EĞİTİM YILI BAŞLARKEN
Ülkeler için zengin olmak elbette önemli bir hedeftir, ama büyük hedef kaliteli eğitim olmalıdır. Türkiye, pek çok ülke nüfusundan daha fazla öğrenciye sahip olduğu için eğitim problemi biraz daha öne çıkar. İyi eğitilebilirse öğrenci sayısının çok olması büyük bir avantajdır. Arzu edilen eğitim sistemi kurulamayınca da sıkıntılar aynı nispette artar.
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 20182019 eğitim öğretim yılı Eylül dönemi meslekî çalışma programı kapsamında öğretmenlere hitap edip eğitimde içinde bulunduğumuz tabloyu resmetmiş. Bakan Selçuk’un açıklamalarından bazı satır başları şöyle:
* Öğrencinin, öğretmeninden öncelikle beklediği sevgi ve saygıdır. Çocuğun hayatına dokunmak, onunla her gün göz göze gelmek, onun hayatında çocuk diliyle söylersek, kocaman yer sahibi olmak. İşte öğretmenlik dediğimiz tam da böyle bir şey. Hükmedici bir öğretmen olmak yerine kolaylaştırıcı bir rehber olarak, öğretmeyi tercih edin.
* Öğretmenin omuzlarında yükselmeyen sistemin tarihte yeri yok. Millî Eğitim Bakanı olduğum kadar sizin meslektaşınızım, içinizden biriyim. Biz Batıyız, Kuzeyiz, Güneyiz, Doğuyuz. Dört cepheye birden bakması gereken insanlarız. İyi eğitimi büyük binalar değil, iyi insanlar veriyor. Öğretmenlik çocuklara bir şey öğretmek değil, öğretmenin kendi olgunlaşma yolculuğu ve yolcunun kendisi de çocuklar değil, esasen öğretmendir.
* Çocuklarımızı çift kanatlı yetiştireceğiz. Bunlardan biri bilim, öbürü erdem, ahlâk. Bir işi yaparken nasıl yapacağımızı tekrar tekrar düşünmek zorundayız. Öğretmenlerin daha iyi yetişmiş bireyler olarak sistemimize girmesini sağlamak için büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız. Bu sadece bilimsel çalışmalar anlamında değil, öğretmenliğin binlerce yıldır değişmeyen, sanat, ustalık yönü var. Çocuğa gülümsemenin, merhametin adı aslında sanattır. 18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmenimiz yok. Bunlar mevzuattaki rakamlar. Biz hepimiz öğrenme yolculuğundayız.
* Sistemin tümüyle dönüştürülmesi gereken bir durumdan söz ediyorum. Türkiye’nin imkânları giderek artıyor. Talim Terbiye Kurulu’ndaki (TTK) görevim sırasında öğretmen, öğrenci sayısı konusunda hayal ettiğim birçok şey aslında bugün var. Çok mesafe almışız. Bunu dönüştürmenin zihniyet kısmındayız. Eğer sizin katkınız, desteğiniz olursa zihniyetin dönüşmesi çok daha kısalacak. Biz millet dediğimizde sadece insanlardan bahsetmemeliyiz, kurdu, kuşu, ormanı hepsini milletin içinde ele almalıyız. Bir soru sorma zaruretimiz var: Bizim dünyaya teklifimiz ne olacak? Bunun arayışı ve gayreti içindeyiz. Bilimi, toplumumuzun hayrı için kullanmak gerekliliği var.
* Bilgiden üretime dönen bir eğitime ihtiyacımız var. Bilgimiz gerçekten fazla, ancak bunun görgüye dönüşmesinde sıkıntılar yaşıyoruz. Devasa bir sistemde bu değişiklik, dönüşüm nasıl olacak? Elbette kolay olmayacak. 150 ülkeden daha fazla sayıda öğrenci sayımız var. Hakkını verdiğimizde bu büyük bir nimet, veremediğimizde de büyük bir külfetin işareti. Alacağımız her kararı paylaştığımızda tartışma ihtiyacımız var. (www.hurriyet.com.tr, 3 Eylül 2018)
Bakan Selçuk’un, öncelikle öğretmen yetiştirmeye dikkat çekmesi önemli. Ve öğrenciler için “Çocuklarımızı çift kanatlı yetiştireceğiz. Bunlardan biri bilim, öbürü erdem, ahlâk” demesi dikkate değer. Temennimiz eğitimin ‘çift kanatlı öğrenci’ler yetiştirebilecek seviyeye gelmesi. Kolay değil, ama başka çare de yok...