ders Kİtaplarindakİ İsrafi KİM durdurur?
Okullarda okutulan ders kitapları meselesi Türkiye’nin yıllardan beri halledemediği bir meseledir. Geçmiş yıllarda okullar açıldığı halde ders kitapları basılmamış olurdu. Öğrencilerin ders kitaplarını tamamlaması neredeyse bir ayı bulurdu ki böyle bir beceriksizliği o gün de bugün de anlamak mümkün değildi.
2003 yılında yeni bir uygulama başladı ve Millî Eğitim Bakanlığı üniversite öncesi öğrencilerin kitaplarını ücretsiz olarak dağıtmaya başladı. Nihayetinde bu kitapların parası da bütçeden karşılandığı için dolaylı olarak vatandaştan çıkıyor, ama doğrudan cebimizden para çıkmadığı için bunları ‘bedava’ aldığımızı düşünüyoruz.
2016’daki bir habere göre Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), ilk kez 2003’te başladığı ücretsiz ders kitabı dağıtımı için son 13 yılda 3 milyar 700 milyon 208 bin 905 lira ödemiş. 2003-2015 yılları arasında ilk ve ortaöğretim öğrencilerine 2 milyar 206 milyon 992 bin 811 ücretsiz ders kitabı dağıtılmış.
(www.hurriyet.com.tr, 19 Şubat 2016)
Ders kitaplarının ücretsiz olarak dağıtılması çok iyi, ancak burada büyük bir israf olduğu da görülmelidir. Dağıtılan kitapların yıl sonunda geri toplanması, sağlam olanların gelecek yıl yeniden kullanılması acaba hiç kimsenin aklına gelmiyor mu? Bu yapılsa ve yeni yılda ihtiyaç duyulduğu kadar kitap basılsa çok daha iyi, çok daha isabetli, çok daha tasarruflu olmaz mı? Yıl sonunda bütün kitapların fiilen çöpe atılmasını nasıl kabul ediyoruz?
Almanya ve Hollanda’da böyle bir uygulama olduğunu öğreniyoruz. “Eski” kitabın iç kapağının fotoğrafının da paylaşıldığı sosyal medyadaki bir hesapta şöyle yazılmıştı: “Almanya Köln’de bir ortaokul kitabı. Okul tarafından öğrencilere veriliyor. Alan öğrenci kitabı sene sonu geri vermek zorunda. Kitabın 12. sahibiyiz. Çok da zor olmasa gerek, sadece takip ve biraz itina ile büyük bir israfın önüne geçmek...” (yusuf ziya, @yzcatakli, 24 Eylül 2018)
Bir başka mesaj da şöyleydi: “Hollanda okulları da aynı sistem kitabı yırtar veya kaybedersen parasını ödüyorsun. Sırf bir kitabı çocuğum kaybettiği için 50 euro ödedim bu sene. En mantıklı sistemlerden biri bu.”
(Faruk, @faruk1134, 24 Eylül 2018)
Bir ders kitabını 12 yıl boyunca kullanan Almanya’daki eğitim sistemi ve her yıl milyonlarca kitabı çöpe atan bir Türkiye. Acaba hangisinin yaptığı akıllıca? Hangisinin yaptığı iş Müslümanca? Hangisinin yaptığı için yarınları düşünmek? Hangisinin yaptığı israf ve hangisinin yaptığı tasarruf?
Türkiye’nin bu iş için 13 yılda 4 milyar liraya yakın para harcadığı düşünülürse yaptığımız israfın büyüklüğü anlaşılmış olmaz mı? Her yıl basılan kitapların yarısının bir yıl sonra kullanıldığını düşünelim. Ortaya muazzam bir kâr çıkmaz mı?
Hayır, hayır, hayır. Türkiye her yıl milyonlarca kitabı çöpe atacak kadar zengin değil. Mutlaka bu meseleye el atılmalı ve bu sene dağıtılan kitaplar yıl sonunda öğrencilerden toplanmalı. Her okulda kurulacak bir komisyon bu kitapları elden geçirmeli sağlam olanlar önümüzdeki yıl da kullanılmalı. Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u bu konuda hemen adım atmasını ve kitap israfına son vermesini talep ediyoruz.
Eğer bu kolay ve kârlı adım atılmazsa eğitimde başka iyi adımların atılması da hayal olur. Kesin bilgi, yayalım...