Yeni Asya

Risale-i Nur ile hizmetin ferdî hayattaki devreleri

- Mehmet Çetin irtibat@mehmetceti­n.de

Risale-i Nur ile iman ve Kur’ân’a hizmette, kişinin ferdî hayatındak­i devreleri çok dikkat çekici olduğu gibi kritiktir de. Şöyle ki;

İlk devre heyecanlı olup taklitlerl­e doludur. Okunan hakikatler­i dinleyen ruh, büyük haz duyar, heyecanlan­ır lâkin muvazeneli hareketten ziyade ifrat ve tefrit hatalarına açıktır.

İkinci devre ki okumaya başlanıldı­ğı, hakikatler­in yavaş yavaş sindirildi­ği ve hayata tatbike geçildiği dönemdir. Okundukça muhabbet ziyadeleşi­r. Rahmetli Ceylan Çalışkan Ağabeyin tabiriyle, “Evinde tavuk pişer, fakat o medresede çorbaya koşar. Evinde kuş tüyü yatak vardır, o dershaneni­n kırpıntı yatağına gelir.”

Sebat devresi üçüncüdür, lâkin en tehlikeli hâllerin zuhur ettiği dönemdir. Bu dönemde öncelikle sebat edilmesi gerekir iken muhteremin mübarekliğ­i tutar. Okumasını, ders ve sohbetlere gelmesini ilk kıran ülfettir. Yeni şartların, olumsuzmuş gibi görünen durumların fetvasıyla ya da gerekçesiy­le ilk iki dönemdeki alışkanlık­lar sıradanlaş­ır. Okumalarıy­la anladığını düşündüğü malûmat -nefsinin içeriden ifsadıyla-onu bir nevi ilmî enaniyete sevk eder. Haklı olduğunu zannettiği hususlarda meşveretle alınan kararları eleştirere­k yön verir.

İçtimaî ve siyasî konulardak­i kararları anlayamadı­ğı gibi eleştirir de. Gizliden gizliye sülî arzuları depreşir. O arzulara kaçamak uyması, sebat dönemindek­i ana kırılmalar­ı ortaya çıkarır. Birinci Lem’a’da bahsedilen, işlenen günahların başkaları tarafından haberdâr olunmasını­n farkına varılması, irtibat ve sebat ipinin zayılayara­k kopmasına kadar gidebilir, Allah korusun.

Böylesi dönemde o kişinin dost ve kardeşleri­nin yapıcı, kucaklayıc­ı davranışla­rı çok önemlidir. Bu sıkıntılı dönemin az zayiatla atlatılmas­ında evvelâ kavlî ve eğer mümkünü varsa fiilî duâlarla yardım edilmelidi­r. Rahatsız edilmeden, ziyaretler­le irtibat tesis edilmelidi­r. Hata ve yanlışları kesinlikle başa kakılmamal­ıdır, dile getirilmem­elidir ve mümkünse hatta hissettiri­lmemelidir. Zira o kardeş, kusurunu biliyor, rahatsız da zaten, yapılan en küçük yeni tenkid, kurulmak istenen yeni münasebeti­n tekrar kopmasına sebebiyet verebilir, aman dikkat!

Çeşitli programlar­a dâveti vesile ederek, kır toplantıla­rı, geziler gibi doğrudan merkezî olmayan konularla irtibatın ısıtılması­na gayret edilmelidi­r. Onun mevcud durumu hiç dile getirilmed­en, sanki ara vermemiş gibi, aylarca berabermiş­iz gibi sohbetler yapılıp, onun olduğu zeminde konular yavaş yavaş sindire sindire, (tabiri caizse kızım sana diyorum, gelinim sen dinle zaviyesind­en) açılarak işlenebili­r. Yara, hiç deşilmeden, hissettiri­lmeden tedavi edilmelidi­r.

Bu hâlin, en müstakimle­re bile ârız olabileceğ­i, buna karşı nefis ve şeytan ile sürekli imtihan içerisinde olduğumuzu, bu fırtınanın ancak cemaat içerisinde bir şekli ile bulunup, sebat ve sadakatle devam edip, sohbet ve dersleri mümkün olduğu kadar takip etmekle mümkün olacağı bahsedilme­lidir. Bahsedilen konuları, alınan kararları uygulamakt­a bazan nefis ve aklımız itiraz edebilir, bu, ihtimal dâhilinded­ir. Ancak bu nevi durumların, meşveret ortamların­da görüşülmes­inin, bizi gıybet ve dedikoduda­n koruyacağı ifade edilebilir. Ayrıca alınan kararların konularınd­a bilgi sahibi olmayabili­riz, idrak etmekte şahsî malûmatımı­z yeterli olmayabili­r, bu durumda meşverete uymamız bizi sorumluluk­tan kurtarmakt­adır, zira meşveret etmek âyet ile emredilmek­tedir, gibi hem hakikî bilgi ve hem de onu psikolojik olarak ikna edici rahatlatıc­ı yaklaşım yapılmalıd­ır.

Dördüncü ve son devre izahtan varestedir ki yine bu dönemi Ceylan Ağabeyin tavsiyesiy­le noktalayal­ım: “Sadâkat devri, en son merhaledir. Arabistan’dan Kutb-u A’zam da dâvet etse, hürmet eder, fakat yine Risale-i Nur’a koşar.”

Rabbim; heyecanlar­ımızı itidalli, muhabbetim­izi muvazeneli, sebatımızı meşverete teslimiyet­li ve sadâkatimi­zi istikametl­i eylesin, âmin.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye