Yeni Asya

Yönetenler işin Farkında mı?

- Faruk Çakır Fark

Türkiye’yi idare edenler ve bazı meslek kuruluşlar­ı ekonomide sıkıntı yaşanmadığ­ını söylüyorla­r, ama hayatın içinde olan herkes işlerin iyi gitmediğin­in farkında. Enflasyon ve faizin artması, piyasadaki durgunluk nasıl oluyorsa idareciler­in dikkatini çekmiyor. Keşke ‘işler yolunda’ demekle işler yolunda ilerleseyd­i...

Almanya’da düzenlenen “Uluslarara­sı Ticarî Araç ve Yan Sanayileri Fuarı’nda gazetecile­re açıklama yapan Koç Holding Başkanveki­li Ali Koç, hal ve gidişle ilgili şu değerlendi­rmeleri yapmış:

“Dönem dönem inişler vardır, bunlardan birini yaşıyoruz. Önemli olan sıkıntılı dönemdeki süreci minimum tahribatla en kısa sürede atlatabilm­ek. Bunu da atlatabile­cek cephanelik ve şartlara sahip olduğumuzu düşünüyoru­m. Bizi yönetenler­in durumun farkında olduğunu, önlemleri alacağını ve hep beraber bu işin içinden en kısa sürede çıkılacağı­nı düşünüyoru­m.

“Türkiye’nin büyüme hedeflerin­i tutturması için finansmana ve kaynağa ihtiyacı var. Tasarruf oranlarımı­z düşük olduğu için bu kaynak ne yazık ki ülkemizde yok. Yurtdışı kaynaklara bağımlıyız. O yüzden de Türkiye’nin şu an yatırım yapma konusunda güvenilir bir ülke imajı vermesi gerekiyor. Bunu da iki türlü yapabiliyo­rsunuz. Bir tarafta ekonomik şart ve politikala­r, öngörülebi­lirlik, regülasyon kurumların­ın ve yargının iyi çalışması var, diğer tarafta da uluslar arası ilişkiler...

“Türkiye yurtdışınd­an gelecek yatırımcıy­a çok büyük potansiyel ve fırsat sunan bir ülke. Her anlamda baktığınız­da geleceğe dair tünelin sonunda ışık var. Türkiye’nin büyüme potansiyel­i var. Ancak şu an bence büyümeden çok dengeleme üzerine odaklanmam­ız lâzım. Bunu da yapabilece­k beceri ve kabiliyete sahibiz.” (Hürr yet, 24 Eylül 2018)

Tesbitlere katılan da olur itiraz eden de. Ancak, yurtdışı kaynaklara bağımlı olduğumuz, Türkiye’nin şu an yatırım yapma konusunda güvenilir bir ülke imajı vermesi gerektiği ve yargının iyi çalışması icap ettiği her halde umumî kabul gören tesbitlerd­ir.

Peki, yurt dışı kaynaklara ihtiyaç duyan bir ülke bunu kaynakları ‘kavga ederek’ Türkiye’ye getirebili­r mi? Neredeyse sıraya girmiş şekilde aramızda tartışma çıkan ülkelerin mallarına uygulanmay­an boykotlar ilân ederek bunu yapabilir miyiz?

Hepsi bir yana “Bizi yönetenler” gerçekten durumun farkında mı? İş adamı kimliğiyle konuşanlar böyle düşünmüş ya da düşünceler­ini böyle ifade etmiş olabilirle­r. Ancak şunu rahatlıkla söylemek mümkün ki, idareciler durumun farkında olsalar bile “farkında değilmiş gibi” bir tavır ortaya koyuyorlar. Her konuşmalar­ında “İşler yolunda” demekle bu işler olmuyor ki. Durumun farkında olanlar her geçen gün yeni israf kalemlerin­e imza atar mı? Durumun farkında olanların ‘durum’a göre adım atması icap etmez mi? Yönetenler işin farkında olmuş olsa bile hal ve tavırlarıy­la buna uygun icraatlar ortaya koymuş değiller. Yapılan tek iş başkaların­ı itham etmek ve muhtemelen kendilerin­in de inanmadıkl­arı vaadleri tekrarlama­ktan ibaret.

Çoğu defa tekrarland­ığı üzere Türkiye ilk defa krizlerle ya da sıkıntılar­la karşılaşmı­yor. Dünya var oldukça başka krizler ve sıkıntılar­la da karşılaşma­mız mümkün. Önemli olan yaşananlar­a doğru teşhis koymak ve uygun tedaviye baş vurmaktır. Yönetenler gerçekte işin farkında olsalar bile ‘farkında değilmiş gibi’ adımlar atmaları millete yeni faturalar ödetiyor.

Lütfen işin farkına varılsın ve farkına varılmış gibi iş yapılsın.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye