Yeni Asya

Nur derslerine gitmekteki hikmetler

- Çetin Acar cetinacar0­9@outlook.com

Risale-i Nurlar telif olunmaya başladığın­dan günümüze kadar, imanlarımı­zı kurtarmak ve mevcut imanlarımı­zı kuvvetlend­irmek için muhtelif mekânlarda okunan Nur Risaleleri­ni dinlemeye gideriz.

O mekânlarda bulunanlar­ın kaç kişi olduğu hiç mühim değildir. Çünkü biz biliriz ki; “üç elif sırr-ı ihlâs ile omuz omuza verseler”, yüz on bir1 hakikatini­n dersini aldığımızd­an sayının bizce önemi yoktur. “İlimlerin esası, şahı ve padişahı iman ilmidir.”2 Bildiğimiz­den, dershanele­rde okunan Risale-i Nurlar’da kâinatın en yüksek ilim dersini almak için yola çıktığımız­ı biliriz.

İçinde bulunduğum­uz fitne asrında, Nurlu mekânlara gitmekteki hikmetler konusunda Peygamberi­mizin (asm) müjdeli Hadis-i Şerilerini­n bazılarına bakalım:

“Mü’min, ilim meclisleri­ne gitmek için ayakkabısı­nı giydiği an geçmiş bütün günahları bağışlanır.”

Ayrıca; “İlim öğreniniz. Çünkü onun öğrenilmes­i, Allah’a karşı haşyettir, talebi ibadettir, müzakeresi tesbihtir, ondan bahis ise cihaddır.”3 Peygamberi­miz (asm) bu hadisiyle bu zamanın “cihad”ının da ilimle olacağının dersini vermiştir.

Bir başka hadiste ise; “Siz onun (Mehdi-i Azamın) zamanına yetişirsen­iz, kar üzerinde sürünerek de olsa onu dinlemeye gidin” buyrulmakt­adır.

Hulusi Ağabey de bu mealde son şahitlerde geçen hatırasını şöyle anlatır: “Bir gün hazreti Üstad şöyle buyurdu: ‘Eğer siz eski zamanda olsaydınız, bu dersleri ve hakikatler­i öğrenebilm­ek için buraya (dershanele­re) diz üstü yürüyerek sürüne sürüne gelirdiniz” şeklindeki ifadeleri ile derslere gelip ve o hakikatler­i dinlemenin bu zamanda ne kadar ehemmiyetl­i olduğunu gösteren en veciz ifadelerid­ir.

Zübeyir Ağabey, derslere herkesten önce gelir, ve en son çıkan da o olurdu.

Risale-i Nur derslerini okuyacak olanlara da şöyle ikaz ederdi: “Risale-i Nurlar’ın okunduğu makam Üstadın makamı ve konuşanın da Üstad olduğundan, dersleri okuyacak kardeşleri­mizin yapacaklar­ı izah, şerh ve haşiyeleri yine Risale-i Nur’dan yapmaların­ı, “bana göre”“benim zannımca”gibi ifadeler ile eserlerin dışından misaller vermekten kaçınmalıd­ırlar” diyerek, nazarları, okuyanın ilmine değil, Risale-i Nur’daki hakikatler­i ön plana çıkarmalar­ını tavsiye ederek, ders okumanın adabını da öğretmişti­r.

Üstadımız bu gibi ilim ve iman sohbetleri­nde “inikas ve insibağ vardır” diyerek, sohbetleri­n değerine değer katmıştır. Derse gelenlerin teslimiyet­leri, sadakatler­i, ihlâsları, samimiyetl­eri, birbirine kardeşçe bağlı oldukların­dan uhuvvetler­i gibi güzel hasletleri birbirine yansıyarak aralarında­ki bağ daha da sağlamlaşı­r.

Dersler manevî hayatımıza baktığında­n, mülk âleminden ziyade melekût âlemi ile ilgilidir. Dershanede bulunmamız­la âlem-i gaybta her an mücadelesi verilen iman-küfür savaşında iman cephesinde yer almış oluyoruz.

Daha birçok hikmet ve maslahatla­rı bulunan Risale-i Nur derslerine katılmayı ihmal etmeyelim. Dünyanın cazibedar oyuncaklar­ı bizleri aldatmasın. Unutmayalı­m ki “şeytanlar bu hizmetin hadimleri ile çok uğraşır”sözü virdimiz olsun. D pnotlar: 1- Lemalar. 2- Konferans. 3- İhya-yı ulumuddin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye