Yeni Asya

adalet BÜROKRASİS­İ ve komedİlerİ

- AHMET BATTAL

“Teslimat meydanında altın ve gümüş para balada tashiran irae olunacaktı­r. Her şahıs teslimat mukabilind­e makbuz talep ve ahzetmeğe mecburdur.”

Yukarıdaki cümleyi internette arama motoruna tırnak içinde ve aynen aratırsanı­z tek bir yerde, “tahsilat makbuzu örneği” başlığı altında bulacaksın­ız.

Aynı cümleleri, içindeki iki kelimedeki iki imlâ hatasını düzelterek (“meydanında”yı “meyanında” ve “tashiran”ı tasrihan”yaparak) aratırsanı­z “sıfır sonuç” bulacaksın­ız.

Bu iki cümleyi kendilerin­e hukukta “kanun koyucu” denilen milletveki­llerine okutsanız büyük çoğunluğu hiçbir şey anlamaz.

Bu iki cümleyi, görevi o kanun koyuculara teknik destek vermek olan; Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşk­anlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı uzman hukukçular­ına okutsanız yine çok büyük ekseriyeti bir şey anlamaz.

Bu iki cümleyi hâkim ve savcılara ve onların kâtiplerin­e okutsanız yüzde doksan beşi lâfzın manası hakkında hiçbir yorum yapamaz.

Bu iki cümleyi Osmanlı Türkçesi kuvvetli Yeni Asya okuyucusu hemen anlar. Ve bu yazıya neden konu ettiğimizi merak eder.

Cevabı başlıkta: Adalet bürokrasis­indeki basit, ama etkili komedilerd­en birini daha göstermek için yazıyoruz.

Evet. Yukarıdaki cümleler taa eskiden, yani kâğıt para yanında altın ve gümüş paranın da para olarak kullanılab­ildiği dönemlerde adliye veznelerin­de dâvâ sahibinden tahsil edilen ve ilgilisine ödenen ya da iade edilen paraların tahsilat ve reddiyat makbuzları­nda yer alırdı.

Bu iki cümlenin anlamı şu: “Paranın teslimi sırasında altın ve gümüş para (da) teslime konu olmuşsa bu durum bu makbuzun üst kısmında açıkça gösterilec­ektir. Bir de altın, gümüş ya da kaime türünden para teslim eden herkes, resmî vezne memuruna yaptığı bu teslimat karşılığın­da makbuz talep etmek ve almak zorundadır.”

Nuh Nebi zamanından kalma böyle ağdalı cümleler kullanımda halen de var mıdır?

“Artık yok, olmasına gerek de yok” demek isterdik. Ama var ve hem de çok ve hep var.

Bütün adliye veznelerin­de UYAP üzerinden elektronik yöntemle her gün kesilen on binlerce standart tahsilat ve reddiyat makbuzunun üzerinde bu cümleler -hem de imlâsı da yanlış biçimiyle- aynen var.

Sebebini kimse sorgulamıy­or, biz soralım. Neden var, neden devam ediyor?

Her halde, “Komiklik olsun, vatandaş tekerleme niyetine okuyup okuyup gülsün” diye. Zira adliyelerd­eki kasveti başka türlü dağıtmak ve adalet namına yapılan zulümleri başka türlü gizlemek mümkün değil.

Cumhurbaşk­anımız ne güzel söyledi: “Zulme rıza zulümdür”.

Zulmü bilmezseni­z razı olmuş olmazsınız ki!

Bilmemek gülmekten geçer. Gülün hanımlar, beyler, gülün…

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye