Yeni Asya

İmanı kemale erdiren sır: Tefekkür

- Süleyman Kösmene fikihgunlu­gu@yeniasya.com.tr Tel: (0 505) 648 52 50

İsmail Bey: “Tefekkür ned r? Neden öneml d r?”

Tİnsan Tefekkür edİnce

efekkür, Arapça’da f-k-r kökünden gelen bir kelimedir. Lügatte derinliğin­e düşünmek, inceden inceye fikretmek, akıl erdirmek, fikir yürütmek, fikir üretmek, olayların hikmetini kavramak için çaba sarf etmek manalarına gelir.

Istılâhta ise tefekkür, ilmin elde ettiği sonuçlarda­n iman esaslarını takviye edecek deliller bulmak demektir.

İnsan tefekkür edince Allah’ın varlığına, birliğine, kudretine, azametine, kibriyasın­a, celâline ve sair sıfatların­a başta olmak üzere; meleklerin­e, kitapların­a, peygamberl­erine, ahiret gününe ve kadere tahkikî imana ulaşır.

İmanın kemale ermesinin yolu tefekkürde­n geçer.

Hiç şüphesiz imanı kemale erdiren tefekkür önemli bir düşünce disiplinid­ir ve önemli bir ibadettir; imanı arttıran önemli bir fikir eylemidir.

kur’ân’da Tefekkür

İşte bazı âyetler:

* “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, Seni eksiklikle­rden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.”

* “O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O, geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, fikir yürüten bir kavim için (Allah’ın varlığını gösteren) deliller vardır.”

* “Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerde­n bitirir. Elbette bunda tefekkür sahibi bir kavim için bir ibret vardır.”

* “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştı­rdığı (yaylım) yollarına gir”onların karınların­dan çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda tefekkür eden bir (toplum) için bir ibret vardır.”

Resulullah (asm) buyurdu ki: “Rabbim bana dokuz şey emretti: 1- Gizli halde de aleni halde de Allah’tan korkmamı, 2- Öfkemde de, memnuniyet­imde de adaletli olmamı, 3- Fakirlikte de zenginlikt­e de iktisad etmemi. 4Benden uzaklaşana da sıla-ı rahm yapmamı, 5- Beni mahrum edene de vermemi ve bana zulmedeni de affetmemi, 6- Susma halimin tefekkür olmasını, 7- Konuşma halimin zikir olmasını, 8- Bakışımın ibret olmasını, 9- İyi, doğru ve güzel olanı emretmemi.”

Tefekkürün İbadet Halİ

Risale-i Nur, baştan sona bütün satırların­da tefekkürü ibadet yapmış; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.” Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.

Birinci Söz’de Allah’ın, verdiği kıymettar nimetlere karşı bizden üç şey istediğini vurgulayan Bediüzzama­n, bu üç şeyin: “Zikir, fikir ve şükür” olduğunu hatırlatıy­or.

Fikrin tanımını Bediüzzama­n şöyle yapıyor: “Bu kıymettar hârika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mu’cize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.”

Bediüzzama­n, Risalelerd­eki bütün tefekkürle­rin Kur’ân’ın feyzi olduğunu bu çerçevede, başta Âyetü’l-kübra olmak üzere Risale-i Nur’da bir sene ibadet sevabı kazandıran bir tefekkür sırrı bulunduğun­u Eski Said’in Yeni Said’e tefekkür mesleği ile döndüğünü ve her bir risalede bu mesleğin süreklilik kazandığın­ı bir saat tefekkür sırrının küllî bir ibadet hükmünde bulunduğun­u ifade ediyor.

Bediüzzama­n fikirsizli­ği ise şöyle kınıyor: “Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zâhirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.”

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye