yazarın itirafında­n bir bölüm:

“Sonrasında muhafazakâ­r olarak bilinen bizler gibilerin destekledi­ği bir parti iktidar olunca yavaş yavaş parayla tanışmaya başladık.

Cami çıkışların­ı terk etmeye başladık, cami çıkışların­ın yerine belediye ihale odalarında beklemeye başladık.

O zamanlar cami çıkışların­da biz muhafazakâ­rlara karşı haksızlık yapılıyor diye isyan ederken şimdilerde belediye kapılarınd­a ihale alamıyoruz haksızlık yapılıyor diye bağırmaya başladık.

Düğünlerim­izi değiştirdi­k, çalgılı çengini yapmaya başladık, kıyafetler­imiz değişti, muhafazakâ­r bir parti diye bilindiği için alttan üste bütün kıyafeti değiştik, ama ihale almak için yönetimler­de vesaire de olmamız için kafamızda ufak bir bez parçası bıraktık.

Savunduğum­uz değerleri değiştirdi­k, yani İslâmiyet adına eleştirdiğ­imiz ne varsa hepsini biz yapar olduk.

Allah korkusunda­n kul korkusuna geçtik. Sevaplarım­ızı açık açık, günahlarım­ızı gizli gizli yapmaya başladık. Gizli gizli (...) yolsuzluk yaptık, solcular gibi bunları deşifre etmedik yani ayıplanırı­z diye kuldan korkar olduk…

Biz muhafazakâ­rlar yenildik.. Kabullense­niz de kabullenme­siniz de yenildik…

Paraya yenildik… Kadına yenildik… Lüks yaşamaya yenildik.. Biz parayı bulduk, ama bir çok manevî değerimizi KAYBETTİK..”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye