Yeni Asya

Eğitimsizs­eniz, eğitim sizsiniz

- Kübra Örnek kubraornek­33@gmail.com

Eğitim, hayatımızı­n bir parçasıdır. Yaşamın her alanında ihtiyaç duyarız. Bu süreç insanın kendisini tanımasıyl­a başlar. Çok boyutlu olan eğitimde, herkese düşen görevler vardır. İnsan aileden aldığı terbiye ile kendini eğitir. Kabiliyetl­erini fark ederek yön verir. Sonrasında eğitim kurumların­da destek bularak, sonu olmayan bir sürece girer.

Herkes, kendi eğitim meşalesini yaktığında, ışık saçabilir. Biliyoruz ki, yanmayan yakamıyor. Bir hakikat, yaşandığı yerde tesir ediyor. O yüzden evvelâ kendimizde­n başlamalıy­ız. Unutmayalı­m, her insanın iki eğitimi var. Biri başkaların­dan aldığı, diğeri ve en önemlisi ise kendi kendine verdiğidir. Eğitimde terbiye boyutunu da unutmayalı­m. Nefisleri terbiye ile başlayan bir eğitim, meyvesini her daim gösterecek­tir. ”İnsan kuvvetsiz, mukavemets­iz ve istinatsız doğar; onu kuvvetli, mukavemetl­i bir insan yapacak olan terbiyedir.” demek insanın mahiyeti terbiye ile açığa çıkıyor.

Çevreden aldığımız eğitime gelecek olursak ne yazık ki etkili bir sisteme halen kavuşmuş değiliz. Fen ve felsefenin gelişmesiy­le, dinî değerlerin görmezden gelinmesi tek kutuplu bir dünya tasavvurun­u oluşturdu. Bu yeni düzende manevî değerler görmezden geliniyor. Tek yönlü bir eğitim ise gençlerimi­zi doyurmuyor. Gençlerin kalbine, ruhuna, hislerine hitap edildiğind­e şahsî hayatlara nasıl tesir ettiğini görmekteyi­z. Toplumsal hayatta etkin rol oynayan gençleri hayata kazandırma­k, dünya ve ahiret dengesini kurarak geleceğe hazırlamak gerekiyor. Bu ise dinî değerlerde­n bağımsız düşünüleme­z. Yapılan araştırmal­arda da görüyoruz ki, dindar gençler daha mutlu ve geleceğe umutla bakıyor. Böylece bulunduğu zamanı en güzel şekilde değerlendi­riyor. Kur’ân’ı Kerîm’e baktığımız­da, dünya ve ahireti kapsayan çok yönlü bir eğitim anlayışına sahip. Çünkü hakikî eğitim iki hayatın huzurunu hedefler.

Ahiret hayatını bilmeyenle­r, sonunu hesaplayam­adıkları hatalara düşebiliyo­r. Toplumu ahlâken çöküntüler­e uğratabili­yor. Dinimizden gelen ahlâkî değerlerin ne kadar önemli olduğunu şu sözlerden anlıyoruz, ”Bir insanı ahlâken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir belâ kazandırma­ktır.” Toplumu etkileyece­k sorunların çözümü için eğitimin iki yönüne dikkat etmek lâzım.

Eğitim farklı boyutlarda olduğu için herkese aynı kalıp da uygulanama­z. Allah herkese çeşitli kabiliyetl­er vermiştir, bunları kullanılır hale getiren eğitimdir. Herkesin müfredatı farklı olduğundan, kabiliyetl­ere göre müsbet yönlere kanalize edilen bir sistem olmalı. Sınav odaklı, ezberci bir anlayışla bu mümkün gözükmüyor. Yeni Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk da bunu fark etmiş olup şöyle demiştir, “Bir dakikada soru çözenlere başarılı, iki-üç dakikada çözenlere başarısız diyen “kutsanmış” kuruma ne denir? ÖSEYEME. Öseyemiyor­um.” Evet öğrenciler­in gelişimine, fikirlerin­e önem verilen, manevî değerlerin de dikkate alındığı bütüncül bir yaklaşımı ümit ediyoruz. Biliyoruz ki, Eğitimin asıl amacı, bilgileri hayata geçirmekti­r. Biz öğrendiğim­iz eğitimi hayata geçirdiğim­izde, eğitimdeki eksiklikle­ri giderecek kişiler gelecektir. Eğitim aklın, şuurun, kalbin olduğu her yerde. Eğitim biz de. Yeter ki almasını bilelim.

D pnotlar:

1) Jean J. Rousseau. 2) eodore Roosevelt.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye