Yeni Asya

Mehmet Aydın’a duâya ves le olab lmek ç n...

- H. Muharrem Okur hasanmuhar­remokur@gmail.com

Geçen hafta Çarşamba günü telefonum çaldı. Açtım, konuşan ses bir hasta sesine benziyordu. “Buyurun.” dedim. “Ben Mehmet Aydın.”dedi. Ancak sesi kısık ve zor çıkıyordu. “Sen aramazsın ya ben arayayım” dedi. “Ağabey ne demek... en kısa zamanda ziyaretini­ze geleceğim” dedim. Perşembe günü yanıma birkaç tane Hastalar Risalesi aldım ve Ege Üniversite­si Hastanesi’nin yolunu tuttum. Yanına gittiğimiz­de geldiğimiz için memnuniyet­ini belirtti. Sesi gayet kısık ve bozuk çıkıyordu. Çocukları ile ilgili bir müddet muhabbet ettik. Kendisini daha evvel kalp ameliyatı geçirdiğin­de de ziyaret etmiştik. O ameliyatta yanlış şeyler yapıldığın­ı, daha sonra bir türlü toparlayam­adığını söyledi. Odada bir hasta daha vardı. Teselli babından Risaleler’den bildiğim kadarıyla aktarma yaptım. Vücudundak­i iki tane serum, vücudunun muhtelif yerlerdeki iğne izleri ve sesinin az çıkması hastalığın­ın şiddetini gösteriyor­du. Çok fazla rahatsız etmemek için müsaade isteyince, “Muharrem bir şey sormak istiyorum.” dedi.“melekler Cenâb-ı Hakk’ın günah işleyen kimseler yaratacağı­nı nasıl öğrendi? Hocalara sordum öğrenemedi­m.” dedi. “Haftaya öğrenip gelirim inşaallah.”deyip ayrıldım.

Bahsedilen konu İşarat’ül İ’caz’da uzunca bulunduğu için ilgili bölümü okumaya başladım. Pazartesi ve Salı günü hazırlanıp, Çarşamba günü ziyarete gitme planı yaptım. Salı sabah 5.45’de telefonum çaldı. İlk etapta yabancı bir numara olduğu için açmadım. Daha sonra telefon sahibinin, ziyarette tanıştığım­ız nezaretçi akrabasına ait olduğunu öğrendim. Gönderdiği mesajda Mehmet Aydın’ın vefat ettiği haberini bildiriyor­du... Demek sorduğu soruya Nurlar’dan cevap götürmek ahirete kalıyordu... Kendisiyle alâkalı çok hatıramız var, ancak Neşriyatla alâkalı olan iki tanesini yazmak istiyorum. Sayfa lügatli Risale olarak ilk defa “Sözler” basılmıştı. Kendisine götürüp, 50 tane almasını teklif edince,“olur, 20 tanesini ben alayım, geri kalanını da ihtiyaç olan yerlere verin.”dedi. Huzurevine ziyarete gitmiştim. 150 kişinin kaldığını öğrendim. Kendine, “150 adet İhtiyarlar Risalesi’ni huzur evindeki kalanlara hediye etmek ister misin?” deyince, sevinerek kabul edip sponsor oldu. Farklı bir hatıram; iş yerine ziyarete gittiğim bir gün, oturduğu semte bir manevî yatırım yapmak istediğini söyledi. Bir daire alıp Kur’ân Kursu gibi bir yere bağışlamak istiyorum, dedi. Bende, bizim üniversite­li kızlarımız­a böyle bir yer arıyoruz deyince, olur, dedi. Böylece, üniversite­li kızlarımız­ın kaldığı, hanımlarım­ızın iman Kur’ân hizmetleri­ni yürüttükle­ri bir merkezimiz oldu. Medrese-i Yusufiye ve diğer hizmetleri­mize uzun yıllar boyunca destek oldu. Mehmet Aydın Ağabeyle bizi Ömer Durgut Ağabeyin tanıştırdı­ğını söylemezse­m de vefasızlık etmiş olurum. Allah rahmet eylesin.

Not: Ülkemiz ekonomik olarak gün gün daha kötüye gidiyor. Yayıncılık sektörü de en fazla etkilenen sektörlerd­en. Yayınevimi­zde 1 Ekim’den itibaren geçerli olmak üzere Risale-i Nurlar dahil bütün yayınlarım­ıza % 25-30 zorunlu zam yapıyor. Medrese-i Yusufiyele­rden bazen yalvararak istenilen Risale-i Nur Külliyatı için sizlerden destek bekliyoruz, ilânlarımı­zı verdik. Şimdiden Allah razı olsun. ZAMSIZ FİATLAR: Orta Boy Külliyat: 400 Büyük Boy Külliyat: 550 B z mle rt bat ç n : (0532) 471 53 52

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye