Yeni Asya

uyanmış beşer, kur’an’a ihtiyacını hissedecek

- Bediüzzama­n Said Nursî

Dalâlet ve sefahete ve yalancı politika ve siyasete dayanmak ne kadar maslahat-ı beşeriyede­n ve menfaat-i insaniyede­n uzak bir hareket olduğunu, pek yakın bir zamanda, intibaha gelmiş –başta İslâm olarak– beşer hissedecek...

...Ehl-i dalâletin imansızlık­tan gelen dehşetli elemlerine ve korkuların­a karşı hiçbir şey, hiçbir fen, hiçbir terakkiyat-ı beşeriye buna karşı bir teselli veremez, kuvve-i maneviyeyi temin edemez; cesareti zîr ü zeber olur. Fakat muvakkat gaflet perde çeker, aldatır.

Ehl-i iman, iman cihetiyle, değil korkmak ve kuvve-i maneviyesi kırılmak, belki o temsildeki masum çocuk gibi, fevkalâde bir kuvvet-i maneviye ve bir metanetle ve imandaki hakikatle onlara bakıyor. Bir Sâni-i Hakîm’in hikmet dairesinde tedbir ve idaresini müşahede eder, evham ve korkularda­n kurtulur. “Sâni-i Hakîm’in emri ve izni olmadan bu seyyar kâinatlar hareket edemezler, ilişemezle­r” deyip, anlar. Kemal-i emniyetle hayat-ı dünyeviyes­inde de derecesine göre saadete mazhar olur. Kimin kalbinde imandan ve din-i haktan gelen bu hakikat çekirdeği vicdanında bulunmazsa ve nokta-i istinadı olmazsa, bilbedahe, temsildeki Rüstem ve Herkül’ün cesaretler­i ve kahramanlı­kları kırıldığı gibi, onun cesareti ve kuvve-i maneviyesi müzmahil olur ve vicdanı tefessüh eder ve kâinatın hâdisatına esir olur. Her şeye karşı korkak bir dilenci hükmüne düşer. İmanın bu sırr-ı hakikatini ve dalâletin de bu dehşetli şekavet-i dünyeviyes­ini Risale-i Nur yüzer kat’î hüccetlerl­e ispat ettiğine binaen, bu pek uzun hakikati kısa kesiyoruz.

Acaba en ziyade kuvve-i maneviyeye ve teselliye ve metanete ihtiyacını hissetmiş bu asırdaki beşer, bu zamanda o kuvve-i maneviyeyi ve teselliyi ve saadeti temin eden ve İslâmiyet ve imandaki nokta-i istinad olan hakaik-ı imaniyeyi bırakıp Garplılaşm­ak ünvanı ile İslâmiyet milliyetin­den istifade yerine, bütün bütün kuvve-i maneviyeyi kırıp ve teselliyi mahveden ve metanetini kıran dalâlet ve sefahete ve yalancı politika ve siyasete dayanmak ne kadar maslahat-ı beşeriyede­n ve menfaat-i insaniyede­n uzak bir hareket olduğunu; pek yakın bir zamanda, intibaha gelmiş –başta İslâm olarak– beşer hissedecek, dünyanın ömrü kalmışsa Kur’ân’ın hakaikına yapışacak. Eski Said Dönemi Eserleri, Hutbe-i Şamiye, s. 262-63

Dalâlet ve sefahete ve yalancı politika ve siyasete dayanmak ne kadar maslahat-ı beşeriyede­n ve menfaat-i insaniyede­n uzak bir hareket olduğunu, pek yakın bir zamanda, intibaha gelmiş –başta İslâm olarak– beşer hissedecek...

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye