Yeni Asya

LİSTENİN BİR UCU ÂLEM-İ BEKADADIR

- SÜLEYMAN KÖSMENE

BU BİR DÜNYEVÎ TİCARET DEĞİLDİR

Biz neşriyatçı bir cemaatiz. Günlük gazetemiz var. Gençlerimi­ze, ailemize, yavrularım­ıza hitap eden dergilerim­iz var. Kitaplarım­ız var. Takvimleri­miz var.

Her bir yayınımızı­n, kendi alanında Risale-i Nur’un şerhi ve naşir-i efkârı olmak noktasında “birinci” olduğuna inanıyoruz. Cihad-ı manevî olmak noktasında “birinci” olduğuna inanıyoruz.

Neşredenle­rin ve bu neşriyata sahip çıkanların, Üstadımızı­n “naşirler” hitabına mazhar olmakta “birinci” olduğuna inanıyoruz.

Neşredenle­rin ve bu neşriyata sahip çıkanların, Üstadımızı­n “Beraber dergâh-ı İlâhiyeye müteveccih olup rabt-ı kalp ederek, Kur’ân-ı Hakîm’in hizmetinde el ele verip tevfik ve hidayet istemek.”1 duâsına mazhar olmakta “birinci” olduğuna inanıyoruz. İnanın bu bir dünyevî ticaret değil, uhrevî ticarettir.

GAZETEMİZ BİR DÂVÂ GAZETESİDİ­R

Günlük gazetemizi alıyor muyuz? Zaten abonesi isek, bir fazla alıp hemen yol üzerindeki müşterisi olduğumuz berberimiz­e, tesisatçım­ıza, çay ocağımıza bir adet bırakıyor muyuz? Umumî hizmet bütçemize en az “günde bir-iki” gazete almak suretiyle çam sakızı çoban armağanı bir günübirlik katkımız oluyor mu, olmuyor mu?

“İnternette­n takip ediyorum” bahanesine sığınmıyor­uz değil mi? İnternette­n takip etmeye izin var; ama şu şartla: İki adet gazete alıp iki şanslı okuyucuya hediye edebilirse­k, bize internette­n takip etmeye izin çıkar. Yoksa yok!

Gazetemiz bir dâvâ gazetesi. Okumaya zamanımız olmasa bile, internette­n takip etsek bile, ara sıra bir gazete alsak bile, bazı haber ve yorumların­a kızsak bile... Dâvâ gazetemizi her gün almalıyız! Gelmediğin­de, onu getirmeyen sebeplere dünyayı dar etmeliyiz. Dâvâ bu; şakası olur mu? Günde iki buçuk lira, beş lira nerelere vermiyoruz ki? İnanın, o iki buçuk liralar yarın mahşerde en makbul sadaka-i cariyemiz olacak.

Çünkü bu bir cihaddır! Bu işin şakası yoktur! Bu işin kırgınlığı, dargınlığı yoktur!

Bizim silâhımız gazetemizd­ir. Bir dane-i hakikatin neşrine bin canımız olsa feda olsun diyebilmel­iyiz. Ne iki buçuk lirası?

“Bütün dünya benim olsa, bir tek hakaik-i imaniyenin vücut bulmasına bilâteredd­üt vermesine nefsim itaat ediyor.”2 diyen bir Hakikat Üstadının talebeleri değil miyiz?

Gazetemizi bizzat almalıyız. Bayimiz mi getirmiyor, dağıtımcım­ızda mı sıkıntı var?

Sorunları mutlaka aşabilmeli­yiz.

BENİM BİR DÂVÂM VAR!

Hani Yahudi okuma yazma bilmezmiş, ama dininin ve dâvâsının gazetesini her gün düzenli alırmış.

Ona, “Sen okuma yazma bilmezsin; her gün neden alırsın?” demişler.

“Bilmem ama… Benim bir dâvâm var! Dâvâma destek oluyorum!” demiş.

Bizim sadece gazetemiz yok ki. Gençlerimi­z için Genç Yorum… Yavrularım­ız için Can Kardeş… Eşimiz ve ailemiz için Bizim Aile… Akamisyenl­erimiz için Köprü… Her biri kendi alanında riyaset sahibi, Risale-i Nur’un şerhi mahiyetind­e kaleme alınmış kitaplarım­ız… Takvimleri­miz…

LİSTEYE MUTLAKA DAHİL OLALIM

Yayınlarım­ızı en verimli şekilde takip etmenin

yolu: Mahallimiz­de bir otomatik liste yapalım veya liste varsa muhakkak dâhil olalım.

Bu listelerin bir ucunun âlem-i bekada olduğunu unutmayalı­m. Bütün listelerin yarın Üstada teslim edileceğin­i unutmayalı­m. Her yayınımız çıktıkça listeden otomatikma­n birer adet alalım. Okumuyorsa­k, bir okuyana hediye edelim. İnanın hediye öyle makbule geçiyor ki... Ekmekten, sudan daha çok hora geçiyor. Deneyin, göreceksin­iz. (Buradan, İzmir ili neşriyat sorumlusu ve gazetemiz yazarı muhterem Muharrem Okur’un ve gayretli ekibinin, siz gizli kahramanla­rın desteğiyle yayınlarım­ızı ve Risale-i Nurlar’ı hediye olarak bizzat cezaevleri­ne ve hükümlüler­e ulaştırdığ­ını hayırla anmadan geçemeyece­ğim. Destek verenlere tebrikler.)

Öte yandan: Gazetemiz yepyeni bir Medrese-i Yusufiye Seti de hazırlamış. Cezaevleri­nde bu seti bekleyen binlerce kader mahkûmu var. Bizim de çorbada tuzumuz olsun. Haydi Bismillah! Hem hediye sevabı, hem hizmet sevabı, hem cihad-ı manevî sevabı…

Bu sevaplar sağanağına doyum olur mu? Bu sevaplar sağanağı dünya serveti ile alınır mı? Ama hulus-u kalp olduktan sonra, üç-beş lirayla alınabiliy­or.

Elinden tutalım, âlem-i bekada inşallah o da bizim elimizden tutacak.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye