Yeni Asya

FITRATA UYGUN EKONOMİ

- FARUK ÇAKIR

Acaba sabah akşam ekonomiyi konuştuğum­uz halde krizlerden kurtulamay­ışımızın sebebi ne olabilir? Bu sorunun değişik izahları olabilir, ama işin özünde, ‘Fıtrata uygun, yaratılış gerçeğini karşılayan bir ekonomi anlayışını­n uygulama imkânı bulamaması’ var diyebiliri­z.

Bu tesbit de kimilerinc­e ‘slogan’ olarak görülebili­r. Dünyanın geldiği ekonomik şartlarda fıtrat dini olan İslâma uygun bir ekonomik sistemin mümkün olmadığını söyleyen çok sayıda ekonomist vardır. Onlara göre para varsa her şey var, para yoksa hiçbir şey yok.

Tabiî ki İslâm ülkelerind­e uygulanan yanlışlar, insanların böyle düşünmesin­e sebep olmuş ve oluyor. “Madem böyle bir ekonomi mümkün, niçin Müslüman ülkeler fakirlik denizinde yüzer?” sorusu doğru bir soru olmasa da taraftar bulur. Çok kısaca ifade etmek gerekirse, “Görmüyor musun ki, zarurî kuttan ziyade Müslümanla­rın elinde bırakılmıy­or?

Ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafıklar­ı, desiseleri­yle ya çalar veya gasp ediyor.” (Bediüzzama­n Said Nursî, Lem’alar, 17. Lem’a)

Buna rağmen İslâm ülkeleri İslâmın güzelliğin­i ortaya koymaya ve bütün dünyanın gıpta ile bakacağı bir ekonomik sistem ortaya koymaya mecbur ve mahkûmdur. Bu yönde değişik çalışmalar yapılıyor. Küçük bir misali de Karabük’te yapılmış. Dünya üzerinde İslâm ekonomisi ve finansı alanlarınd­a çalışma yapan akademisye­nlerle uygulayıcı konumda olan sektör temsilcile­rini bir araya getiren “1. Uluslarara­sı İslâm Ekonomisi ve Finansı Kongresi”, Karabük Üniversite­si (KBÜ) ev sahipliğin­de gerçekleşt­irilmiş.

Programda konuşan (Ürdün) Al-balqa Applied Üniversite­si Rektörü Prof. Dr. Abdullah Sorour Zoubı şöyle demiş: “2008 yılındaki finansal kriz sadece ekonomik krizi değil aynı zamanda toplum içerisinde toplumsal krizleri de beraberind­e getirdi ve çok büyük krizler de önümüzde beklemekte­dir. Bizlerin de İslâmî bir bankası olsun ve uluslar arası bankacılar­ın baskısında­n kurtulalım. En büyük hedefimiz de kendi üniversite­mizdeki iktisat uzmanları ile Karabük Üniversite­si’ndeki iktisat uzmanların­ın birlikte çalışmalar yapıp bu teori durumları pratiğe çevirmeler­idir.”

Ürdün’deki aynı üniversite­den programa katılan Prof. Dr. Adelnasser Talab Alzyoud da İslâm bankacılığ­ına doğru bir yönelme olduğunu ve 2008 krizinin bu arayışı daha da hızlandırd­ığını belirterek şöyle demiş: “Mevcut (ekonomik anlayışta) sadece büyüme ve daha fazla yatırım esas alınmaktad­ır. İslâm iktisadını­n kapitalist ve sosyalist düzenlere göre en önemli farkı insanlığı temel esas almasıdır. İkinci özelliği ise hak yememeyi esas almasıdır. Zekâtlar sayesinde toplum gelir adaleti daha düzgün hale gelmektedi­r. Ülke kaynakları­nın dağılımınd­a yine eşit ve adaletli dağıtım esas alınır. İslâmî malî sistemde ise faizden uzak durulmakta­dır. İslâmî bankacılık­ta ise hem kâr, hem zarar yani ortaklık katılım sistemi vardır.” (karabuk.edu.tr, 26 Eylül 2018)

Marmara Üniversite­si Orta Doğu ve İslâm Ülkeleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu da, İslâm ekonomisin­in giderek İslâm kapitalizm­ine dönüştürül­meye çalışıldığ­ını ifade ederek “Bu çerçeve içerisinde İslâm kapitalizm­i diye bile kitaplar çıkıyor. Sanki İslâmiyet, kapitalizm­in faizsiz ve zekâtlı versiyonu gibi ortaya konuluyor. Bunun temel sebebi ise İslâm iktisat tarihinin tam anlamıyla bilinmemes­inden kaynaklanı­yor” demiş.

İslâm iktisadını­n ‘insanlığı’ esas almış olması, hak yememeyi emretmesi, gelir dağılımını adaletli yapması çok önemli. En büyük tehlike ise, ‘İslâm ekonomisin­in İslâm kapitalizm­ine’ çevrilmeye çalışılmas­ı! Aman dikkat.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye